CTP, SU ANLAŞMASINI İMZALADIĞINI UNUTTU: ŞEFFAFLIK YOK

CTP,  su konusunda yaşanmakta olan süreç boyunca, Kıbrıs Türk halkının yönetim erkinin zayıflatılmaması ve halkımızın Türkiye’den tedarik edilen suyu en nitelikli ve en makul fiyatlarla kullanabilmesi konularında hassasiyet göstermiştir. CTP, ayrıca, belediyelerimizin, gerek yeni sisteme katılımları konusunda Anayasal ve yasal çerçevedeki demokratik tercih hakkının korunması, gerekse mali yönden zaten sıkıntılarla karşı karşıya oldukları bilinmekteyken daha da zor duruma düşürülmemeleri noktalarında da ısrarcıdır.

CTP, su hizmetleri gibi temel bir konuda her zaman toplumumuzun konuya duyarlı tüm kesimleriyle birlikte çalışma ve ortak kararlar üretme konusunda kararlılık sergilemiştir. Bu kapsamda, geçiş döneminde belediyelerin depolarına taşınacak suyun fiyatına ilişkin olarak gerek Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin gerekse Belediyeler Birliği’nin ürettiği raporlara derin saygı duymaktayız. Söz konusu raporlardaki fiyat önerileri ile hükümetin imzaladığı protokolde belirlenen fiyat arasında çok ciddi bir fark oluşu CTP’yi kaygılandırmaktadır. Bu ve benzeri kaygıların ortadan kaldırılabilmesi için Meclis çatısı altında hükümete yönelttiğimiz sorular ise adeta geçiştirilmiş ve henüz cevaplandırılmamıştır. Bize göre 2,3 TL / Ton şeklinde belirlenen fiyatın bileşenlerinin şeffaf bir şekilde hükümet tarafından kamuoyu ile paylaşılması şarttır ve fiyatın mümkün olduğunca düşürülmesi konusundaki ısrarımız sürmektedir.

Dünyada su işletmelerinin kayıp kaçak oranının ortalama yaklaşık yüzde 20 civarlarında olduğundan hareketle ve belediyelerin depolarına taşınacak su miktarı ile belediyelerin abonelerine satışını gerçekleştireceği toplam su miktarı arasındaki farkı ortadan kaldırmak maksadıyla da, özellikle geçiş döneminde, bir sübvansiyon uygulamasına ihtiyaç olduğu ortadadır. CTP, özellikle geçiş döneminde, kamu maliyesinin, bütçede konuyla ilgili olarak ayrılan kalemden belediyelerin ödeyeceği su faturalarını desteklemesi ve kayıp kaçağın bu süreç içerisinde kademeli olarak azaltılması amacıyla belediyelere katkı yapılması gereğinin altını çizmektedir.

CTP, hükümetin, ülkede tek tarife sistemi uygulanması gereğinden hareketle, siyasi sorumluluğu üstlenerek, perakende satış fiyatını da belirlemesinin ve belediyeler tarafından imzalanacak Abonelik Sözleşmesi’nde bu fiyata da yer verilmesinin gerekli olduğu kanaatindedir.

CTP, su yönetiminin en kısa zamanda tamamen Kıbrıs Türk halkı tarafından üstlenilebilmesi ve belediyelerimizin olası mali zorluklardan daha kısa bir süre için etkilenmesinin sağlanması düşüncesiyle hükümete geçiş döneminin geçici bir süreyi işaret ettiğini hatırlatır ve bu dönemin en erken zamanda son bulmasını sağlayacak şekilde davranılması çağrısında bulunur. Ayrıca, yönetimin Kıbrıs Türk halkında olması anlayışından hareketle, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği katkısıyla istihdam edilen personelin sayısının vakit kaybedilmeksizin ihtiyaç doğrultusunda artırılması gereği dikkatlerden kaçmamalıdır.

CTP, hükümetin bu dört önemli konuda gerekli adımları atabilmesi halinde, hem geçiş dönemine hem de uygulama sözleşmesi sonrasına ilişkin sıkıntıların büyük oranda ortadan kalkabileceğini ve Türkiye’den temin edilen nitelikli suyun en kısa zamanda halkımızla buluşturulabileceğini tespit eder.

Bu bağlamda,

1. 2,3 TL / Ton şeklinde belirlenen fiyata ilişkin kaygıların ortadan kaldırılması,
2. Geçiş döneminde belediyelerin merkezi hükümet tarafından desteklenip desteklenmeyeceği konusunun açıklığa kavuşturulması,
3. Perakende satış fiyatına ilişkin muğlaklığın ortadan kaldırılması,
4. Yönetim erkimizin sulandırılacağına ilişkin kaygıların giderilmesi gerekmektedir.

Son olarak CTP, kaygıların ve belirsizliklerin ortadan kaldırılması ve halkımızın siyasetten beklentileri doğrultusunda sorunların değil kaliteli hizmetlerin gündemde yer bulabilmesi için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğini kamuoyuyla paylaşır.