22 Kasım 2024
  • Lefkoşa17°C
  • Mağusa18°C
  • Girne18°C
  • Güzelyurt16°C
  • İskele18°C
  • İstanbul18°C
  • Ankara14°C

DENKTAŞ’IN İSTİKRARSIZLIK VE TUTARSIZLIĞI

Cenk DİLER

12 Mart 2015 Perşembe 10:26

18 Şubat 2011 tarihli hemen hemen tüm yazılı ve görsel basında, bir kahramanlık gösterisi var. Tamamen şov…şov…şov… Nereden mi biliyorum? Geçmiş, her zaman geleceğin habercisidir. Sendikal Platform, Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş tarafından Şehitler Anıtı’nda başlatılan;“Tek talebimiz kendi evimizin efendisi olmak”adlı imza kampanyasına destek veriyor. Burada Platform adına açıklama yapan Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) Genel Başkanı Mehmet Özkardaş, Kıbrıs Türk halkanın, tarihin hiçbir döneminde baskılara boyun eğmediğini ifade ederek, “Geçmişte, İngiliz ve Rumlara olduğu gibi Anavatanı da olsa kendisine yönelik her türlü dayatmaya karşı çıkacaktır” diyor. Mehmet Özkardaş, Sendikal Platform ile Kıbrıs Türk halkının talebini de “kendi evinin efendisi olmak” diye açıklayarak, mücadelenin başarıya kadar devam edeceğini söylüyor. Gerçekler bu iken, 28 Ocak mitinginde açılan bir pankart üzerinden, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs Türk halkına “besleme” ve “nankörler” dediğini savunup bunu kınıyor; bu tür söylemleri kabul etmediklerini belirtiyor. Kıbrıs Türk halkanın her geçen gün artan; kendisine, kimliğine yönelik saldırı, tecavüz ve tehlikeye karşı çıkışının, Türkiye’ye karşı bir çıkış olarak çarptırılmasının kabul edilemez olduğunu, herkesin Kıbrıs Türk halkının böyle dayatmalara boyun eğmediğini görmesi, anlaması gerektiğini kaydediyor. 28 Ocak’ta İnönü Meydanı’nı dolduran on binlerin 2 Mart’ta daha da çoğalacağını ifade ederek, “Kıbrıs Türk halkının istemediği Halil İbrahim Efendiyi, ‘alın başınıza büyükelçi atıyoruz’ denilmesi, Kıbrıs Türk halkına meydan okumak, ateşe benzinle gitmek anlamına gelir” iddiasında bulunuyor (http://haberkibris.com/9ff8fdca-2011_02_18.html). Ne güzel? Buraya kadar her şey normal. Özkardaş hedefi tam 12’den vurmuş. Aynen katılıyorum. Kendi evimin efendisi olmak istiyor muyum? Kesinlikle EVET! Bu kampanyayı imzaladım mı? Kesinlikle HAYIR! Neden? Kampanyayı başlatana zerre güvenim hiç olmadı da ondan. Değil tüm sendikalar, tüm dünya da imzalasa, ben asla imzalamazdım. Elçiliğe karşı kampanya başlatan zat-ı muhteremin safahatına bakalım mı? “… Aniden Büyükelçilik ’ten bir telefon aldım. Büyükelçi Ertuğrul Kumcuoğlu… Bakanlık durumu olup olmadığını sordu. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı beklediğimi söyledim. “Deli mi oldun, ne yapacaksın Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı” dedi. Dedim ki, “Alt yapı yok, bu alt yapının da yapılması gerekir. Gençlerle iç içeyim, gençlerin beklentisi benim bu bakanlığı almamda…” İtiraz etti. “Olmaz öyle şey, İçişleri Bakanlığı’nı alacaksın, gençlere de her türlü alt yapının yapılması için ben yardımcı olacağım” dedi. “Ben, İçişleri Bakanlığı’ndan anlamam” deyince de, “Öğrenirsin” dedi. Bu arada Derviş Bey’le herhangi bir şey konuşmadım, ama 2-3 gün sonra kabine açıklandığında ben İçişleri Bakanı’ydım.”( Nezire Gürkan’ın, “Sistem O’nu, O Sistemi Sevmedi” adlı kitabından, sayfa 41). Alın bir daha… “… O dönemde Türkiye Büyükelçisi bir gece saat 10-10.30 gibi telefon açtı, “Acele Büyükelçiliğe gel” dedi, gittim… Dışişleri Bakanı Taner Etkin’in de orada olduğunu gördüm. Benim kabinede olmadığım dönem, partinin genel sekreteriydim… “Gözün aydın. Çoktan beridir söylediğin bir şey oluyor. İki devletli çözüm politikasına geçiyoruz” dedi… Sevindim… Çok ısrarlı bir tutumum vardı bu konuda. Yazardım, Türkiye’ye gönderirdim, babaya gönderirdim vs… “Nasıl olacak” diye sordum. Apakan, “Meclis’te bir karar alınması gerekir, seni de bu nedenle çağırdım” dedi. Bunun üzerine oturduk, Taner Etkin’le beraber bir karar metni hazırladık. Hakkı Bey’in haberi var ama CTP kanadının haberi yok… Oturduk, taslak yazıldı. Ben düzeltmeler yaptım. Ve Meclis’e sunduk.” (Ayni kaynaktan, sayfa 71). KOP, KTFF, TFF, FİFA… Bunlar ne ki? Elçi buyuruyor. Oluyor! Elçi emrediyor. Yapılıyor! Elçi bakan ataması yapıyor. Onaylanıyor! Elçi stratejik PARAMETRE değişikliği yapıyor. Meclis tasdikliyor! Evet… Durum maalesef bundan ibaret. Tek kelimeyle; Vesayet! Sonra da de ki; “Evimizin ehendisiolacayık!” Anlat da açılın!!! Muhteşemsin muhteşem!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.