. Komiteden yapılan açıklamada Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) hastalığın yayılması nedeniyle küresel halk sağlığı acil durumu ilan ettiği hatırlatılarak, ülkede henüz vaka bildirilmemiş olsa da önümüzdeki günlerde hastalığın görülme olasılığının yüksek olduğunu ifade edildi.

Açıklamada, Mpox’un ateş, şiddetli baş ağrısı, yaygın vücut ağrıları, aşırı halsizlik, lenf bezlerinde şişkinlik ve ciltte döküntüler gibi belirtilerle ortaya çıktığı belirtilerek, hastalığın insandan insana yakın fiziksel temas, cinsel ilişki veya virüsle kirlenmiş giysi, havlu ve çarşaf gibi eşyaların kullanımı ile bulaştığına dikkat çekildi.

DSÖ’nün, ülkelere Mpox’a karşı hazırlıklı olma, zamanında ve hızlı müdahale edebilme çerçevesinde stratejik plan hazırlamaları çağrısında bulunduğu belirtilen açıklamada, ülkede de eğitim ve hazırlık süreçlerinin hızla başlatılması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Sağlık Bakanlığı’nın “Mpox konusunda çalışmalar başladı, salgına karşı gerekli tüm tedbirler alınıyor” şeklindeki açıklamasına rağmen, alınan tedbirlerin açıkça tanımlanması ve kamuoyuyla paylaşılması gerektiği ifade edildi.

Mpox ile mücadele kapsamında yapılması gerekenlere değinilen açıklamada, hasta kişilerin tanımlanması gerektiği, ülkeye girişlerde bilgilendirici materyallerin hazırlanması, hastalık riski taşıyan kişilerin başvurabileceği sağlık merkezleri ve irtibat numaralarının oluşturulması gerektiği vurgulandı. Özellikle uluslararası öğrenci kabul eden eğitim kurumlarının sağlık ekipleri ile Sağlık Bakanlığı’nın yakın temas halinde olması gerektiği ifade edilen açıklamada erken tanıda, sağlık çalışanlarının, uluslararası öğrenci alan eğitim kurumlarının ve toplumun Mpox hakkında bilgilendirilmesi gerektiği kaydedildi. Açıklamada, laboratuvar hizmetlerinin virüsün tanısını koyabilecek şekilde güçlendirilmesi, ülke geneline yayılması ve sağlık çalışanlarının kişisel koruyucu ekipman kullanımının yaygınlaştırılması gerektiği de vurgulanarak, hastaların takibi ve izolasyonunun önemine dikkat çekilerek, her ilçede hastaların başvurabilecekleri merkezler ve irtibat hatlarının oluşturulması gerektiği belirtildi.

İzleme süresinin 21 güne kadar uzayabileceği ve hastaların nerede ve nasıl takip edileceğinin belirlenmesi,  aşı ve tedavi konusunda da, riskli kişilerin aşılanması ve hastaların tedavisi için gerekli aşı ve ilaçların temini sağlanması gerektiği vurgulanan açıklamada, hastalığının önümüzdeki günlerde ülkede görülme olasılığının yüksek olduğuna dikkat çekilerek, erken tanı ve izolasyonun hastalığın yayılmasını önlemede kritik önem taşıdığını ifade edildi. Açıklamada, ayrıca, hasta kişilerin insan haklarına saygı gösterilmesi konusunda tüm paydaşların hassasiyet göstermesi gerektiği ifade edildi.