24 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa14°C
  • Girne16°C
  • Güzelyurt12°C
  • İskele14°C
  • İstanbul9°C
  • Ankara3°C

EFSANELER, RUH VE AZİM…

Ediz TUNCEL

19 Mayıs 2017 Cuma 13:28

Tarih uzun süreli başarıları değil, tarih sahnesine aniden çıkan ve çok kısa sürede yaptıklarıyla adını zirveye yazdıranların başarılarını yazar…

Siyasette, sporda, savaşlarda bu hep böyle olagelmiştir.

Atatürk zekasıyla, ruhuyla ve azmiyle yedi düveli dize getirerek yeni bir dünya devleti kurarken tarihin adını en başarılı liderler arasında zirveye yerleştireceğini muhtemelen bilmiyordu…

Jesse Owens 1936 olimpiyatlarında Hitler’in hayallerini yıkana kadar kimse adını bilmiyordu, dünyaya dehşet salan adamın hayallerini “iki adımda” yıkıverdi…

Olimpiyat sahalarında rüzgar gibi uçarken tarih adını öyle bir yazdı ki, adını bir daha kimse unutmadı, unutamadı…

Jesse Owens de adının tarihte bir efsanaye dönüşeceğini muhtemelen o an için bilmiyordu.

Geçen yıllarda özellikle sporda adını bireysel olarak duyuran ve ülkeleriyle özdeşleşen Pele, Maradona, Muhammed Ali, Carl Lewis gibi yaptıkları sporun en muhteşem örnekleri olan sporcular da muhtemelen  bilmiyorlardı, ancak adları bir daha kaybolmamak, yıldızları hiç sönmemek üzere tarihe yazıldı…

Sporda adını sadece spor tarihine ve kendi ülkelerinin tarihine değil, aynı zamanda dünya tarihine de yazdıran takımlar vardır…

Öyle takımlar vardır ki, başarıları kıtalara ulaşır…

Örneğin futbolda bir Barcelona, bir Real Madrid, bir Manhchester United, bir Liverpool, bir Juventus, Milan, Roma, Napoli dediğinizde akıllara Avrupa’nın ve dünyanın ününü ve popülerliğini yıllar geçse de yitirmeyen, yıllar geçtikçe değerleri şarap gibi artan en ünlü futbol kulüpleri gelir.

Türkiye’de efsaneleşmiş kulüplerde başı çekenler Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’dır…Bunların ardından Trabzon gelir…İsimlerini sadece Türkiye değil, tüm dünya bilir…

Gel gelelim, efsanelerin devamı için efsaneleri bile efsunlayan yeni efsanevi değerlere her zaman ihtiyaç vardır ve tarih de bir şekilde efsaneler üzerinden yeni efsaneler yaratarak devam eder…

Bir diğer deyişle, yeni efsaneler eski efsanelerin yıkılışı üzerinden kurulur…

Geçen akşam efsanelerin efsanesine son veren ve yeni bir efsane başlatan tarihsel bir olaya tanık olduk.

Spor ve siyasi ambargolar altında inim inim inleyen KKTC’de aniden filizlenen bir üniversite basketbol takımı Avrupa’nın basketbolda başı çeken en güçlü takımlarını bir biri arkasına devirerek Eurocup’ta şampiyonluğu  yakaladı…

Basketbol camiası şaşkınlık içinde Yakın Doğu Üniversitesi takımının durdurulamaz yükselişini seyrederken bu takımın yakaladığı ruh ve azmin basketbol efsanelerinin  yıkılışına ve yeni bir efsanenin  doğuşuna vesile olacağını sanırım düşünemezdi, hayal bile edemezdi…

Eurocup’ta şampiyonluğunu yakalayan Yakın Doğu Üniversitesi Kadın Basketbol Takımı, nam-ı diğer Yakın Doğu Melekleri, Türkiye’nin efsane takımlarını da birbiri arkasına süpürdüler ve adı efsane takımların başında gelen Fenerbahçe’nin de efsanesine son vererek, Türkiye şampiyonluğunu da kazandılar…

Bugün gazeteler Yakın Doğu Melekleri’nin zaferini yazdılar…

Yarınsa tarih, bir efsaneye son vererek bir başka efsaneyi yaratanların, Kıbrıs Türkünün azim ve ruhundan ilham alarak spor tarihinde adını bir ilk olarak efsaneler arasına yazdıranların hikayesini yazacak…

Azizim, azim ve ruh karşısında yapacak birşey yok, Melekler fırtına gibi eser, yıldırımlar kaybolur,  Fener’in ışığı puf diye söner, bir efsane biter, bir efsane başlar…

Şimdi sıradaki, azizleri ürküten, yıldırımları dağıtan Yakın Doğulu Meleklerin efsanesidir…

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.