EĞİTİM BEKLEMEZ İNİSİYATİFİ, EĞİTİM BAKANLIĞI İLE SENDİKALAR ARASINDA GERÇEKLEŞEN SON DAKİKA PAZARLIĞININ SONUCU OLARAK SEYRELTİLMİŞ EĞİTİM KARARINI KINADI
"Seyreltilmiş eğitim pandemi ile mücadele aracı değildir; yarattığınız fırsat eşitsizliğini hazmeden her “eğitimci”, gerçek bir “eğitimci” değildir."
11 Eylül 2021 Cumartesi 10:44
Basın Açıklaması:
Üzgünüz çocuklar.
Biz de sizin kadardık seneler önce. Üniversite sınavına hazırlandığımız senelerde, okul yerine dershaneye gitmek zorunda kalırdık; çünkü öğretmenlerimiz sendikasının öncülüğünde “özlük hakları” mücadelesi verirdi. Eğitim Bakanlığı reddederdi. Bir ara yol bulunana kadar bizler evlerde, sokaklarda ya da özel derslerde beklerdik. Eğlenceli gelirdi derslerin kaynaması, oysa zamanımızdan, geleceğimizden ve toplumumuzdan çalındığını göremedik.
Üzgünüz çocuklar,
Büyüdük, bizler yetişkin olduk ama bu toplumda en büyük rant paylaşımlarının “eğitim” üzerinden olduğunu görmemize rağmen bunu değiştiremedik. “Hak” savunusu yapmanın “ele geçirmek” olduğunu, arada ezilenlerin asıl özne olan siz çocuklar olduğunu bile bile, bu çarkların bizler de parçası olduk.
“Kolej” derdine, sizleri dershanelere, özel derslere gönderdik. Ekonomik gücü olan kamudaki öğretmenlerden, mümkünse kendi öğretmenlerinden “özel” ders aldı. Kısa vadeli düşündük. Oysa bunun da bu çarpık sistemin bir parçası olduğunu göremedik.
Üzgünüz çocuklar,
Bazı öğretmenleriniz, gecesini gündüzüne katıp sizler için emek verdi. Dert edindi, mücadele etti, eğitti, okuttu. Bazı öğretmenleriniz ise sadece mesleği “yarım” gün olduğu için tercih etti. Sistemi sizin faydanıza olacak şekilde geliştiremedik. Siyasetçiler işine geldiği gibi davrandı, değiştiremedik.
Derken bir pandemi fırtınası esti tüm dünyada. İlk, okullar kapandı. İşyerlerimiz daha kapanmadan okullarınızdan arandık. Hepimiz korktuk, çok korktuk. Uzaktan yakından eğitimin “e”sini içermeyen bir sisteme mahkum olduk. “Napalım, geçici” dedik, kabullendik. Tüm dünya öğrenirken, biz öğrenmeyi reddettik. Biz çözüm üretmeyi beceremedik. “Bu sefer olmaz, okullar kapanmaz” dedik ve sizi her zaman en güvendiklerimize, öğretmenlerimize emanet ettik. Pandemi fırtınası büyüdü, yönetemedik; sonuçta fatura yine size kesildi. “Aşı yoksa eğitim yok dediler”, bizler sizleri evlere, bilgisayarlara, sokaklara, tamirci çıraklığına, sözde eğitime terk ettik. Gerçek kaynağı bildik, ama susmayı tercih ettik; çünkü bazı öğretmenlerimizin özel dersleri, ek gelirleri, dershaneleri vardı devam etmesi gereken… Okullar kapalı kalsın dedik.
Üzgünüz çocuklar,
Sizleri birbirinize kırdırdık. Ekonomik gücü olanlarımız, özel okullara, ek derslere koştuk. Sizi bir “uzaktan” eğitimden, diğer “uzaktan” eğitime koşturduk. Koşmayı, oynamayı, şakalaşmayı, kavga etmeyi, hata yapmayı, özür dilemeyi unutturduk. Gücü olmayanlar, vakti olmayanlarımız ya seyrettik ya da göz yumduk. Sokağa düştünüz, bir işyerine çırak oldunuz. Çünkü aşı yoksa, sizler yoktunuz. Çünkü aşı yoksa eğitim olmazdı, olamazdı. Olmadı!
Sonra sizlerin gözlerinde sönen ışığı gördük. Okulları açın dedik, dinletemedik. Test yoktu, yetersizdi, dert edinmediler, bir şey olmaz dediler ve her yeri açıp sizi umursamadılar…
Bir etkimiz olur belki dedik. Kapı kapı gezdik. Bize, aşı varsa seyreltilmişe bile gerek yok, dediler. Biz işimizin başında olmak istiyoruz, açılmasından yanayız dediler. Okullar yapıyoruz, her şey yolunda dediler. Olmadığını biliyorduk ama en “eksik” okulun bile sizin gözlerinizdeki ışığı canlandıracağını da biliyorduk. Üzgünüz çocuklar…
Üzgünüz çünkü,
Elimize yüzümüze bulaştırdık!
Üzgünüz çünkü “sendikalar” yüzümüze baka baka yalan söyledi ve bizler de onların samimiyetine inandık. Üzgünüz çünkü yetkililer, son anda yine geri adım attılar ve sizin yenilginizi dert etmediler. Siz yine rant kavgalarının malzemesi oldunuz.
Üzgünüz çocuklar; çünkü, görevleri sizi yetiştirmek olan “eğitimciler”, kendi konforlarına sizleri harcadılar. Siz öğrenmeseniz de, sokakta olsanız da, bilgisayar bağımlısı olsanız da, kilo alıp sağlık sorunu yaşasanız da onlar yarım gün çalışmalıydı. Siyasetçiler koltuklarında oturmalıydı.
Üzgünüz çocuklar, kalbiyle, yüreğiyle, emeğiyle ve özveriyle emek veren o güzel yürekli, eğitimci öğretmenlerinizi ayrı tutarak, bir kısım “öğretmen” ve yetkili sizi kendi politikalarına “meze” ettiler. Bu da siz çocuk ve gençlerin tarihinde dursun. Utanıyoruz, üzgünüz.
Eğitim Beklemez İnisiyatifi olarak, Eğitim Bakanlığı ile sendikalar arasında gerçekleşen son dakika pazarlığının sonucu olarak seyreltilmiş eğitim kararını kınar, tüm yazı “eğitim” adına tek bir politika üretmeyen tüm tarafların, kendi zümresel çıkarları için çocukları heba ettiğini bildiğimizi bir kez daha yüksek sesle dile getiririz. Seyreltilmiş eğitim pandemi ile mücadele aracı değildir; yarattığınız fırsat eşitsizliğini hazmeden her “eğitimci”, gerçek bir “eğitimci” değildir.
Geride kalan GERÇEK eğitimciler, sonraki seçim yerine toplumun GELECEĞİNİ düşünen politikacı/bürokratlar ve kendi çocuğu dışında başka çocukların da geleceğini düşünen tüm duyarlı veliler ile beraber, daha iyisi için mücadele edeceğimizi ve gelişmelerin takipçisi olmaya devam edeceğimizi bildirir; Kıbrıs Türk toplumunun geleceğini yok etme girişiminizi tarihin affetmeyeceğini hatırlatırız!
Üzgünüz çocuklar.
Biz de sizin kadardık seneler önce. Üniversite sınavına hazırlandığımız senelerde, okul yerine dershaneye gitmek zorunda kalırdık; çünkü öğretmenlerimiz sendikasının öncülüğünde “özlük hakları” mücadelesi verirdi. Eğitim Bakanlığı reddederdi. Bir ara yol bulunana kadar bizler evlerde, sokaklarda ya da özel derslerde beklerdik. Eğlenceli gelirdi derslerin kaynaması, oysa zamanımızdan, geleceğimizden ve toplumumuzdan çalındığını göremedik.
Üzgünüz çocuklar,
Büyüdük, bizler yetişkin olduk ama bu toplumda en büyük rant paylaşımlarının “eğitim” üzerinden olduğunu görmemize rağmen bunu değiştiremedik. “Hak” savunusu yapmanın “ele geçirmek” olduğunu, arada ezilenlerin asıl özne olan siz çocuklar olduğunu bile bile, bu çarkların bizler de parçası olduk.
“Kolej” derdine, sizleri dershanelere, özel derslere gönderdik. Ekonomik gücü olan kamudaki öğretmenlerden, mümkünse kendi öğretmenlerinden “özel” ders aldı. Kısa vadeli düşündük. Oysa bunun da bu çarpık sistemin bir parçası olduğunu göremedik.
Üzgünüz çocuklar,
Bazı öğretmenleriniz, gecesini gündüzüne katıp sizler için emek verdi. Dert edindi, mücadele etti, eğitti, okuttu. Bazı öğretmenleriniz ise sadece mesleği “yarım” gün olduğu için tercih etti. Sistemi sizin faydanıza olacak şekilde geliştiremedik. Siyasetçiler işine geldiği gibi davrandı, değiştiremedik.
Derken bir pandemi fırtınası esti tüm dünyada. İlk, okullar kapandı. İşyerlerimiz daha kapanmadan okullarınızdan arandık. Hepimiz korktuk, çok korktuk. Uzaktan yakından eğitimin “e”sini içermeyen bir sisteme mahkum olduk. “Napalım, geçici” dedik, kabullendik. Tüm dünya öğrenirken, biz öğrenmeyi reddettik. Biz çözüm üretmeyi beceremedik. “Bu sefer olmaz, okullar kapanmaz” dedik ve sizi her zaman en güvendiklerimize, öğretmenlerimize emanet ettik. Pandemi fırtınası büyüdü, yönetemedik; sonuçta fatura yine size kesildi. “Aşı yoksa eğitim yok dediler”, bizler sizleri evlere, bilgisayarlara, sokaklara, tamirci çıraklığına, sözde eğitime terk ettik. Gerçek kaynağı bildik, ama susmayı tercih ettik; çünkü bazı öğretmenlerimizin özel dersleri, ek gelirleri, dershaneleri vardı devam etmesi gereken… Okullar kapalı kalsın dedik.
Üzgünüz çocuklar,
Sizleri birbirinize kırdırdık. Ekonomik gücü olanlarımız, özel okullara, ek derslere koştuk. Sizi bir “uzaktan” eğitimden, diğer “uzaktan” eğitime koşturduk. Koşmayı, oynamayı, şakalaşmayı, kavga etmeyi, hata yapmayı, özür dilemeyi unutturduk. Gücü olmayanlar, vakti olmayanlarımız ya seyrettik ya da göz yumduk. Sokağa düştünüz, bir işyerine çırak oldunuz. Çünkü aşı yoksa, sizler yoktunuz. Çünkü aşı yoksa eğitim olmazdı, olamazdı. Olmadı!
Sonra sizlerin gözlerinde sönen ışığı gördük. Okulları açın dedik, dinletemedik. Test yoktu, yetersizdi, dert edinmediler, bir şey olmaz dediler ve her yeri açıp sizi umursamadılar…
Bir etkimiz olur belki dedik. Kapı kapı gezdik. Bize, aşı varsa seyreltilmişe bile gerek yok, dediler. Biz işimizin başında olmak istiyoruz, açılmasından yanayız dediler. Okullar yapıyoruz, her şey yolunda dediler. Olmadığını biliyorduk ama en “eksik” okulun bile sizin gözlerinizdeki ışığı canlandıracağını da biliyorduk. Üzgünüz çocuklar…
Üzgünüz çünkü,
Elimize yüzümüze bulaştırdık!
Üzgünüz çünkü “sendikalar” yüzümüze baka baka yalan söyledi ve bizler de onların samimiyetine inandık. Üzgünüz çünkü yetkililer, son anda yine geri adım attılar ve sizin yenilginizi dert etmediler. Siz yine rant kavgalarının malzemesi oldunuz.
Üzgünüz çocuklar; çünkü, görevleri sizi yetiştirmek olan “eğitimciler”, kendi konforlarına sizleri harcadılar. Siz öğrenmeseniz de, sokakta olsanız da, bilgisayar bağımlısı olsanız da, kilo alıp sağlık sorunu yaşasanız da onlar yarım gün çalışmalıydı. Siyasetçiler koltuklarında oturmalıydı.
Üzgünüz çocuklar, kalbiyle, yüreğiyle, emeğiyle ve özveriyle emek veren o güzel yürekli, eğitimci öğretmenlerinizi ayrı tutarak, bir kısım “öğretmen” ve yetkili sizi kendi politikalarına “meze” ettiler. Bu da siz çocuk ve gençlerin tarihinde dursun. Utanıyoruz, üzgünüz.
Eğitim Beklemez İnisiyatifi olarak, Eğitim Bakanlığı ile sendikalar arasında gerçekleşen son dakika pazarlığının sonucu olarak seyreltilmiş eğitim kararını kınar, tüm yazı “eğitim” adına tek bir politika üretmeyen tüm tarafların, kendi zümresel çıkarları için çocukları heba ettiğini bildiğimizi bir kez daha yüksek sesle dile getiririz. Seyreltilmiş eğitim pandemi ile mücadele aracı değildir; yarattığınız fırsat eşitsizliğini hazmeden her “eğitimci”, gerçek bir “eğitimci” değildir.
Geride kalan GERÇEK eğitimciler, sonraki seçim yerine toplumun GELECEĞİNİ düşünen politikacı/bürokratlar ve kendi çocuğu dışında başka çocukların da geleceğini düşünen tüm duyarlı veliler ile beraber, daha iyisi için mücadele edeceğimizi ve gelişmelerin takipçisi olmaya devam edeceğimizi bildirir; Kıbrıs Türk toplumunun geleceğini yok etme girişiminizi tarihin affetmeyeceğini hatırlatırız!
- Hava nasıl olacak?Meteoroloji Dairesi’nin son tahminlerine göre, 7-13 Ocak tarihleri arasında bölge, periyodun ilk günleri yüksek basınç sistemi ile soğuk ve nispeten nemli, diğer günler ise alçak basınç sistemi ile soğuk ve nemli hava kütlesinin etkisi altında kalacak.08 Ocak 2025 Çarşamba 10:14KIBRIS
- Piyanonun Sesi Mezunların Hikayesi ile Birleşti!Piyano eğitiminin nabzı “Adım Adım Piyano Öğretimi Çalıştayı” ile Yakın Doğu Üniversitesi’nde attı. Ardından düzenlenen “Mezunlarımız Konuşuyor Paneli” ile mezunlar deneyimlerini paylaştı.08 Ocak 2025 Çarşamba 10:12YDÜ - YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
- Asgari ücret masası haftaya toplanacakAsgari ücret masası haftaya toplanacak08 Ocak 2025 Çarşamba 10:00KIBRIS
- Mağusa'da Karakol Parkı YenileniyorGazimağusa Belediyesi, Çocuk Parklarını Düzenleme Projesi kapsamında Karakol Parkı'nı yenileme çalışmalarına başladı.08 Ocak 2025 Çarşamba 09:58GAZİMAĞUSA
- Kurlarda son durumSerbest piyasada Amerikan Doları 35,34 TL, Euro 36,62 TL, İngiliz Sterlini ise 44,17 TL’den işlem görüyor.08 Ocak 2025 Çarşamba 09:47KIBRIS
- Türkiye Dışişleri Bakanı Fidan, bugün KKTC’ye geliyorTürkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, temaslarda bulunmak üzere bugün KKTC’ye geliyor.08 Ocak 2025 Çarşamba 09:45KIBRIS
- Yapay Zeka Haberciliğin Kurallarını Baştan Yazıyor!Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü düzenlediği “Habercilikte Yapay Zeka Kullanımı: Olanaklar ve Riskler” paneli ile yapay zekanın medya sektöründeki etkisi masaya yatırıldı.08 Ocak 2025 Çarşamba 09:43KIBRIS
- S.Denktaş: 2011 Nüfus Sayımını bize bile söylemediler, başbakan yardımcısıydım!S.Denktaş: 2011 Nüfus Sayımını bize bile söylemediler, başbakan yardımcısıydım!07 Ocak 2025 Salı 22:34KIBRIS
- Dikkat! Rum polisi duyurdu...Firari aranıyor!Rum polisi firar eden 39 yaşındaki tutukluyu arıyor...07 Ocak 2025 Salı 21:07GÜNEY KIBRIS
- Türkiye Çevre Ajansı 4 yılda çevre için önemli adımlar attı2020’de kurulan TÜÇA, 4 yılda Sıfır Atık, Depozito Sistemi, Yeşil Sertifika, Deniz Kirliliği Denetimi ve okullara yönelik çalışmalar gibi 8 çevre koruma adımı attı.07 Ocak 2025 Salı 20:52ÇEVRE
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.