Hükümet ve sendikaların eğitim ve mesai süresinin kısaltılması üzerinden vardıkları anlaşma sorunların çözümüne çare olmadığı gibi haftalardır süren eylemlerde ifade edilen amaçlarla da maalesef örtüşmemektedir. Varılan uzlaşının tek olumlu yanı mesai saatlerinin netleşmesidir. Öğrencilerin okula gelme saatleri ile ilgili oluşan anomali halen sürmekte ve devlette çalışanla özelde çalışan arasındaki ayrım daha da derinleşerek devam etmektedir.

Bu süreçte öğrencilerin eğitim kayıpları ders saatlerinin kısaltılması ile daha da artırılmıştır. Eğitimin süresinin uzatılması gerekirken hükümetin ve sendikaların eğitim sürelerinin kısaltılması yönünde aldıkları karar kabul edilemez.

Alınacak kararların odağında öğrenci ve eğitimin niteliği olmalıdır.

Yapısal sorunlarımızı çözebilmek için aksine daha çok çalışıp daha çok üretmeye ve önceliklerimizi doğru tespit etmeye ihtiyacımız var. Ülkede, hükümet, sendikalar ve sivil toplum arasındaki uzlaşı bu temelde olabilmelidir.