DETAY OKUMALARDA INSAN VE HAYAT

Uzun zamandan sonra yeniden yazmaya başlamak, keyifle gerinerek uyanmak gibi. Bir İngiliz atasözü, şeytanın detayda gizli olduğunu söyler. Ben, meleği melaikeyi de DETAY’da arıyorum. DETAY Gazetesi umarım hepimiz için, hem kendi içimizdeki, hem hayatın içindeki şeytanla meleği buluşturacağımız, tanıştıracağımız, barıştıracağımız, anlamlı farkındalıklar biriktireceğimiz bir ortam olur.

‘Kimin için ve niçin yazıyorum’ sorularının cevabı elbette önemli

ama diyorum ki  belki bu cevaplara ihtiyacımız olmaz; bu buluşmanın kendisi cevap olur belki.

Ünlü düşünür *Bergson’a göre: ‘şuurlu bir varlık için varolmak demek değişmek; değişmek olgunlaşmak; olgunlaşmak ise kendini sonsuzca yaratmaktır….…. insanın ne yaptığı ne olduğuna bağlı olduğu gibi,  ne olduğu da ne yaptığına bağlıdır.’

Benim işim edebiyat ve felsefe aracılığıyla insanı ve hayatı dürtmek.   Kendimizi ve birbirimizi anlama eksersizi yapmak. Gündelik yaşamı es geçmeden, dertlerimize, mutluluklarımıza, kuşkuyla yaklaşmayı önermek. Var olanla yetinmek yerine, daha iyiyi üretmek, yaratmak için istek arzu fitillemek.

Glapsides denizini bilirsiniz: Denizle arası iyi olmayan yetişkinler, çocuklar için  emniyetli olabilir ama yüzmeyi bilenler, dalmayı sevenler için ihtiyaç duyulan derinliğe ulaşmak yorucudur. Bazı insanları Glapsides denizine benzetiyorum. İlişkilerimizde yaşadığımız, yerinde sayan hatta geriye giden, bir derinlik kazanmasını umarken sığlaşan durumları da… Tam anlaştık anlaşıyoruz derken, kırıcı, sıkıcı, yıbratan bir biçimde en başa dönmelerimizi …  Düşünüyorum da, Glapsides’in engebeli zeminine mi benziyor acaba bazılarımızın aklının, algısının, egosunun zemini?

Farkında mıyız, bu durum hayatı ne kadar zorlaştırıyor, tatsızlaştırıyor,

emek ve zaman kaybına neden oluyor. Yüzmeyi öğrenmekten daha mı zor, duygusal, düşünsel, derinlik kazanmak?

Kimine, suya sabuna dokunmamak gelebilir edebiyat ve felsefeyle uğraşmak; benim için hayatın kendisidir. O nedenle bu köşeden genel geçer gündemle değil,-ki genellikle siyasetin belirlediği gündem de, havanda su dövmek geliyor bana- kendi gündemimi oluşturarak seslenmeyi planlıyorum . İlginizi hakedecek, yüreğinize dokunacak, aklınızı, vicdanınızı dürtecek birkkaç cümle/dize yakalayabilirsem ne mutlu.

Ve Mayıs, 2013’te yazdığım bir şiir:

Kimimiz düş kapısında

Düş okumasında kimimiz

Bağır çağır, gelmiyor

-bin türlü, gerilim- beklediğimiz

Uyku uyanıklık arası

Sıkıştırılmış ömür

Canımıza batan, şeytan tırnağı olsa tek

                                                        neyse

Geçmiş, sırf diken dokuma; etimize

Gelecek, belki hiç gelmeyecek

Umut, karnımızdan eksik edilmeyen sıpa

Kim O, başımızın üstünde

‘HİZAYA’ diyen,           elinde sopa!

*S. 65 Sevgi Ahlakı, Bergson ve Mistik Ethik, M. Münir Dedeoğlu