CUMHURBAŞKANI İLE DIŞİŞLERİ BAKANI FARKLI MI DÜŞÜNÜYOR? ERTUĞRULOĞLU: MARAŞ'IN RUM TARAFINA İADESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR."

Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu Antalya Diplomasi Forumu (ADF) vesilesiyle geldiği Belek'te AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu , KKTC sınırları içerisinde yer alan ve Ekim 2020'de kademeli olarak açılım süreci başlayan Kapalı Maraş'ın yaşayan şehir haline dönmesi için altyapı çalışmalarının da sürdüğünü kaydetti.

“MARAŞ’IN İADESİ SÖZ KONUSU DEĞİL”

Şu ana kadar bireysel mülkiyeti etkileyen hiçbir adımın atılmadığını ve bu konuya dikkat ettiklerini söyleyen Ertuğruloğlu, "Ama iş o aşamaya da geldiğinde Osmanlı vakıf malları dahil, eski mal sahiplerinin hakları, uluslararası yasalara uygun bir formülle çözülecek duruma gelecektir. O güne gelene kadar neredeyse 50 yıldır kapalı bir şehrin altyapısının sağlıklı bir hale getirilmesi lazım. Sonuçta Maraş Türk idaresinde yaşayan bir şehre dönecek. Yani Maraş'ın Rum tarafına iadesi söz konusu değildir." dedi.

TATAR NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu Antalya Diplomasi Forumu (ADF) vesilesiyle geldiği Belek'te  dün AA muhabirine değerlendirmelerde bulunmuş, Maraş konusunda tartışmalara yol açan ifadeler kullanmıştı.

Tatar, Ertuğruloğlu’nun atıfta bulunduğu Osmanlı vakfı ifadelerine hiç değinmeden, kentin ilk sahibi olarak taşınmazların Rumlara iade edilme noktasında olduğunu açıklamıştı.

Tatar “Mallar ve mülkler de uluslararası hukuka göre, Taşınmaz Mal Komisyonu'nun (TMK) vereceği karara göre ilk sahiplerine iade edilecektir. O şekilde bir açılma süreci gerçekleştirilecektir, bu da insan haklarına uygundur. (Maraş'ta) Mal ve mülklerin iadesi için 3 binden fazla Rum ve yabancının TMK'ya başvurduğunu biliyorum. Madem onlar başvuruyor ve biz de malları iade etme noktasındayız, dolayısıyla bu insan hakları bakımından olumlu bir gelişmedir. (Maraş'ta) insan haklarına dikkat etmeye ve uluslararası hukuka ters düşmemeye çalışıyoruz” diye konuşmuştu.