ELAM Başkanı Hristos Hristu önce Avrupa Parlamentosu’na girmeyi, ardından da Rum Yönetimi Başkanlığı’nı ele geçirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Hristu Simerini’ye verdiği özel mülakatta AP’de bir sandalye sahibi olmak için yarışacaklarını belirterek; “AB’de milliyetçi güçler sürekli yükselişte. Yaptığımız temaslardan, üniter devlet temelinde çözüme dair kendi tezimizi güçlendirme perspektifi ile  Türk karşıtı bir eksen oluşturabileceğimiz kanaati edindik” ifadelerini kullandı.

Belirli  bir ideolojiyi temsil etmek için kurulduklarını, gelecekle ilgili hedeflerinin de her ciddi siyasi hareket gibi, yetkiyi (Rum Yönetimi Başkanlığı) ele geçirmek olduğunu anlatan Hristu, kendileri için yapılan ırkçı nitelemesi hatırlatıldığında “Yunan bayrağını yüksekte tutmak, 20 Temmuz’da Ledra Palace Barikatı’nda protesto düzenlemek, Türkler Dışarı diye bağırmak ırkçılıksa, o zaman birçoğu öyle.  Ben de öyleyim” dedi.

ELAM Rum Ulusal Konseyi’ne girene kadar bütün siyasi partilerin iki bölgeli iki toplumlu kabul ettiğini söyleyen Hristu “iki bölgeli iki toplumlu federasyonu reddetmekle yetinmiyoruz. Üniter devlet çözümünü de ileri götürüyoruz. Çünkü Kıbrıs Helenizm’i ancak bu şekilde var oluşunu sürdürür ve Kıbrıs Cumhuriyeti var olmaya devam eder” ifadesini kullandı.

Hristu, KKTC ile Güney Kıbrıs arasında yeni geniş noktaları açılmasına karşı olduklarını, kendileri dışındaki bütün siyasi partilerin yeni geçiş noktaları açılmasıyla ilgili ödeneklere olumlu oy verdiğini belirtti.

Kıbrıs müzakerelerinde 40 yıldır hiçbir sonuca varılamadığını, hiçbir kazanç elde etmediklerini söyleyen Hristu, müzakerelerin yeniden başlamasını, “hiçbir perspektifi olmadığı için” istemediklerini savundu. Hristu “tavrımızı gözden geçirmeli, rotamızı değiştirmeli ve Kıbrıs Helenizm’inin var oluşu ve refahını korumaya yönelmeliyiz. Üniter devlet öneriyoruz çünkü bütün modern Avrupa  devletleri tek devlet üzerine bina edilmiştir” ifadelerini kullandı.

Hristu, iki bölgeli iki toplumlu federasyonu “halkı dini ve milli açıdan ayıran ve Kıbrıs Helenlerinin layık olmadığı ırkçı bir çözüm” diye niteledi.