DERYALAR VE TÖRELER İLE ERHÜRMAN’A BAKIŞ

52/87 sayılı yasada, “Milletvekillerinin Asli Görevleri” adını taşıyan maddede; meclisin yasama işlerinin yerine getirilmesinde Meclis Genel Kurulu ile Komite çalışmalarına katılıp; toplumun SOSYAL, EKONOMİK, MALİ ve DİĞER sorunlarının çözülmesine katkıda bulunmaktan söz edilir. Yoksulluk, işsizlik, ekonomik ve sosyal eşitsizlik, sağlık, eğitim, suç ve şiddet sorunları, yaşlılık, engellilik sorunları, uyuşturucu bağımlığı, ırkçılık, etnik milliyetçilik, nüfus artışı, cinsiyet eşitsizliği, çevre sorunları, çarpık kentleşme ve çalışma ilişkileri, trafik yerli yerinde dururken… Gelir dağılımındaki eşitsizlik ve adaletsizliği, borçluluk oranının rekor seviyede oluşunu, enflasyon hızını, işsizlik oranındaki artışı, iş cinayetlerini, henüz “arpa boyu yol” kat edip çözmemişken... Mali sorunları çözmek için tek çareniz olan “avuç açma ekonomisi” henüz yerli yerinde dururken ve dilenmeye son sürat devam ederken, asgari ücretlileri YOKSULLUK sınırının altına iterken, zengine VERGİ PEŞKEŞİ çekip devletin kaynaklarının heba olmasına kol kanat gererken… Anayasa, Yurttaşlık Yasası, Seçim ve Halkoylaması Yasası, Siyasal Partiler Yasası, Çevre Yasaları, Gıda Yasaları, Sağlık Yasaları, Eğitim Yasaları gibi TEMEL yasal eksiklikleri bile henüz emekleme aşamasına bile getiremezken, kimi kandırabildiğinizi durup düşünmeniz gerekmektedir. Hangi ASLİ görevinizi yerine getirdiniz ki? Yüce Meclis’te kavgadan, gürültüden, birbirinizi suçlamaktan, halkı yanıltmak ve kandırmaktan başka ne yapıyorsunuz? Siyaseti yerle bir ettiğinizin, siyasilerin saygınlığını en alt seviyeye düşürdüğünüzün, halkın umutlarını yok ettiğinizin farkında mısınız? Hiç sanmıyorum. Yukarıda sıraladığım yasal ve asli görevlerinizi yerine getirirken ne denli performans sergilediğinize bakalım mı? İşiniz “laf” üretmek mi? “İş” yapmak mı? Önce Doğuş Derya, meclis çatısı altına girdikten sonra neler yapmış “tutanaklardan” onu inceleyelim. Yemin krizini, Özgürgün ile yaşadığı kavgayı, hatta kendi partisinin dışarıdan atamış olduğu Maliye Bakanı’na “Bu kimin bakanı?” deyişini, sosyal medya ortamındaki isyanlarını, yoldaşları ile dalaşmasını ele almayacağım. Çünkü bunlar basında yeterince ve “usanç” derecesinde yer aldı. Beni MECLİS PERFORMANSI ilgilendiriyor. Yani oradaki YASAMA ve DENETİM faaliyetlerine yapmış olduğu katkı. Gerisi fasa fiso! Değerlendirmelerim 8’nci Dönem 1’nci ve 2’nci Yasama Yılını kapsayacak. Yaklaşık 17 aylık bir süre. Doğuş Derya bu süre içerisinde kürsüyü pek sevememiş. “Yerinden söz atma” daha cazip görünmüş. 146 defa yerinden söz atarken, kürsüye sadece ve sadece 8 defa çıkmış. Bir tanesi “laf atma”ya cevap vermek, 3 tanesi GÜNCEL KONUŞMA ( Siyasal Partiler Yasası ve Cinsiyet Kotası, Öğrenci Bursları Tüzüğü İle İlgili, Müzakere Sürecine Kadınların Dâhil Edilmesi), 4 tanesi de yasama gününde ( Burslarla ilgili, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bütçesi Görüşülürken, Ceza Yasası Değişikliği, Organ Nakli Yasası görüşülürken) söz almış. Bir tek Tufan Erhürman Hoca ile birlikte, Ceza Yasası Değişiklik Önergesi’ne imza atmış. Özel bir komite kurulmuş. Tam da Doğuş Derya’ya göre diyeceksiniz. Ama sadece “ismi” ona göreymiş. İçerik bomboş görünüyor. “Cinsiyet Ayrımcılığı İzleme Komitesi” 17 ayda sadece 2 kez toplanmış. Umarım ve dilerim ki Meclis web sayfasında bu bilgi eksik olmuş olsun. “Önemli olan çok konuşmak mı?” dediğinizi duyar gibiyim. Hemen söyleyeyim ki; Hayır! Önemli olan içerik ve etki. Halka ne getirip ne götürüyor yapılmakta olan faaliyet. Zorlu Töre ne yapıyor ona bakalım. Hemen hemen her Perşembe kürsüye çıkıyor. Perşembeleri DENETİM günü olarak ayrılmış. Ne kadar önemli bir işlev aslında. O gün kimi isterseniz denetleyebilir hesap sorabilirsiniz. Yazılı ve sözlü soru sorabilirsiniz. Meclis araştırması veya soruşturması isteyebilirsiniz. Genel görüşme de açtırabilirsiniz. Peki, siz ne yapıyorsunuz? Bazı konuşmalarınızı yazalım: Ulusal Mücadelede Dr. Küçük ve Denktaş/ Emperyalizm, Sömürgecilik ve Kıbrıs’ta İngiliz Dönemi/ Makarios, Londra ve Zürih Anlaşmalarıyla Ortaya Çıkan Kıbrıs Cumhuriyetindeki Anayasayı Değiştirerek Nereye Varmak İstiyordu/ Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs Üzerindeki Emperyalist ve Sömürgeci Yaklaşımlar/ Milli Kıbrıs Davamızda Toprak, Mülkiyet ve Nüfusun Önemi/ Bir Kayıp Şehidin Defin Töreni ve Şehitlerimizin Ardından/ Milli ve Manevi Değerlerimizin Milli Eğitim Şurası/ Müzakere Sürecinde Rum-Yunan Hedefleri/ Referandumla Dünyaya Bağlanmak/ Temel İnsan Hakları ve Uygulamaları/ Kıbrıs Müzakerelerinde Yol Haritası ve Coğrafi Harita/ Seçme ve Seçilme Hakkı ve Demokrasimiz/ KKTC’de Toprak, Mülkiyet ve Nüfusun Ekonomiye Etkileri/ Kıbrıs Konusunu Yaratan Rum-Yunan İkilisi Bedel Ödedi Mi?/ KKTC 30 Yaşında Yaşasın Cumhuriyet/ Atatürk Diyor Ki: Cumhuriyet En Büyük Erdemimizdir. Yaşasın KKTC/ Asrın Projesi Su ve KKTC’nin Ekolojik ve Ekonomik Durumu/ Toprak, Mülkiyet ve Harita/ Dünyadaki Federasyonlar Yıkılırken, Kıbrıs Sorunundaki Federasyon Yıkılırken, Kıbrıs Sorunundaki Federasyon Tezi Bu dönem 20 adet yapılan bu konuşmalar geçen yıl da 19 adet yapılmış. Yukarıdaki ASLİ göreve tekrar bakınız. Bu konuşmalardan hangisi SOSYAL, EKONOMİK, MALİ sorunlarımıza çözüm getirecek? Hangi konuşma bu görevler içerisinde değerlendirilebilir? Son olarak da Tufan Erhürman Hoca neler yapmış ona bakalım. Bir kere herkesin övünç kaynağı yapıp kendine “nema” çıkartmaya çalıştığı ve tüm meclisin başarı hanesine yazmaya çalıştığı temel yasaların mimarıdır. İyi İdare Yasası, Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası, Bilgi Edinme Hakkı Yasası’na daha da işlevsellik kazandırma için değiştirilmesi, Ceza Yasası için devrim sayılabilecek değişiklik önerilerinin kabulü ve daha niceleri. Her hukuksal konuda meclisin hukuk müşaviri gibi meclisi bilgilendirmesine ne demeli? Yaptığı konuşmalara da bakmakta fayda var. Mukayese yapma şansımız olur. Bilgi Edinme Hakkı İle İlgili/ Yüksek İdare Mahkemesi’nin Okul Müdürleri Kararı/ Kamulaştırma Uygulamaları/ Özel Hayatın Gizliliği/ Vicdani Ret/ Çevre Mevzuatı/ Siyasi Partilerin Denetimi/ Öğretmenlerin Hazırlık Ödeneği/ Ortak Açıklama/ Ceza Yasası ve Yapılandırma Yasaları/ Ceza Yasası Değişiklik Önerisi/ Grev Erteleme ve Yasaklama Kararı/ KTHY ve ETİ Çalışanları Görevini yapan ile sadece “laf” ve “şov” üretenleri şimdi daha iyi algıladık mı? Demek ki neymiş? “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz!”