ELEŞTİRİ ÜZERİNE
Av. Ayşe ÖZTEBAY
22 Eylül 2015 Salı 09:15
Düşünce özgürlüğü, insan hakları hukuku belgelerinde ve anayasalarda, kişisel ve siyasal haklar kategorisinde, tarihi gelişimine göre birinci kuşak haklar arasında yer almaktadır. Bu sebepledir ki bir ülkenin demokrasisi fikrini özgürce ifade edenlerin çokluğuyla değer kazanır. Yine bu özgürlük AİHS’in hem 9., hem de 10. maddesinde düzenlenmiştir. 10 maddede; “Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir." Demektedir. Demokrasi kuramcılarından Montesquieu de en önemli özgürlüğün, düşünceyi açıklama özgürlüğü olduğunu vurgulamıştır. İnsan hakları ve bu kapsamda düşünce özgürlüğü, günümüzde insanlığın değerler skalasında başta gelen ve hemen herkes tarafından önemli olduğu kabul edilen bir değer olmasına rağmen, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik sınırlamalarda “hakaret” ve “tahrik” gibi kavramların, eleştirisel noktada sıkça kullanıldığı görülmektedir, görmekteyiz! Genellikle resmî ideolojiye karşıt, beğenilmeyen, hâkim görüşlerden farklı, aykırı, sert, ağır muhalif düşünce açıklamaları; “yıkıcı”,"irticaî”, “cahilce", “haksız" şeklinde vasıflandırılarak, ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamaların meşrulaştırılmaya çalışıldığı görülmektedir. Oysa İstikrarlı bir demokrasiye ulaşmanın ve onu sürdürmenin, farklı fikirlerin ve tartışmanın var olmasına ve yeni fikirlerin hayat bulabilmesine bağlı olduğu ve bir demokrasinin ancak böyle korunabileceği asla unutulmamalıdır. Fikir özgürlüğünü kıvamında tutan en önemli unsur eleştiridir. Eleştiri fikre boyut kazandıran daha fazla düşünmeyi ve araştırmayı sağlayan olmazsa olmazdır. Eleştirinin nasıl ve ne şekilde yapılacağı ise enaz fikir kadar önem arzetmektedir. Kontrolsüz bir eleştirinin biranda şiddete dönüşmesi an meselesidir ve şiddete dönüşen eleştiri hem hukuken hem vicdanen benimsenmemektedir. Eleştirilecek olan konuya uygun bir dil ve tavır geliştirmek, bakış açısını kaybetmemek, eleştirilen konu ve kişinin hakkında yeterli bilgiye sahip olmak , eleştirinin sonuca ulaşmasında oldukça değerlidir. Sadece hoşlanmamak eleştiri hakkını doğurmamakla birlikte aksi iddiaları da mesnetsiz kılar. Eleştirel içerikli yazılarda eleştirmen ve/veya yorum yapacak olan fikrini serdedeni, suçlayıcı, yerici ve yerle bir edici , sıfatlar takıcı yaklaşım içinde bulunmamalıdır. Demokratik bir gelişim sürecine katkı mahiyeti ile ortaya konmuş bir fikre yorum yaptığını unutmamalıdır. Hedef her ne şekilde olursa olsun kamu menfaatini gözetmelidir. Eleştirmenlerin içinde haksız eleştiri yapanlar, belirli bir amaca yönelik güdümlü hareket edip öznel davrananlar bulunabilir. Bu eleştiri sahipleri de genellikle barışçıl ağızdan ve tavırdan uzaklaşıp ötekileştirme hırsıyla aslında kendilerinin en başta karşı durduğu "şiddet"e eğilim gösterebilmekte, Fiziki bir darba tevessül etmeseler bile "fikir özgürünü "hedef göstererek ruhsal bir eza yaratarak psikolojik şiddette örgütlü olarak fırsat verebilmektedirler. Kendinden olmayana duyulan öfke, özellikle gelişen , daha iyiyi arama çabasında bulunan sulh'u tavsiye edip eşitliği , insan haklarını savunan ve en önemli kısım olan "şiddet"'i engellemeye çalışan tavırlarını bertaraf eder ve kontrolsüzlük neticesinde karşı durdukları tarafa geçebilmekteler.... Savunulan görüş ne olursa olsun öncelikle kaynağının ne olduğu nereden mütevellit dile getirildiği bilinmeli ve kaynağı sorgulanmalıdır. Yine bu görüşe mütevellit yapılan eleşti veya eleştiriler de düzeyli , bilhassa aşağılayıcı, hedef gösterici , sıfatlar ekleyip alay konusu edici , şiddetin kara çamuru ile bulanmamış olmalıdır. Bize yakışan da öğretilen de budur! Her birimiz Kıbrıs kadar yüreği ve gökyüzü kadar cesaretli insanlar olarak Barış dilini kullanarak örnek olmaya özen göstermeli ve birbirimize güvenmeliyiz. Vermiş olduğum röportaj neticesinde, hiç ummadığım hatta beni ısrarla yanlış anlamaya ve anlatmaya çalışan sevgili arkadaşlarımı ve yoldaşlarımı da iyi niyetle anlamaya çalışıp, hem demokrasiye hem de güzel adamızın siyasi gelişimine katkı koyma gailesiyle yaptıklarını düşünerek yorumları önemsediğimi bildirir "her şeye rağmen" teşekkür ederim. "Ayni yolda yürüyenler farklı yere varamazlar " Arif Hasan Tahsin
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.