ABD’nin, Doğu Akdeniz bölgesindeki “işbirlikleri oyununa artık resmî olarak da girmekte ve bölgedeki dengeleri değiştirmekte olduğu” haber verildi.
Fileleftheros “ABD de Oyunda… Panos Kammenos’un Kıbrıs-Yunanistan-İsrail Üçlü İttifakının Genişletilmesi Açıklaması” başlıklı haberinde  Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos salı günü (dün) ABD Savunma Bakanlığı’nda Bakan James Mattis’le görüşmesinin ardından yaptığı açıklamaya işaret etti.
Gazete Kammenos’un Yunanistan-Güney Kıbrıs-İsrail üçlü antlaşmasının ABD ile genişletilmesinden söz ettiğini yazdı, bu açıklamanın Doğu Akdeniz’de doğal gaz arama programlarıyla ilgili ABD’nin rol ve söz sahibi olacağı, bölgede yeni olgular yaratacağı görüşünü ortaya koydu.
Habere göre görüşme sonrasında ABD’li mevkidaşı ile “Kıbrıs MEB”i hakkında konuşup konuşmadıkları sorulan Kammenos “Yunanistan, Kıbrıs; İsrail üçlü anlaşmasını Amerika Birleşik Devletleri ile genişletmeyi ileri götürüyoruz. Zannederim söylediğim açıktır” cevabını verdi. 
İSRAİL ENERGEAN’IN GÜNEY’E DOĞAL GAZ SATMA TEKLİFİNİ HOŞ KARŞILAMADI

Aynı gazete “Kıbrıs’ta ‘Yasaklı’ Doğal Gaz Önerisi… İsrail Boru Hattıyla İlgili Energean Projesinden Rahatsız” başlıklı haberinde İsrail’in Energean isimli Yunan şirketin İsrail’in Tanin ve Karis yataklarından Güney Kıbrıs’a doğal gaz satışı önerisinden çok rahatsız olduğunu ve İsrail yetkili makamlarının bu rahatsızlığı Rum Yönetimi’ne bildirdiğini yazdı.

Haberde Energean şirketi tarafından Rum yönetimine yapılan ve şirket  CEO’su Mathios Rigas tarafından geçen temmuz yapılan ve ayında içeriği Reuters tarafından yayınlanan önerinin, İsrail doğal gaz yataklarından Güney Kıbrıs’a yıllık 0,5 ile 1 milyar metreküp arasında doğal gaz aktaracak bir boru hattı inşa edilmesiyle ilgili olduğu hatırlatıldı. Rigas, Reuters aracılığıyla Energean’ın, Güney Kıbrıs’ı yüzer doğalgaz tesisine bağlayacak 200 kilometrelik bir boru hattı inşa etme arzusunda olduğunu açıkladı. 

Energean’ın İsrail ile yaptığı anlaşmaların, Yunan şirketinin Tanin ve Karis yataklarından doğal gaz satmasını yasakladığını kaydeden gazeteye göre, İsrail’de uzun süre tartışma konusu olan, ülkeye adı geçen yataklardan enerji sağlanması konusuna zarar vereceği için İsrail, Yunan şirketinin Güney Kıbrıs’a doğal gaz satma niyetini hoş karşılamadı. 

4 ŞİRKET AFRODİT’İ MISIR’A BAĞLAYACAK BORU HATTINA SPONSOR OLMAYA İLGİLİ 

Yine Fileleftheros dört büyük yatırımcı şirketin, Güney Kıbrıs’tan (Münhasır Ekonomik Bölge içerisindeki 12’nci parselden) Mısır’a doğal gaz taşıyacak  boru hattının inşasına sponsor olmaya ilgi gösterdiğini yazdı.

Gazete Bloomberg’den alıntıladığı haberde, bilgi kaynağının, “meseleyi iyi bilen ve enerji alanında faaliyet gösteren bir Rum kaynak” olduğunu yazdı.

Habere göre Rum Yönetimi’nin İsrail’deki büyükelçiliğinde ticaret ataşesi olarak çalışan Sofronis Papageorgiu adlarını açıklamadığı “büyük bankalar ve yatırım kuruluşlarının” Rum Yönetimi’nden,  “Afrodit” yatağında kaydedilen ilerleme ile ilgili daha geniş bilgi talep ettiğini açıkladı. 

İsrail ile Güney Kıbrıs’ın, aralarındaki, Afrodit yatağı ile komşu İsrail rezervinin sınırlarının belirlenmesiyle ilgili ihtilafı çözmeye çalıştıklarını belirten gazete, gündem konusunun ise  Rum Yönetimi’ne verilmesi gereken hakların yeniden müzakeresi olduğunu haberine ekledi. 

FATİH’İN SONDAJIYLA İLGİLİ BİLGİLERİ TEYİT EDEMİYORLAR

Yine Fileleftheros, Türkiye’nin FATİH isimli sondaj gemisiyle ilk sondajını Ada’nın Kuzey bölgesinde ve Rum Yönetimi’nin tek yanlı “Münhasır Ekonomik Bölge” ilan ettiği deniz sahası “içerisinde olduğunu” öne sürdüğü 8 veya 9’uncu parselde gerçekleştireceğine dair TC ve KKTC kaynaklı bilgilerin şu ana kadar “doğrulanamadığını” yazdı.

Gazete Fatih’in ilk sondajına önümüzdeki haftalar içerisinde başlamaya hazır olduğunu, Siem Sophie, Siem Louisa ve Siem Sasha isimli Norveç  özel destek gemilerinin, Antalya limanındaki hazırlıklarını tamamladığını, Tenaris isimli çokuluslu şirketin sondajın ilk aşaması için boru v.b aksamlarının döşenmekte olduğunu, Schlumberger isimli Amerikan şirketinin sağladığı personel ve malzemenin de hazır olduğunu yazdı.

Adını sıraladığı bütün şirketlerin, doğrudan veya dolaylı olarak Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB”i, içerisindeki sondajlarla  bağlantılı olduğuna dikkat çeken gazete, “edindiği bilgilere” dayanarak bu şirketlerin “Kıbrıs Cumhuriyeti açısından meşruiyet ihlalleri konularına karıştırılmayacakları teyidi aldıklarını“ haberine ekledi.