23 Kasım 2024
  • Lefkoşa13°C
  • Mağusa17°C
  • Girne18°C
  • Güzelyurt13°C
  • İskele17°C
  • İstanbul17°C
  • Ankara11°C

CTP-UBP HÜKÜMETİ SEYİRCİ KALIYOR!

Burhan: ‘Geleceğimiz Nükleer Enerji üzerine kurulmak isteniyor, buna seyirci kalmamalıyız”

CTP-UBP Hükümeti Seyirci Kalıyor!

29 Eylül 2015 Salı 13:26

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) sağlık ve çevre açısından ciddi riskler taşıyan, gelecek nesillerin yaşamını tehlikeye sokan ve olası bir kaza veya saldırı durumunda geri dönülemez felaketlere yol açma tehlikesi içeren nükleer santrallerin kurulmasına karşı olduğunu açıkladı.

“Şirket sabıkalı”

TDP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Burhan, Kıbrıs gibi ağır sanayisi olmayan ve yenilenebilir enerji üretimi için elverişli bir ülkede, yenilenebilir enerjiye geçiş için ciddi çalışmalar yapılması gerekirken, nükleer santrallerin tartışılmasının akla mantığa sığmadığına dikkat çekti.

Bahsi geçen şirketin Akkuyu’daki kurulumunda özellikle ÇED raporları konusunda birçok şaibesinin olduğunu anımsatan Burhan, “Nasıl ki, Türkiye’de Mersin Akkuyu’ya yapılması planlanan nükleer santrale karşı çıktık, aynı nedenlerle şimdi de Kıbrıs’ta yapılması gündeme gelen nükleer santrale şiddetle karşı çıkıyoruz” dedi.

Akkuyu Nükleer Santralini inşa etmekte olan Rus şirketinin Rum Enerji Bakanlığı’na, Kıbrıs’ta elektrik üretiminde nükleer enerjiden istifade edilmesiyle ilgili bir program sunmasına yönelik haberleri değerlendiren Mehmet Burhan, konuyu TDP olarak yakından takip ettiklerini belirtti.

Hali hazırda Kıbrıs’ın Akkuyu Nükleer Santrali’nin tehlike bölgesinin içinde yer aldığını, bu coğrafyaya inşa edilecek başka bir santralin tehlikeyi ikiye katlayacağı uyarısında bulunan Burhan, nükleer santrallerin kaza veya ihmalden kaynaklanacak bir sızıntı, ya da atık sorunlarının yanı sıra, ileride terör saldırılarına da hedef olabilecek tehlikeleri taşıdığına dikkat çekti.

“Geleceğimizi sürdürülebilir yaşam üzerine planlamalıyız”

Geleceği,  bizden sonraki nesilleri ve yaşamı doğru planlamanın şimdiki nesillerin sorumluluğunda olduğunu belirten Burhan, “Bu gibi hayati konularda yapılacak en küçük hatanın bedelini çocuklarımız ödeyecektir. Yaşamı ve ekolojik dengeyi tehdit edecek tüm unsurlardan kaçınmalı, gelişirken sürdürülebilir kalkınma prensiplerini temel almalıyız. Bunun da vazgeçilmezi programlı bir şekilde güneş, rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmaktır” ifadelerini kullandı.

“Hükümetin Enerji politikası ‘seyirci kalmak’!”

Tüm bu gelişmeler yaşanırken, CTP-UBP Hükümeti’nin edilgenliğine devam ederek, seyirci kaldığını belirten Mehmet Burhan, “Geçmiş günlerde TC  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın “Kıbrıs’a özel sektör eliyle elektrik gitmesini istiyoruz. Elektrik konusunda Kıbrıs’ın tamamına uygun bir master planı hazırlıyoruz” şeklindeki açıklamalarına, Akkuyu Nükleer Santrali’ne, şimdi de Kıbrıs’ta nükleer enerji santrali girişimlerine sessiz kalan hükümet, herhangi bir Enerji politikasının olmadığını göstermektedir” dedi.

Nükleer Enerji ve etkileri konusunda çeşitli kurumlarımızın konferans raporları ve çağrıları bulunduğunu anımsatan Burhan, eğer bunlar dikkate alınmaz ve hükümet ortaya bir tavır koymazsa, başka konularda olduğu gibi, Kıbrıslı Türkler olarak geleceğimizin başkaları tarafından çizilmesine sadece seyirci kalınacağını ifade etti.

 “Nükleer fikri yayılmaya çalışılıyor”

Belli bir süredir, Doğu Akdeniz’de yeni nükleer santraller ve buralarda üretilecek enerjinin enterkonnekte sistemlerle dağıtılması fikrinin yayılmaya çalışıldığını belirten Burhan, “Müzakere masasında da kullanım amaçlı Nükleer Enerji üretimine ve tüketimine karşı net bir tavrın ortaya konulması beklentisi içinde olduklarını kaydetti.

“Müzakere masasında sorgulanmalı”

Nükleer Enerji Kıbrıs’ın çevresel koşulları ve kapasitesi göz önüne alındığında akılcı bir yatırım olarak görünmediğini yineleyen Burhan, “Kıbrıslı Rumların adanın tümünü etkileyecek bir konuda tek taraflı girişimde bulunması kabul edilmezdir. Kıbrıs Türk tarafı da müzakere masasında bu girişimler için bilgi istemeli ve net bir tavır ortaya koymalıdır. Birleşik Kıbrıs’ın parametreleri sadece sürdürülebilir siyasi ve ekonomik yapı temelinde değil, bunun yanında sürdürülebilir bir çevre ve yaşam temelinde olmalıdır” dedi.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA