Vakıflar İdaresi ile Dome Hotel’in işletmesini devralan şirket arasındaki mukavelenin 15 Mayıs 2018 itibariyle bitmesinin üzerinden 6 aydan fazla bir süre geçmesine rağmen Vakıflar İdaresi’nin yeni bir sözleşmeye yanaşmaması ve ihaleye giderek bu süreci tamamlamak istemesinin ardından sürüncemede kalan konuda sona geliniyor.

İlk zamanlar Dome Hotel’in yeniden ayni şirketle yoluna devam etmesi noktasında siyasi bir irade ortaya koyan Başbakan Tufan Erhürman’ın da şu sıralar kafası karışmış durumda.

Tufan Erhürman’ın ekibinden birine Dome Hotel ile ilgili hazırlattığı rapor Başbakanın aklını karıştırdı.

Rapor tamamlandı

Kamuoyunda yaşanan tartışmaların ardından Başbakan Tufan Erhürman’ın karar vermeden önce DomeOtel’le ilgili kendisine bir rapor hazırlamak üzere ekibinden uzman bir kişiyi görevlendirdiği biliniyor.

Uzman kişi Vakıflar İdaresi’nden de bir memurun katılımı ile birlikte Dome’daincelemelerde bulundu. Yapılan incelemeler sonucu Başbakan Tufan Erhürman’aDomeHotel’in içinde bulunduğu durumla ilgili rapor sunuldu.

Sunulan rapor Erhürman’ınkafasını karıştırdı

HK ajansın güvenilir kaynaklardan elde ettiği bilgilere göre Başbakan Tufan Erhürman’ın bizzat ekibinden birini görevlendirerek hazırlattığı rapordaki detaylar Erhürman’ı hem sıkıntıya soktu, hem de kafasını karıştırdı. Haber Kıbrıs’ın ulaştığı raporda DomeHoteli’in yıllık cirosunun yüzde onunun gelir olarak gösterilmeden sendikaya aktarıldığı not edildi.

“Yüzde 10 sorgulanıyor”

Raporda Turizm Emekçileri Sendikası Başkanı Bayram Karaman’a yüzde 10’un neye göre sendikaya aktarıldığının sorulduğu Karaman’ın da bu konuda tüzüğe göre bunu aktardıklarını belirttiği yazılıyor. Bayram Karaman’ın sendikaya aktarılan yüzde onluk tutarın eğer personele aktarılmışsa nasıl aktarıldığı ile ilgili soruyu ise cevapsız bıraktığı raporda yer alıyor.

“Yüzde 80 doluluk oranı olan otel kar etmiyor”

Yine aynı raporda sendikaya aktarılan paranın gelir gösterilmeden aktarılmasının vergi açısından usulsüz olduğuna da dikkat çekildi. Raporda otelin doluluk oranının yüzde 80 dolayında olduğu tespiti var. Ancak yine rapora göre normalde yüzde 40 doluluk oranı bulunan bir turizm tesisinin gelir gider dengesinin eşit olduğu ifade ediliyor. Bu noktada DomeHotel’de bu oranın yüzde 80 olmasına rağmen gelir gider dengesinin eşit gösterilmesinin bir takım kuşkuları ortaya çıkardığı kaydedildi.

Ciddi kuşkular ikiye böldü

Gider kalemlerinin net olarak açıklanamadığı ifadeleri raporda yer alırken bu raporun gündeme gelmesi ile birlikte hem Vakıflar İdaresi’nde hem de Başbakanlık’ta sözleşmenin uzatılmasına karşın direncin arttığı kaydedildi.

6 aydır ne sözleşme var ne de ihale

15 Mayıs 2018’de tamamlanan Vakıflar İdaresi ile Dome Hotel arasındaki sözleşmenin üzerinden 6 aydan fazla zaman geçti ancak henüz ne bir ihale açılabildi ne de mevcut mukavele yenilenebildi.

Vakıflar İdaresi’nin mevcut sözleşmede tadilata gidilerek kira miktarının artırılması ve otelde ihtiyaç duyulan yeni yatırımların da sözleşmeye dahil edilmesi konusundaki ısrarcı yaklaşımları ve işletmeci şirketin itirazı nedeniyle Vakıflar Yönetim Kurulu ve Başbakan zor bir kararın eşiğinde.

Vakıflar memnun değil

Vakıflar İdaresi 14 Mayıs 2008 tarihinde imzalanan sözleşmeden memnun değil.Sözleşme gereğince otel işletmesinden elde edilen kârın yüzde 40’ının yatırımlar için kullanılması geriye kalan yüzde 60 oranındaki kısmının da Vakıflar İdaresi ile işletme arasında eşit şekilde pay edilmesi öngörülüyor.

Vakıflar’ın araştırması raporu doğruluyor

Vakıflar İdaresi’nin yaptırdığı fizibilite çalışması ile İşletme’nin gelir-gider tablolarındaki uyuşmazlıklar güvensizliğe neden oluyor.

İşletmenin otel gelirlerinin önemli bir kısmını yıllık bilançolarına yansıtmadan otel çalışanlarının üyesi olduğu sendikanın hesaplarına aktardığı tespit edildi.

Bu yolla kâr miktarının ciddi şekilde düşürülerek Vakıflar İdaresi’ne sözleşme gereği ödenmesi gereken tutarın azaltıldığı tahmin ediliyor.

Vakıflar Yönetim Kurulu ve Başbakan baskı altında

Sözleşmenin yenilenmemesi halinde otelin peşkeş çekileceği, sosyalist bir parti iktidardayken buna izin verilmemesi gerektiği, yaşanmakta olan süreçte Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu ve dolayısı ile bunun Kıbrıslı Türklere yapılan siyasi bir saldırı gibi algılanması gerektiği yönünde bir halkla ilişkiler kampanyası yürütülüyor.

Bu yöndeki haber ve köşe yazıları ile konunun bir tarafı gibi gösterilen Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin de süreci yakından takip ettiği gelen bilgiler arasında.

Kamu-İş de talip

Diğer yandan bir başka sendikanın daha Dome Hotel İşletmesine talip olduğunu açıklaması ile birlikte konu farklı bir boyut daha kazandı.

Meclis kürsüsünden yaptığı açıklamada sürece ilişkin yeni bir ihale zorunluluğu olmadığı üzerinde duran Başbakan Tufan Erhürman, fizibilite çalışmalarını ve kamuoyu önünde yaşanan gelişmeleri de göz önünde bulundurarak son değerlendirmesini yapma aşamasında.

Başbakan Erhürman’ın alacağı kararla 15 Mayıs 2018 tarihinden beridir sözleşmesiz olarak işletilen otelin kamu menfaatleri doğrultusunda en verimli şekilde işletilmesine olanak sağlayacak şekilde tartışmaları sonlandırması bekleniyor.