DAHA ÇOK AĞIT YAKACAĞIZ!..
Taner ULUTAŞ
25 Ekim 2015 Pazar 18:40
Devlet büyüklerinin ve Sağlık Bakanının bile kendi doktorlarına güvenmeyip ülke dışında ameliyat olması ‘Sağlık’ çöktü düşüncesinin giderek büyümesine neden oluyor. Sistem yenilenmeli aksi takdirde önümüzdeki yıllar içerisinde Sağlığın ruhuna Fatiha okunacak sözcüğünü sürekli olarak dile getiriyoruz. Lefkoşa’da övündüğümüz zaman bir harmanlık yer istediğimiz, Ortadoğu’nun en iyi hastanesidir dediğimiz Dr. Burhan Nalbantoğlu hastanesinin her açıdan ahı gitti vahı kaldı. Ahı gitmemiş ve vahı kalmamış olsaydı iki Cumhurbaşkanımız, iki Başbakanımız. Bir Başbakan yardımcımız ve birçok vekilimiz geçirdikleri kalp krizi veya herhangi bir hastalık sonucu soluğu Türkiye’de almazdı. Hastanede hastasını köpeğin münasip yerine sokup çıkartan doktorların yanı sıra hastasını bir arşın surat ile kontrol eden hemşirelerin olması hastanenin kalan az miktardaki prestijini de yerlerde süründürüyor. Devlet Hastanesinde amacından uzaklaşan bir Acil Servisin yanı sıra Sosyal Hizmetlerden maaş almak için onlarca insanın Sosyal Sigorta’dan emekli çıkmak için veya Sosyal Hizmetlerden yardım parası almak için dar bir koridorda üst üste bekletilmesine bir çare bile üretemeyen yetkili grup var. Ve bu başhekim ile bu hastanenin düzeltileceğini düşünenlerin daha çok bekleyeceğini düşünenlerdenim. Sağlık yalnız hastanelerimizde değil. Tüm Kıbrıs’ta çöktü. Düşünün KKTC ismini verdiğimiz bu coğrafyada bir sivilce ameliyatında bile bir insan ölebiliyorsa siz bu durumu nasıl yorumlayabilirsiniz. Kıbrıs Futbolu literatürüne altın harflerle yazdıran. ‘Milli Takım’ kadrosunda yer alan. Sahaların beyefendi futbolcularından Fikri Orakcıoğlu (Fikro) elini kolunu sallayarak girdiği ameliyathaneden tabut içerisinden çıkıyorsa varın o sağlık dediğiniz şeyin adını siz koyun. Kaba yerindeki sivilceyi aldırmak için özel bir hastaneye giden. Özel hastanede, Lefkoşa Devlet Hastanesi doktorları tarafından ameliyat edilen Fikro, üzülerek söyleyeyim o odadan çıkamadı. Pardon çıkmasına çıktı da canlı olarak girdiği odadan canlı olarak çıkamadı. Hala daha Fikro’nun ölüm nedeni anlaşılamadı. Vücudundan alınan doku örnekleri Türkiye’ye gitti. Ancak örneklerin sonucu bir türlü geri gelmedi. Acaba neden dersiniz? Hastane ile ilişiği kesilen Anestezi uzmanı TV kanalında kendini savunmaya çalıştı. Kendini haklı göstertmeye çalıştı. Cerah Turgut Küçük emekliliğini istedi. Peki, herhangi bir şeyden gocunmadıysa erken emekliliğini neden istedi dersiniz? Çok takdir ettiğim bir doktor olan Turgut Küçük, hem hastanede hem özel klinikte çalışmanın zararını sanırım büyük ölçüde gördü. Sağlıkta reform yapacağız safsatasını yıllardır duyuyoruz. Reform yapılana kadar sanırım daha birçok canı endek göndek nedenlerden daha kaybedeceğiz. Bence doktorlara adam gibi maaş vererek kliniklerde çalışmalarını önlemek gerekir. Hem hastanede hem özel kliniklerinde görev yapan doktorlar ne İsa’ya nede Musa’ya yaranabilir. İskender’in Kördüğüme kılıcı vurup düğümü çözdüğü gibi devlet yetkilileri de bu kördüğüme kılıcı vurup bu kördüğümü çözmelidir. Yoksa? Yoksası moksası yok. Yoksa daha çok Fikro’ların arkasından ağıtlar yakıp onları öldürenlere naletler yağdıracağız.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.