DERİN DONDURUCUYA MI KONDU?

Müzakere masasında şöyle olumlu hava, böyle iyi niyet vs. esiyor,  taraflar çözüm bulma gayretlerini sürdürüyor şeklinde haberler oluşturuluyor. Bazı çevreler bundan rahatsız oluyor ve barış-çözüm yolunu tıkamaya uğraşıyormuş. Uzlaşma, barış, çözüm ve kalıcı bir formül bulunmasını candan isteyenler çoğunlukta. İstemeyen ve olumlu estirilen havadan rahatsız olan çevreler, çıkarcılar, ganimetçiler ve yağmacılardan başka kimler olabilir? Fakat Akıncı-Anastasiades görüşmelerinde, verilen bilgilere göre, garantiler ve mülk-toprak konuları halen ciddiyetle ele alınmış değil. Ne tartışılmış, ne karşılıklı öneriler sunulmuş, ne de ortada harita varmış. Yok,  yok yok. Neden? Müzakere sürecini sıkıntıya sokmamak (bize göre kesilmesini) için, sona bırakılmış. Bizim anladığımız dilde, söz konusu önemli konular ve sorunlar,  şimdilik, dondurulmuş. Yani,  derin dondurucuya konulmuş. Pek ala, sorabilir miyiz? Ne zaman, derin dondurucudan çıkartılacaklar? Halk, süratle, bir anlaşmaya gidilmesini arzularken, liderler neden savsaklıyor, zaman harcıyor? Yaklaşık yarım asırdır sürdürülen pazarlıklar, müzakereler yetmedi mi? BM, Kıbrıs Özel temsilcisi, Eide, hep olumlu laflar ediyor, iyimserlik ve umut pompalıyor. Ama işin gerçek yüzüne bakıldığında, bir parlaklık görünmüyor. Mat, bulanık bir tablo. Neyin ne olacağı hala daha belli değil. Yakında Rum halkı sandıklara gidecek. Anastasiades ve ekibi, destekleyici siyasi partiler, acaba, ne gibi sonuçlar alacak? Kıbrıs müzakerelerine ayni yaklaşım ve niyet sergilenecek mi? Anastasiades, New York’ta, BM Güvenlik konseyinde, yapması beklenen konuşmasında ve Genel Sekreter ban ki Moon ile görüşmesinde, cesaretlendirici, sevindirici, umutları artırıcı bir duruş mu sergileyecek? Yoksa Rum Ulusal Konseyinde alınan kararlar çerçevesinde, yine Türkiye’yi mi suçlayacak, Kıbrıs Türkleri karar veremez, Ankara verecek, on nedenle Ankara yetkilileri ile görüşmek isterim mi diyecek? Akıncı da Ban ki Moon la görüşecek. İki lider ve Ban ki Moon üçlü bir zirve toplantısı yapacak mı? Yapmayacaksa, neden iki lider de New York’a davet edildi? Sorulacak ve yanıt bekleyen soru çook. Bütün bu gelişmeler ışığında, olumsuz hava estirmek değildirr niyetimiz. Keşke en yakın zamanda anlaşma olsa ve Kıbrıs sorunu çözümlense. Amaa,  görünen odur ki hayati,  Garanti, toprak, Mal mülk konuları şimdi şimdi,  dondurucudan çıkartılmayacak .  Müzakere süreci aksatılmasın, olumlu dedikleri hava devam etsin , “hava  müsait, sür eşeği Niğde’ye”  deyişi,  ve  anlayışıyla.