Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fikri Toros, BRT’de katıldığı 14. Saat programında soruları yanıtladı.

İşte CTP Milletvekili Toros’un söylediklerinden öne çıkan başlıklar:

“Çok ciddi bir belirsizlikle karşı karşıyayız. Sağlık Bakanı Nisan ayına kadar her bireyin aşılanacağına dair bir aşı temini programı yaptığını açıklasaydı çok daha memnun olurdum. Bir vatandaş olarak çok daha tatmin olurdum. Tüm sektörlerin açılması Kuzey Kıbrıs’ta sağlık güvenliğinin tam olarak sağlanmış olmasına bağlıdır. Ve elbette vaka sayısının birtakım uluslararası kriterlerin altına düşmesi gerekmektedir. Sağlık kapasitesinin yeterli olması gerekmektedir. Bu aşılama süreci şuandaki arz ile değerlendirdiğim zaman Nisan ayına kadar tamamlanacağına dair bir güvence hissetmiyorum. Gerek AB’den gerekse Türkiye’den gelen aşılar şuanda çok yetersiz sayılardadır. Evet bir iyileşme için uğraş veriliyor. Türkiye’den dün 40 bin tane daha aşı gelmesi de bunun bir göstergesidir”…

“Durup dururken hiç altını doldurmadan Nisdan ayında tüm sektörleri açacağım demesi halk nezdinde güven telkin etmiyor. Halk neye dayanarak bu açıklamanın yapıldığını öğrenmek ister. Sağlık Bakanlığının açıkladığı aşı programının içi boş. Halka bu aşılamanın kesin takvimini açıklamalarını bekliyoruz”….

“Devletin yükümlülüğe girip yardım fonu oluşturması gerekiyor. Bunu yerel fonlardan ve iç borçlanmaya giderek, uluslararası dayanışma da derken Türkiye ile elde edilecek kaynaklarla fon oluşturulabilir. Bu yardım fonunu hibe olarak demek istiyorum ekonomiye pompalaması gerekiyor. Böylelikle gerek işsiz kalan, gerek ödenemeyen çalışanlar ve finansal sağlıkları tehlike altında olanlara sağlanmalı”.

“Bizim devletimiz işletmelere ödeyemedikleri borçları ek borç olarak ödemelerini tavsiye ediyor. Ve o yönde yönlendiriyorlar. Bu fevkalede yanlıştır. Bu intihara davetiye göndermektir. Geçen Mart ile Temmuz ayında alınan bu ek faiz destekli kredilerin ödeme günleri gelmiştir. Şuanda bu taksitler ödenemez durumdadır”…

“Sayın Tatar Başbakan iken Meclis’te sürekli olarak ben torunlarıma borç bırakmam ifadelerini kullanıyordu bana cevaben. Şuanda torunlara malesef varlıklarını ve miras alacakları şirketleri çok ciddi bir finansal daralmaya itiyor Sayın Tatar’ın o politikası”….

“Şuan itibarı ile oluşturulan ekonomik paketin hiçbir yaraya deva olmadığını bir kez daha göreceğiz”…

“Dünkü ziyarette açıklamaları dinledik. Öncelikle Ekonomik ve Mali İşbirliği protokolünün toplam hibe ve kredilerden oluşan 2.5 Milyar TL bir rakam oluşturduğunu öğrendik. Bu da 2021 Mali Yılı bütçemizde bizim öngördüğümüz rakamdır. Fakat protokolün içeriğini görmedik”

“Bana göre en önemlisi alt-yapı ile ilgili protokoldür. Karayolu alt yapı projeleri arasında müsade edin de nereye ne yol yapılması gerektiğini veya hangi yolun tadil edilmesi gerektiğini biz belirleyelim. Yani uluslararası ilişkilerde bu böyledir. Ülkeler kendi kararlarını kendileri verirler. Bir proje hazırlarlar o proje mali boyutu ile birlikte ilişki içinde oldukları ülkelerden destek talep ederler. Ve o şekilde yürür işler. Usül biraz talihsiz. Kıbrıs Türk Halkı içinde hayal kırıklığı yarattığını son 24 saat içinde birçok kesimden işitiyoruz”

“5+BM toplantısı BM zemininde olacaktır. Eğer taraflardan birisi veya birden fazlası bu BM zeminine artık sadık kalmayacağını, bu zeminin öldüğünü, tarihe gömüldüğünü artık toplumlarası görüşmelerin tarihte kaldığını tekrarlamayacağını biz yeniden müzakereye otursak sıfırdan başlayacağımızı bugüne kadar varılan yakınlaşmaları Crans Montana sürecini, Guterres çerçevesini, 1 Şubat ortak metni dikkate almayarak sıfırdan başlayacağını söylerse bu BM zemininden sapmış olmak anlamına gelir. Ve bu böyle devam ederse BM Genel Sekreterinin öyle bir konferans çağırmasına da bir anlam olmayacaktır diye düşünüyorum”….

“Dolayısıyla böyle ciddi bir kaygım vardır. Ve bu kaygımı doğrulamak için bunu da ifade etmek istiyorum. Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ziyaretinde bu 5’li konferansın zamanlaması ile ilgili ne söyledi. Mart ayının ilk yarısında dedi. Sayın Ersin Tatar’da buna benzer açıklamalar yaptı. Peki Mart’ın ilk yarısına bugün itibarı ile 3 hafta kalmıştır. 3 hafta önceden bu davetin yapılmış olması gerekmez miydi? Henüz daha hiç yapılmadı. Henüz daha taraflar aslında bu BM zeminine bağlı bir şekilde bu konferansa katılacaklarını teyit etmediler. Türk tarafı teyit etmedi. Çok ciddi kaygılarım var. 5’li konferasnın olacağına dair de kaygılarım var. Olması halinde sonuç vermesine dair de kaygılarım var”