27 Kasım 2024
  • Lefkoşa8°C
  • Mağusa7°C
  • Girne10°C
  • Güzelyurt5°C
  • İskele7°C
  • İstanbul8°C
  • Ankara-3°C

CTP’DEKİ TAŞLAR

Oshan SABIRLI

19 Haziran 2015 Cuma 08:42

Oturduğumuz yerde terliyorduk. Yine mevsim yaza dönmüştü ve “yaz mevsiminde seçim olur mu?” tartışmaları yaşanıyordu. Karıncalar gibiydi adaylar. Herkes farklı telden çalıyordu. Ülke, İsa’nın son akşam yemeğine dönmüştü. Kimin, ne zaman hançeri vuracağı merak ediliyordu. Öyle de oldu. Hatta bazı partiler kendi ayağına kurşun sıktı. Üstelik defalarca. Dilimize reklamcıların soktuğu başarısız sloganlar girdi o dönemde. “Yıldızlı belediyecilik” tıpkı “İlerlemek yürek ister” gibiydi. Bir baktık, yıldızlar bir bir kaydı.CTP’de hezimet yaşandı. Hükümet partisi bu kez elinde tuttuğu tüm büyük belediyeleri kaybetti ve köy belediyelerine kaldı. Üstelik kocaman uluslararası festivallerde baş gösteren CTP’nin ileri gelenleri, bir anda CTP’nin köy panayırlarına kaldı. Aradan neredeyse bir yıl geçti. Üstelik Anayasa referandumu ve birde Cumhurbaşkanlığı seçimi atlattık. CTP kurultayını da yaptı ve değişim başladı. Mehmet Ali Talat ile birlikte herkesin CTP’de hayran olduğu ve kaybolan o parti disiplini yeniden tesis edilecek galiba.   Şu sıralar Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ekibine baktığımda CTP’nin altyapısını özellikle müzakere süreçlerinde ve komitelerde görürken heyecanlanıyorum. Açıkçası 2013 yılında gerçekleşen parlamento seçimlerinde entelektüel düzeyi yüksek, eğitimli, ülke sorunlarına duyarlı, en başarılı adaylar CTP’nin listelerindeydi. Parlamentoya seçilen bu vekillerin büyük oranda genç olmasının yanı sıra, dinamik isimler de olması ülke siyasetine çok şey verebilecekleri ümidini doğurmuştu. Ne acıdır ki başıboşluk, yönetim zafiyetleri CTP’nin sosyal ve siyasal yaşamda başarısızlıklarının nedeni oldu. Hatta ne yeni Anayasasına nede Tufan gibi bir vekilin emeklerine sahip çıkabildi CTP. Ancak Talat’ın “geri adım” diye nitelendirilebilecek, siyasi partiler üstü bir unvana sahipken siyaset sahnesine geri dönüşü, üstelik adeta CTP yönetiminin, “Cumhurbaşkanlığı yarışından çekil” der gibi seçim öncesindeki tutumuna karşın partiye dönüşü de yakından takip edilmesi gereken bir davranış. Şimdi gözler 1. Yorgancıoğlu hükümetinin düşeceği güne çevrildi. Talat’ın nasıl bir bakanlar kurulu oluşturacağı ve DP ile yapılacak müzakerelerde ne gibi bir tavır takınacağı merak ediliyor. İbrelerin Başbakan olarak Ömer Kalyoncu’yu gösterdiği bir aşamada CTP’de suskunluğun sürdüğünü görüyoruz. Parti içi pazarlıklar devam ediyor. Mehmet Ali Talat’ın Ömer Kalyoncu’yu istediği, öte yandan Özkan Yorgancıoğlu kanadının ise Ahmet Gulle’nin başbakan olmasında artık diretmediği gelen bilgiler arasında. Her şey MYK ile başladı. Talat kanadının ismi olan Salih Usar’ın MYK’ya girmesine koşul olarak Ahmet Gulle’nin başbakan olması istendi. Ancak Talat’ın vetosuna takılan bu girişim, Ömer Kalyoncu’nun başbakan olmasına karşılık Yorgancıoğlu kanadının ismi Ali Karavzeirliler’in mali sekreter olmasını getirdi. Öte yandan partililer arasında konuşulan MYK’nın çok diklenmeyen, uyumlu isimler olduğu yönünde. Yani yeni MYK’nın, Talat’a sorun çıkarmayacak, yeni yol haritasında partiyi daha derli toplu geleceğe taşıyabilecek, iç muhalefet yapmayacak isimler olduğu ifade ediliyor. Şimdi gözler Talat’ın ne kadar hızlı davranacağı ve partiyi yeni hükümete nasıl hazırlayacağında. Sanıyorum bu çalışmalar çok uzun zaman almayacak.  

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.