05 Mayıs 2024
  • Lefkoşa18°C
  • Mağusa15°C
  • Girne20°C
  • Güzelyurt18°C
  • İskele15°C
  • İstanbul15°C
  • Ankara16°C

DİNLERİN DİYALEKTİĞİ…

Kıvanç BUHARA

12 Ocak 2016 Salı 09:21

Günlerin getirdikleri ne kadar yoğun, değil mi? Hani, algılamakta zorlandığımız, üzerinde yorum yapabilmek için saatlerce… …hatta günlerce düşünmemiz gereken olaylar her gün gözümüzün içine sokuluyor! “Hangisinin doğruluğunu araştırayım” derken bunalıyor insan… Ve bunalmamak, boğulmamak için harcadığımız çaba, son tahlilde yüreğimize oturuyor ağır bir taş gibi! Doğduktan sonra, üzerinde yaşamak zorunda kaldığımız dünya, daha uygar bir geleceğe gitmek yerine… Daha feodal bir geçmişe doğru yol alıyor! Hristiyan, Müslüman, Budist, Şaman ayrımı yapmadan, tüm dinlerin bu gericiliğe çanak tuttuğu gerçeği, bunaltımızı ve hayal kırıklığımızı daha da artırıyor! Papaz, Haham, İmam, Keşiş… Tümü kara gericiliğin sofrasından beslendiler… Ve hala bugün, o sofranın etrafında, kadın hizmetlileri nasıl becerdiklerini/becereceklerini hikaye etmektedirler! Kilisede Hz. İsay’ı bekleyen “bakire” kadınlar… Şeyh Hazretlerinden şifa bekleyen hastalar… Papa Hazretlerinin elini öpmek ve duasını almak için yarışan genç kızlar… Genç keşişlerin hizmet ettikleri Piskoposlar… *** İslam’ı beğenmeyen, eleştiren; gerici, bağnaz-yobaz bir din olarak yorumlayan Batı… Hristiyanlığın kirli çamaşırlarını, papazların ahlaksız yaşamlarını nedense konuşmuyor! İslam karşıtlığı Batıda hem kilisenin hem de politikacıların siyasi malzemesi yapılıyor! Tüm mezhepleriyle birlikte ( Ortodoks, Katolik, Protestan ) Hristiyanlığın en mükemmel din olduğunu nasıl anlatacak Batı? İslam’ı, Müslümanlığı kötüleyerek elbette… “İşte bakın, nasıl barbardır şu Müslümanlar?” *** Biz Müslümanlar barbar mıyız? Kafa kesen, kadınları ve ufacık kız çocuklarını köle pazarlarında satan… Geçmiş uygarlıklara ait ne varsa yerle bir eden… İnsansı kılık içindeki hayvanlar birer Müslüman mıdır? Bir babanın kızına şehvet duyabileceğini ve bunun da helal olduğunu söyleyen Müslüman mıdır? *** Kötü örnekleri çoğaltmak mümkün… Ve bir gerçeğin de altını çizmek ve güçlü biçimde, yüksek sesle vurgulamak gerekir: “ Dinleri; din adamlarını, dini örgütleri, cemaatleri besleyen ve onları hizmetinde tutan sermayedir” Sermaye karşıtı ayaklanmaları, başkaldırıları önlemenin en etkili yolu dini kullanmaktır! Çarlık Rusya’sında 1917 yılında zafere ulaşan Bolşevik devrimi gibi ayaklanmalar sermayenin iktidarı için kötü bir karabasandır! Dünyada, bir daha böyle bir ayaklanmanın tekrarlanmaması için dinler, din adamları çok ustaca kullanılmaktadır! Günümüzün “ din” gerçeği budur… Gerisi teferruattır!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.