23 Aralık 2024
  • Lefkoşa12°C
  • Mağusa13°C
  • Girne12°C
  • Güzelyurt10°C
  • İskele13°C
  • İstanbul11°C
  • Ankara6°C

DİYABET NEDEN BU KADAR YAYGIN?

Günümüzün en yaygın kronik hastalıkları arasında yer alan diyabet için genetik yapı risk faktörüdür.

Diyabet neden bu kadar yaygın?

18 Aralık 2022 Pazar 12:00

Diyabet yani halk arasındaki adıyla şeker hastalığı, kandaki tüm şekerin işlenememesinden kaynaklanır. Vücuttaki şeker seviyesini dengeleyen insülin yetersiz salgılandığında ya da insüline cevap verilemediğinde kanda oluşan yüksek şeker bu hastalığa yol açar. Tedavisi olmayan diyabetin kontrol altına alınmadığında ciddi hastalıkları tetiklediğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, hastalığın artış nedenlerinden korunma yollarına kadar birçok önemli noktayı şöyle açıkladı…

Birçok nedeni var

Genetik yapı diyabet için risk faktörüdür. Hastalığın bu kadar yaygınlaşması genetik risklerle açıklanamaz. Çevresel etkenler, yaşam biçimi, beslenme tarzı diyabetin ortaya çıkmasında en önemli faktörlerdir. Son 40 bin yılda insanların genetik yapısı hiç değişmemiştir. Diyabet sayısı ise 1983'den 2008'e kadar 7 kat artmıştır. Genleriniz doğru beslendiğiniz ve onlara iyi davrandığınız zaman kontrolünüz altındadır. Her yiyecek sadece besin değil, mesaj dolu bilgi yumağıdır. Besinler sadece genleri etkilemez, hormonları, metabolizmayı, mikrobiyotayı ve ruhsal durumumuzu etkiler. Dr. Dean Ornish'in yaptığı bir çalışmada 3 aylık beslenme ve yaşam tarzı değişikliğinin kanseri kontrol eden 500'den fazla geni etkilediği gösterilmiştir.

Önemli hastalıkları tetikler

Diyabet, kalp ve damar hastalıklarının eş değeridir. Diyabet hipertansiyon birlikteliği sıktır (yüzde 75). Erişkinlerde en sık körlük nedenidir. Diyabetik hastaların yüzde 70-80'inde karaciğer yağlanması, az kısmında karaciğer sirozu vardır. Hastalarda Alzheimer riski 4 kat artar. Depresyon ve duygu durum bozukluğu sıktır (yüzde 50). Diyabet kronik böbrek yetersizliğinin en sık nedenidir. Kanser ve enfeksiyon riskini artırır. Beyin hastalıkları, el ve ayaklarda his kaybının en sık nedenidir. Cinsel ilişki bozukluğunun da en sık nedenidir. Felç riskini 3-4 kat artırır. Ani ve erken ölümlere de yol açabilir.

Prediyabet de ciddiye alınmalı

Kan şekerinin 100-126 mg/dl arasında olduğu dönem prediyabet (hafif diyabet) dönemidir. Prediyabet dönemi en az diyabet dönemi kadar sorunludur. Bu dönemde de diyabetin bütün komplikasyonları ile karşılaşmak mümkündür.

Teşhisi kolaydır

Açlık kan şekerinin 126 mg/dl'nin üzerinde olması, herhangi bir zamanda kan glikoz düzeyinin 200 mg/dl'nin üzerinde olması, oral glikoz tolerans testinde iki saatlik plazma glikozunun 200 mg/dl'nin üzerinde olması durumunda diyabet tanısı konur.

Sadece ilaç tedavisi yetmez

Beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıkları düzeltilmeden, altta yatan nedenler tedavi edilmeden yapılacak ilaç ve insülin tedavisi komplikasyonları asla önlemez. New England Journal of Medicine'de (2008) yayınlanan ACCORD çalışmasında beslenmesine ve yaşam tarzına dikkat etmeyip, kan şekerini düşürmek için yoğun tedavi gören hastalarda komplikasyonlar daha fazla görülmüştür.

Obezite ile yapışık kardeştir

Her cins, ırk, yaş ve meslek grubunda diyabet giderek artmaktadır. Dünyada ve Türkiye'de diyabet sorunu olanlar, olmayanlardan daha fazladır. Diyabetik hastaların yüzde 80'i fazla kilolu ve obezdir. Obezite dünyadaki önlenebilir ölüm nedenlerinin başında gelir. 5-7 kilo almak diyabet riskini 2 kat, 8-10 kilo almak ise 3 kat artırır.

İşte risk faktörleri

Diyabet riskini artıran nedenler şöyle sıralanabilir.

■ Aile öyküsü (genetik)

■ 45 yaş üzerinde olmak

■ Hipertansiyon

■ Gestasyonel diyabet (diyabetin gebelikte ortaya çıkıp, gebelik sonrası ortadan kalkması)

■ İri çocuk doğurmak

■ İyi huylu kolesterolün 45 mg/dl'den az olması

■ Trigliseridin (Kanda bulunan bir yağ türü) 250 mg/dl'nin üzerinde olması.

Riski azaltma yolları

Diyabet riskini azaltmak için şu noktalara dikkat edilmelidir…

■ Kalori kontrolü

■ Doğal ve taze besinler

■ Fiziksel aktivite, egzersiz

■ Uyku

■ Huzur

■ Omega 3

■ Yeşil yapraklı sebzeler

■ Kuruyemişler

Bunları ölçülü tüketin

■ Tam tahıllar

■ Baklagiller

■ Meyveler

Nişastalı sebze ve gıdalar: Pişmiş havuç, beyaz patates, tatlı patates, yabani havuç, şalgam, pancar, balkabağı, kestane, bezelye, taze fasulye.

Bunlardan uzak durun

■ Şeker, rafine karbonhidrat

■ Unlu gıdalar, beyaz ekmek

■ İşlenmiş ve ambalajlı gıdalar

■ Beyaz pirinç, makarna

■ Kurutulmuş meyve, tatlılar, bal, pekmez, reçel, marmelat

■ Meyve suları, kolalı ve gazlı içecekler, enerji içecekleri, tatlandırıcılar.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA