DUYGULARI BASTIRMAK KÖTÜ BİR ŞEY Mİ?
İngilizler çekingen, mesafeli ve duygularını göstermeyen insanlar olarak bilinir. Gerçekten öyleler mi? Duyguları gizlemek kötü bir şey mi?

04 Ağustos 2018 Cumartesi 12:44
Şiddet üzerine hep farklı yorumlar yapılır. Amerikalılar atılgan ve cüretli, Fransızlar romantik ve kaba, İngilizler ise soğukkanlı olarak bilinir. İstisna durumlar dışında herkes içinde ağlamak iyi karşılanmaz. Yürekli İngiliz sakinliğini korur ve yola devam eder.
Peki bu öne sürülenler ne kadar doğru? Milli özellikler bir yana, insanların duygularını açığa vurmaması onları cesur mu yapar yoksa duygusal gelişimini mi engeller?
Londra’daki Queen Mary Üniversitesi’ne bağlı Duygusal Tarih Merkezi’nden Thomas Dixon, İngilizlerin duygularını ifade etmeyen, soğukkanlı tavırlarının aslında sadece 1870-1945 dönemine ait bir özellik olduğunu söylüyor.
Soğukkanlılık dönemi
Dixon bunun, “özel okullarda eğitim almış, diğer ülkelere hükmeden imparatorluk geleneğine ait” bir özellik olduğunu belirtiyor.
Daha önce İngilizler kendi duyguları ile daha barışıklardı. Kraliçe Victoria döneminin soğukkanlı, ifadesiz insanları bile aslında duygusaldı.
Örneğin Charles Dickens, Tiny Tim gibi karakterlerin acıklı hayat hikayeleriyle kalplere hitap etmek istemiş, Kraliçe Victoria 1837’de tahta geçerken halkın alkışlarını duyup herkesin içinde gözyaşlarına boğulmuştu.
Dixon, İngilizlerin soğukkanlı özelliğini İkinci Dünya Savaşı sonrasında yitirmeye başladığını, 1960’larda ‘Güzin Abla’ tarzı girişimlerin insanları duyguları hakkında konuşmaya teşvik ettiğini söylüyor.
Ancak bu mirasın etkisi hala devam ediyor. “Bu özelliğe sahip olmasak da öyleymiş gibi düşünmek istiyoruz. Soğukkanlılık bir nostalji ögesi haline geldi” diyor Dixon.
Kültür farklılıkları
Ancak yine de İngilizlerin diğer uluslara kıyasla daha az duygusal olduğu söylenebilir. Bilim insanları İngilizlere özel bir araştırma yapmış değilse de Doğu ile Batı arasında bir farklılık olduğu gözlenebilir.
Örneğin Japonların suçluluk, utanç, minnettarlık, insan canlısı duygularına karşılık Amerikalıların ve Avrupalıların daha çok öfke, gurur ve sinirlilik özellikleri taşıdığı söylenir.
Bunun bir kısmı farklı kültürlerin belli duygulara verdiği değerle ilgili olabilir. “Çevrenizdeki insanların ne şekilde tepki verdiği ya da ne şekilde tepki verecekleri konusundaki düşünceleriniz duygularınızın alacağı biçimi ve onları nasıl ifade edeceğinizi belirler” diyor Belçika’daki Leuven Üniversitesi’nden Batja Mesquita.
Ayrıca insanların duygularını gösterme isteği konusunda da kültürel farklılıklar söz konusudur. 2007’de 2500 İngilizin katıldığı bir araştırmada yüzde 20'den az bir kesimin duygularını dışa vurduğu ortaya çıktı.
Katılımcıların yüzde 72’si bunun sağlık açısından zararlı olduğuna inansa da. Yüzde 19 ise en son ne zaman duygularını rahatlıkla dışa vurduğunu hatırlamadığını söylüyordu.
Duyguları düzenleyen yöntemler
Psikologlar duyguları dışa vurmama halini “duyguları bastırma” olarak adlandırıyor ve insanların duygularını düzenlemek için kullandığı beş klasik yöntemden biri olarak görüyor.
Bu yöntemler şöyle sıralanabilir:
- Belli bir duyguyu tetikleyecek durumlardan kaçınmak
- Negatif duygulardan ziyade pozitif duygular yaşama şansını artırmak amacıyla bir durumu değiştirmek
- Duyguların öne geçmesini önlemek için dikkatinizi başka bir yere yönlendirmek
- O durum ortadan kalktığında olaylara farklı bir perspektiften bakmayı denemek
- Duyguları bastırmak
Genel olarak duyguları bu şekilde düzenlemek pozitif bir şeydir ve akademik başarıyı artırdığına, ruh sağlığını güçlendirdiğine ve ömrü uzattığına inanılır.
Fakat duygusal bastırma zaman zaman yararlı olsa da çoğu psikolog bunu beş yöntemin en kötüsü olarak değerlendirir.
Cambridge Üniversitesi’nden Susanne Schweizer “Duyguları bastırmaya çalışmak bir düşünceyi bastırmak gibidir, ters etki yaratabilir” diyor. “Daha sonra daha güçlü bir şekilde ortaya çıkabilir.”
Zayıflık belirtisi mi?
Duyguları bastırmanın zararlarını gösteren çeşitli araştırmalardan söz edilebilir.
Stanford Üniversitesi’nden psikoloji profesörü James Gross bir deneye gönüllü katılan deneklere önce korku filmi, sonra komedi filmi izletmiş, bir gruptan duygularını bastırmasını, diğerinden ise doğal davranmasını istemiş.
Duyguları bastırmanın, insanların kendilerini iyi hissetmemesine neden olduğu gibi bunun için fiziksel çaba göstermelerinin de tansiyonlarının yükselmesine neden olduğu görülmüş.
Daha sonraki araştırmalarda da duyguları bastırmanın hafızayı zayıflattığı ve iletişim kurulan insanlar açısından bir yük haline geldiği belirlenmiş.
İngilizlere gelince… Ruh sağlığıyla ilgili yardım kuruluşu Mind’ın verilerine göre, 18-34 yaş grubundaki her beş kişiden dördü, endişeli oldukları zamanlarda cesur bir tavır takındıklarını dörtte biri de duyguları sergilemenin zayıflık belirtisi olduğuna inanıyor.
Bunun sonucu olarak daha fazla ruh sağlığı sorunları, erken ölümler ve insanların birbirine karşı nefret duygusu gözlenebiliyor.
Sosyal destek
Doğu Asya’da da duyguları bastırmak normal, hatta pozitif bir özellik olarak görülüyor. Ama Gross’a göre, bastırmanın norm olduğu toplumlarda bunun maliyeti daha az olabiliyor.
Duygusal bastırmanın nadir de olsa bazı yararları yok değil. Londra’daki 7 Temmuz 2005 bombalı saldırılarında olduğu gibi zor dönemlerde dayanma ve direnme kararlılığı göstermek gibi…
Duyguların bulaşıcı özelliği vardır. Böyle bir durumda panik ve endişe daha da kötü sonuçlar doğurabilir. Başkalarının dişini sıkıp dayandığını görmek diğerlerini de cesaretlendirir. Sosyal destek ruh hastalıklarına karşı koruyucu işlev görür.
Kısacası, akıllı bir şekilde kullanıldığında soğukkanlılık duygu dünyasında etkili bir araç olabilir. Ama çoğu zaman en iyi araç değildir. Diğerlerinin de aynı yöntemi kullanıyor olmasından emin olmak gerekir...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Avrupa Parlamentosu'ndan Türkiye'ye AİHM çağrısı, 'otoriterlik' eleştirisiAvrupa Parlamentosu (AP), Türkiye'ye ağır eleştiriler içeren yıllık raporu kabul etti.07 Mayıs 2025 Çarşamba 19:07AVRUPA
İçişleri Bakanlığı’ndan “Vatandaşlık” Paylaşımına SoruşturmaBugün sosyal medya platformlarından birinde “Vatandaş olmak isteyen bana ulaşsın” şeklinde yapılan paylaşım üzerine Bakanlığımız tarafından değerlendirilmiştir.07 Mayıs 2025 Çarşamba 19:01KIBRIS
Sanayi Odası: Resen vergi nedeniyle büyük bir mağduriyet yaşanıyorSanayi Odası, "Sanayici, üretici ve küçük esnaf resen vergi nedeniyle son günlerde büyük bir mağduriyet yaşıyor" açıklamasında bulundu.07 Mayıs 2025 Çarşamba 18:58KIBRIS
Türkiye'deki "Haberin Var Mı?" inisiyatifinden KKTC'li gazeteci Ayşemden Akın için imza kampanyası'Haberin Var mı?' inisiyatifi, Cemil Önal röportajlarının ardından tehdit edilen KKTC'li gazeteci Ayşemden Akın'a destek için imza kampanyası başlattı. İmza metninde Akın'ın can güvenliğinin sağlanması ve Akın'ı tehdit eden kişilerin yargıya sevk edilmesi07 Mayıs 2025 Çarşamba 17:47TÜRKİYE
17 Mayıs Organizasyon Komitesi, 2025 Yılı Onur Yürüyüşü etkinliklerini duyurduOnur Yürüyüşü 2025, 17 Mayıs'ta saat 18.00’de eski Suitex önünden başlayıp, Lefkeliler Hanı’nda sona erecek.07 Mayıs 2025 Çarşamba 17:09LGBTİ
Holguin ay sonundan önce geliyorBirleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunuyla ilgili kişisel temsilcisi olarak yeniden atanan Maria Angela Holguin’in bu ay sonundan önce adaya gelmesi bekleniyor.07 Mayıs 2025 Çarşamba 17:08KIBRIS SORUNU
58 yaşında hayatını kaybettiGazimağusa’da dün 18.30 sıralarında Mustafa Ceylanoğlu (E-58) kaldığı evde ölü bulundu.07 Mayıs 2025 Çarşamba 17:07GAZİMAĞUSA
Tıp-İş’ten hekimlerin görev yeri değişikliğine tepkiKıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş), Sağlık Bakanlığı önünde basın açıklaması yaparak, Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi kadrolarında görev yapan iki hekimin görev yerlerinin değişmesine tepki gösterdi.07 Mayıs 2025 Çarşamba 17:06KIBRIS
UBP Milletvekili Küçük’ten Özersay’a "sahte diploma" eleştirisiHalkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay’ın komite kararı öncesinde kendisin “tehdit içerikli” mesaj gönderdiğini söyledi.07 Mayıs 2025 Çarşamba 16:59KIBRIS
Kasım Kuni: "Korumanın artırılması yönünde bize bir talep iletilmedi"“Halil Falyalı Yaşıyor” başlıklı yazı dizisini sonlandırmazsa öldürüleceği yönünde tehdit alan Bugün Kıbrıs Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ayşemden Akın, evinin önündeki polis korumasının kaldırıldığını duyurdu.07 Mayıs 2025 Çarşamba 16:38KIBRIS
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs