27 Kasım 2024
  • Lefkoşa16°C
  • Mağusa16°C
  • Girne17°C
  • Güzelyurt15°C
  • İskele16°C
  • İstanbul10°C
  • Ankara1°C

CUMHURBAŞKANI AKINCI: "PAZAR AKŞAMI YOL HARİTASININ BELİRLENMESİ ŞART"

Cumhurbaşkanı Akıncı, ngiltere Dışişleri Bakanlığı Savunma ve İstihbarat Genel Direktörü Jonathan Allen’i kabulu sonrası basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı: "Pazar akşamı yol haritasının belirlenmesi şart"

30 Mart 2017 Perşembe 12:01

Detay Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs müzakerelerine ilişkin açıklamalarda bulunarak Pazar akşamı Rum lider Anastasiadis’le sosyal içerikli yemek buluşmasında, önümüzdeki dönemin yol haritasının belirlenmesinin şart olduğunu dile getirdi. Müzakere sürecinde yeni metodoloji türüne geçileceğini belirten Akıncı, BM’nin mekik diplomasisinin arttırması gerektiğinin altını çizdi.

REFERANDUM İDDİALARINI YANITLADI

Toplantı sırasında basın mensuplarının da sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum basınında çıkan ve gündeme bomba gibi düşen “eylülde referandum” iddialarına da değinerek, “Referanduma nerden gittiler? Maalesef 2016 hedefimizi gerçekleştiremedik. Eğer gerçekleştirebilseydik, bu dedikleri olabilirdi. Şu an o noktada değiliz” ifadelerini kullandı.

akinci_yemek.pngDERİNYA VE APLIÇ KAPILARINA DEĞİNDİ

Derinya ve Aplıç kapılarına da değinen Akıncı, Türk tarafında sınır kapısının açılması için gereken adımların tamamlanmak üzere olduğunu fakat Rum tarafında halen asfaltlama çalışmalarının bile başlamadığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, toplumlarına, cep telefonu iletişimi, elektrik sistemlerinin bağlanması, yangın müdahalesi gibi sıkıntıların  aşılıp ortak adım atabildiklerini, barış kültürünü geliştirmeye kararlı olduklarını göstermeleri gerektiğini  vurguladı.

Bunun için ciddi bir zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu dile getiren Akıncı, “Bunları yapmazsak çözüm de sağlayabiliriz, altına imzalar da atabiliriz ama bunu yaşatmak mümkün olmaz”  dedi.  Akıncı, bunların önemsiz şeyler olmadığını ancak aynı karşılığı gördüğü takdirde konuşulabileceğini de belirtti.

7 Nisan’dan sonra resmi müzakere sürecinin başlayabileceğini de söyleyen Akıncı, bu  düşünülerek planlama yapılması gerektiğini ifade etti.

“MEKİK DİPLOMASİNİN ARTIRILMASI GEREKİR”

BM’ye de bundan sonraki süreçte daha fazla görev düştüğünü dile getiren Akıncı,  mekik diplomasisinin artırılması gerektiğini, süreci en hızlı şekilde değerlendirmenin yolunun bu olduğunu vurguladı.

Konuları masa başında her şeyiyle ele alıp bitirme anlayışının artık kendisine göre sonlandığını kaydeden Akıncı, mekik diplomasisinden bahsederken “Anastasiadis’le hiç bir araya gelmeyelim” demediğini, gerektikçe onun da yapılabileceğini ancak hakemlik olarak algılanmadan ve resmi öneri yapar pozisyona geçmeden BM’nin daha köprü kurucu bir anlayışla taraflara yardımcı olabileceğini belirtti. Bu konuda BM yetkililerini istekli gördüklerini de ifade eden Akıncı, Pazar akşamı  yemekte bunu da konuşacaklarını belirtti.

Akıncı, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile bir araya gelecekleri yemekte, güven artırıcı önlemler konusunda atılmasını istedikleri adımları Anastasiadis’e  aktaracaklarını; bundan sonraki yol haritalarının ne olacağını ele alarak, önlerindeki dönemi planlayacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, İngiltere Dışişleri Bakanlığı Savunma ve İstihbarat Genel Direktörü Jonathan Allen’i kabulü sonrasında basına açıklamalar yaptı ve soruları yanıtladı.

Akıncı, Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis’in “Mecliste, Elam’ın tuzağına düştük, bu yanlıştı ve bu yanlışı düzeltmek gerekir, dolayısıyla bu yönde DİSİ Başkanı Neofiti’nun attığı adımlar doğrudur  onu destekliyorum”  dediğini hatırlattı.

Bunun doğru bir saptama olduğunu ve verilen desteklerle Liderlerin bir araya gelmesini sağlayacak adımlar atılmasının sağlandığını  ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, 7 Nisan’da da bu adımların arkasının geleceğini  ve Enosis plebisitinin anılmasıyla ilgili yapılan yanlışın düzeltileceğini ifade etti.

“YENİ BİR DÖNEM”

Böylelikle yeniden müzakerelerin başlayabileceği yeni bir dönem açılacağını dile getiren Akıncı, bu yeni dönemin uzun bir zaman dilimi olmayacağını, Rum tarafını seçimlerin heyecanının şimdiden sardığını kaydetti.

Nisan ve Mayıs aylarının artık karar ayları olacağını kaydeden Akıncı, gidilecek köyün minarelerinin artık bu aylarda görülmesi gerektiğini söyledi.

Pazar akşamki yemekle ilgili, bundan sonraki sürecin güven artırıcı önlemlere harcanacağı şeklinde yanlış algılamalar, algılar olduğunu belirten Akıncı, iki  toplum arasında güvenin olamayışı ve bunun daha da zarar görmesinin kendilerine  rahatsızlık verdiğini, bu nedenle 2 yıl önce mutabakata vararak aldıkları kararların uygulamaya geçirilmesini istediklerini,  bu yöndeki isteklerini yemekte Anastasiadis’e aktaracağını söyledi.

“ALINAN KARARLARIN YAŞAMA GEÇMEMİŞ OLMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ”

Bu alınan kararların yaşama geçmemiş olmasının üzüntü verici ve düşündürücü olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Akıncı, 28 Mayıs 2015’ta alınan kararları sıraladı. Mobil telefonların iki tarafta da çekmesi konusunda  tüm teknik hususların yerine getirildiğini ancak Rum tarafında bir yasa değişikliğine ihtiyaç duyulduğu için hayata geçirilemediğini anımsatan Akıncı, AKEL ve DİSİ’nin bu gibi düzenlemelerin yapılması konusunda olumlu rol oynayabileceğini belirtti.

Elektrik sistemlerinin kalıcı olarak birbiriyle  bağlanması konusunda da karar alındığını, geçici bağlantılar yapıldığını ancak  kalıcı olarak bağlanamadığını belirten Akıncı, Rum tarafına göre son bir kez kontrolden geçmesi gerektiğini, bunun için kaynak gerektiğini, sonra bunun bulunduğunu ancak hala kalıcı olacak bağlanamadığını anlattı.

Bir eğitim komisyonu kurulduğunu, bunun için bir yönerge hazırlandığını da dile getiren Akıncı, bunun günümüz şartlarında barış kültürünü geliştirmek için en gerekli olan komisyonlardan birisi olduğunu kaydetti. Akıncı,  gelinen noktada o yönergenin kabulünü beklediklerini söyledi.

Okullar öğretmenler arasında iş birliği olması yönünde konuşmalar yapıldığını, öneriler sunulduğunu da dile getiren Akıncı, “Kuzey’den öğrencileriniz öğretmenleriniz arzu ederseniz bizim okullarımızı ziyaret etsinler ama biz gelemeyiz” şeklinde bir karşılık aldıklarını belirtti.

1994-1995 yıllarında Kuzey’de büyük yangınlar olduğunu, o zamanlar Kuzey’deki yöneticilerin Rum tarafından desteği kabul edemediğini, kendisi görevde olduğu dönemde Güney’de 5 gün süren bir yangın yaşandığını ve kendi yardım tekliflerini bu kez de Güney’in kabul etmediğini anlatan Akıncı, bir kriz komitesi bulunduğunu, bu kriz komitesinin karar vermesini ve  bundan sonraki bu gibi durumlarda ne yapacağının peşinen bilinmesini istedi.

Bu konuda Rum tarafının masaya ortaya koyduğu pozisyonu aktaran Akıncı, “Sizin tarafta bir yangın olursa biz size yangın aracı hiçbir amblemini kapatmadan yollarız, ancak bizde bir yangın olursa sizin araçlarınız bizim tarafa geldiğinde tüm amblemleri  kapatılarak geçebilir” dendiğini anlattı.

“TANIMA FOBİSİ KALKMADIKÇA…”

Akıncı, bu tanıma fobisi kalkmadıkça güven yaratıcı önlemler bakımından ileriye doğru adım atmanın çok zor olduğunu, Rum tarafının bu yanlıştan bir an önce vazgeçmesi gerektiğini de kaydetti. Akıncı, “Bizim yangın araçlarımız o tarafa gittiğinde Rum tarafı KKTC’yi tanımaya yönelmez, sadece yangının söndürülmesine katkı sağlanır” diye konuştu.

Pile’de yasa dışı kumarhanelere birkaç ay önce yapılan ortak müdahaleyle ilgili olarak da konuşan Akıncı, BM gözetiminde yapılan  bu müdahalenin  Rum basınında sanki ortak olmamış  sadece  Rum polisi tarafından gerçekleştirilmiş şeklinde yer aldığını anlattı.

“RUM TARAFININ TAKDİĞİ…”

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Akıncı, müzakerelere ara verilmesi sonrasında “Türkiye’de referandum var, onun için Akıncı masadan ayrıldı, bunu kendisine Türkiye söyledi” gibi söylemler sarf edenler olduğunu belirterek, müzakerelerin başlayabilmesi ile, bunun hiç gerçekle ilişkisinin olmadığının da ortaya çıkmış olabileceğini ifade etti.

Akıncı,  Türkiye’den bu yönde bir telkin gelmediğini de belirtti. Akıncı, sorunu önemsizleştirmek ve başka bir mazeret aramak için Rum tarafının taktiği olduğunu, Rum tarafında seçim sürecinin çok erken başladığını ifade etti ve “Umarım bu bize önümüzdeki ayları heba ettirmez” diye konuştu.

Rum basınında yer alan “ Temmuz’da anlaşma Eylül’de referandum”  iddiasıyla ilgili bir soruya da yanıt veren Akıncı, böyle bir şey olmadığını, bunun tamamen spekülatif olduğunu, kendilerinin masanın yeniden kurulmasının koşullarını oluşturmaya çalıştıklarını ifade etti.

ALLEN’LE GÖRÜŞME…

İngiltere Dışişleri Bakanlığı Savunma ve İstihbarat Genel Direktörü Jonathan Allen ile görüşmesinin amacının ve Rum basınında yer alan Almanya’nın İncirlik üssü yerine  Ağrotur ve Baf üslerini tercih edeceği yönündeki iddiaların sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Akıncı, Allen ile görüşmesinde böyle bir konunun gündeme gelmediğini, Allan’in  Mont Pelerin’de teknik düzeyde yapılan güvenlik ve garantilerle ilgili toplantılara İngiliz heyetine başkanlık eden kişi olduğunu, ziyaretin de bu çerçevede olduğunu söyledi.

Müzakerelerin  içinde bulunduğu durumla ilgili Kıbrıs Türk tarafının görüşlerini Allen’e aktardıklarını söyleyen Akıncı,  sorularını yanıtlayıp onu da dinlediklerini kaydetti.

“EIDE ‘NİN GARANTÖRLERLE TEMASLAR YAPMASI…”

Diğer  bir soru üzerine, Akıncı, bundan sonraki süreçte mekik diplomasisini yoğunlaştırması gerektiğini ifade ettiği  BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışması Espen Barth Eide’nin garantörlerle de gidip aynı temasları yapmasının beklenen bir gelişme olacağını, güvenlik ve garantiler konularında garantörlerin de devrede olması gerektiğini kaydetti. Akıncı, belli bir aşamaya geldiğinde konferansın devam edeceğini de dile getirdi.

Müzakerelerde bugüne kadar elde edilmemiş ilerlemeler kaydedildiğini ifade eden Akıncı, sıkıntıların hala devam ettiği noktalar da bulunduğunu ve hala Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıslı Türkler’in kararlara etkin katılımı konusundaki çok makul taleplerine ısrarla yanıt veremediğini, bunların aşılması gerektiğini belirtti.

Türk ve Yunan vatandaşlarına eşdeğer muamele konusunu gidip Brüksel’i provoke etmek suretiyle çok büyüttüklerini ifade eden Akıncı, bunu çok büyük ve elde edilemeyecek bir konuymuş gibi Brüksel’e taşımalarının yadırganacak bir konu olduğunu belirtti Akıncı, AB’nin aslında bu konuda yardımcı olmak istediğini de dile getirdi ve makuliyet içinde bir formül bulunacağını  da söyledi.

Akıncı, yemekte güven artırıcı önlemlerle ilgili  düşüncelerini genel hatlarıyla aktaracağını da dile getirdi  ve  bu konularda atılması gereken adımların ve  barış kültürünün geliştirilmesinin çözüm olsa olmasa istenecek şeyler olduğunu  vurguladı.

Bunların  halledilebilmesi için aynı ruh halinde olmak gerektiğini  de söyleyen Akıncı, “Rum lider böyle düşünmüyorsa ve bunları önemsemiyorsa yapacak bir şey yoktur. O zaman biz de döner halkımıza kusura bakmayın önceleri böyleydi şimdi böyle. Bu telefonlar ilanihaye olmayacak konuşulamayacak deriz. Yeter ki son durum nedir bunu bir tespit edelim “ diye konuştu.

Akıncı, Pazar günü bu ayrıntıları konuşmaya  vakit olmaz ise  bunların bir daha sonraki toplantıda da konuşulabileceğini de dile getirdi.

Bir soru üzerine, Rum liderin de  yeni bir metodolojinin daha iyi olacağı konusunda açıklaması olduğunu kaydeden Akıncı, Pazar günü  bunu göreceklerini, kendisiyle  bunu konuşmadıklarını mekik diplomasisi konusunun krizden sonra ortaya çıktığını anlattı.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA