26 Aralık 2024
  • Lefkoşa9°C
  • Mağusa8°C
  • Girne14°C
  • Güzelyurt9°C
  • İskele8°C
  • İstanbul10°C
  • Ankara5°C

CTP GENÇLİKLE RUM KARDEŞLERİ…

Ediz TUNCEL

09 Nisan 2018 Pazartesi 08:30

Bizim gazetenin ve daha birçok basın yayın organının manşetlerinde çıkan habere göre CTP Gençlik Örgütü şu açıklamayı yaptı: “Kıbrıs’ta halkımızın hak ettiği refaha ve huzur ortamına erişmesi ve gençlerin dünyayla entegrasyonu için tek yolun çözüm olduğunu bilen bizler, bu talihsiz açıklamayla gerginliğin tırmandırılmasına karşı olduğumuzu söylemek isteriz…..Bu vesile ile kardeş toplumumuz olan Kıbrıslı Rumların Paskalya kutlamalarını selamlar, önümüzdeki haftanın Avrupa Irkçılığa Karşı Hareket Haftası olduğunun bilinciyle, ülkemizde yaşanan tüm ırkçı olayların dimdik karşısında olacağımızı bir kez daha yineleriz”
Aynı açıklamada, örgütün beklentisinin, bu tip söylemler yerine empati çerçevesinde alternatif metotlar geliştirerek sürecin önünün açılması ve ortaya konan Guterres çerçevesi kapsamında nihai hedefe süratle ulaşılması olduğu da belirtilmiş. Barış dilini kullanan herkese saygım sonsuzdur, sempati de duyarım, bütün savaşların, çatışmaların ve bunlara sebep olanların ve keza savaş, çatışma kültüründen sevaplananların, savaşı, çatışmayı, dökülecek kanı envai tür rant olarak görenlerin tümünün canı cehennemin en dibine gitsin diyenlerin en başında gelenlerdenim. 
Amma ve lakin, ayaklarımın nerde yere basması gerektiğini de bilirim, barış, sevgi, anlayış diye diye kanatlanıp uçmam, fantaziler dünyasında da gezmem, gezemem.
CTP’li gençliğin oturup da biraz tarih dersi çalışmasını ve tarihi gerçeklerle bugünün gerçeklerini sağduyunun hakim olduğu bakış açısıyla harmanlamalarını şiddetle tavsiye ederim.Ne zaman kardeşlerimiz olduğunu bir türlü hatırlamayamadığım Rumlar önümüzdeki 15 yıllık süreç için RMMO’nun teknik altyapı ve savaş gücünü artırmak için 4 milyar Euro ödenek ayırdı, en az bir bu kadar da örtülü ödenek ayırdı ki tahminlerimize göre bu örtülü ödenek 4 milyar Euro’nun üzerindedir, çünkü RMMO’nun Doğu Akdeniz coğrafyasında aktör olabilecek bir askeri güç haline getirilmesi hedefi vardır ve bu da öyle 4 milyar Euro ile olacak bir iş değil, en az iki, hatta üç katını gerektirir.
Tamam, Sn. Akıncı’dan bu süreçte etkin rol almasını beklemek, bir iş çıkarmasını beklemek, tüm ipleri TC Dışişleri Bakanlığı’na kaptırdığı, masada yemek yemek haricinde esamesi bile okunmadığı, sadece meydanı boş bulduğunda durumu kurtarmak, sırf dostlar alışverişte görsün diye kendince birşeyler söylediği için ölü gözünden yaş beklemekten farksızdır.  
Ancak şu ülke ve kısmen de kültür paylaşımında bulunduğumuz “Rum kardeşlerimizle” ve fazladan dil, kültür, ırk, din paylaşımında bulunduğumuz “Türkiyeli kardeşlerimizle” benzerliklerimize bir bakalım, derim.
Önce Türkiyeli kardeşlerimizle olan benzerliklerimize bakalım. Kıbrıslı Türkler olarak siyaset yapıyoruz adı altında palavra sallamayı, birbirimizin ayağının altına sabun atmayı, incir çekirdeğini zar zor dolduran aklımızla başkasına akıl vermeyi ettirmeyi pek severiz, tıpkı Türkiyeli kardeşlerimiz gibi…
1960’dan beri kurucusu olduğumuz dördüncü devletçiğimizin ve o devleti yönetenlerin en büyük marifeti kendi halkını kazıklamaktır, gücü yettiğinden vergi toplamak, gücünün yetmediği para babalarının da esiri olmaktır, devletin imkanlarını para babalarının emrine vermektir, topladığı vergileri çar çur etmektir, zar zor maaş ödemektir, tıpkı Türkiyeli kardeşlerimizin Türkiye’de yaptığı gibi… (Örneğin, Kıb-Tek Cratos’un elektrik borcunu siyasiler ve beleşçi para babalarının kurduğu saadet zinciri çerçevesinde ortadan kaldırmış, daha doğrusu halkın ensesine yüklemiştir, ya da bir diğer örnekte olduğu üzere, üstelik de CTP’li bir Maliye Bakanı’nın marifeti olarak, Digitürk’ün KKTC’de ödemesi gereken vergiler bu şirket Türkiye’de vergi ödüyor diye alınmamıştır, halbuki alakası yoktur, bu şirket KKTC’de kayıtlı bir şirket olarak “hizmetlerini” sürdürmektedir, ve bunlar gibi daha sayısız örnek vardır)…
Kıbrıslı Türklerin devletçiğinde sağlık, eğitim, trafik sistemleri kendi vatandaşlarının vurdumduymazlığı, sorumsuzluğu ve kendi vatandaşlarının seçtiği kukla siyasetçilerin eliyle tamamen iflas etmiştir, tıpkı Türkiyeli kardeşlerimizin Türkiyesinde olduğu gibi…
Kıbrıslı Türklerin ülkeciğinde çevre katliamı tam anlamıyla hat safhaya ulaşmıştır ve çevre tam anlamıyla katledilmiştir, devlet ve gelen giden hükümetler de buna çanak tutmuştur ve tutmaya devam etmektedir, ağacın dalı aşağıya sarkıyor, birinin başına düşebilir diyerekten yüz yıllık, ikiyüz yıllık anıt ağaçlar odun yapılmak üzere kesilmektedir, tıpkı Türkiyeli kardeşlerimizin Türkiyesinde olduğu gibi…
Kıbrıslı Türklerin ülkeciğinde uyuşturucu, hırsızlık, tecavüz, cinayet, dolandırıcılık, rüşvet, kadına ve çocuğa karşı şiddet artık sıradanlaşmıştır, tıpkı Türkiyeli kardeşlerimizin Türkiyesinde olduğu gibi… Kokuşmuş, küflü, örümcek beyinli tiplerin bir araya gelerek oluşturduğu cemaatler, tarikatlar ve çapulcu  kılıklı üyeleri ülkemizin her yanını doldurmuştur, hayatımıza yön vermeye, Kıbrıslı Türkün geleneklerini, göreneklerini, kültürünü değiştirmeye, dönüştürmeye çalışmaktadır, tıpkı Türkiyeli kardeşlerimizin Türkiyesinde olduğu gibi…
Kıbrıslı Türkün ülkeciğinde meyhane, kerhane, kumarhane kültürü de artık dibine kadar sıradanlaşmış ve köşe başında karşımıza çıkar olmuştur, tıpkı Türkiyeli kardeşlerimizin Türkiyesinde olduğu gibi… Kıbrıslı Türkün ülkeciği artık bir sorma gir hanından farksızdır ve ipini koparan rahatlıkla bir ucundan girip, haltını edip, diğer ucundan çıkabilmektedir, tıpkı Türkiyeli kardeşlerimizin Türkiyesinde olduğu gibi…
Kıbrıslı Türkün ülkeciğinde bu ülkeye konsomatris adı altında gelip de seks kölesi olarak ite kopuğa, piçe puşta, kudurmuşa sapığa peşkeş çekilen kadınların, kızların k…çlarına sokulan şişelerin kırıldığına ve bunları yapanların aramızda elini kolunu sallayarak dolaştığına da artık şahit olmaktayız, tıpkı Türkiyeli kardeşlerimizin Türkiyesinde, çok da uzak olmayan bir geçmişte, karakola çekilen, hapse tıkılan “siyasi suçluların” kan dolana kadar şişeye oturtulduğu gibi…
Daha sayalım mı, yoksa yeter mi “kardeşlerim”…
Şimdi gelelim, “Rum kardeşlerimizle” olan benzerliklerimize…
Peki “Rum kardeşlerinizle” yukardakilerden hangisi konusunda benzerliğimiz var???
Ya da has be has Helen kültürünün en temel parçası olmakla övünen, gururlanan, dünyaya medeniyeti kendilerinin bahşettiğine inanan, ülkesindeki ağacın tek bir dalına ve yaprağına bile sahip çıkan, sahilindeki tek bir taşına bile sahip çıkan,  ve bizimle tek ortak noktası yahnili fasulye ile yoğurtlu pilav yemek olan “Rum kardeşleriniz” bizimle herhangi yönde bir benzerlikleri olduğunu kabul ediyorlar mı???
Adamlara bir benzerliğimiz olduğunu söylerseniz, size en hafifinden “yörrüyün işinize be garagöz sürüsü…” diyeceklerdir…
Ha, diyeceksiniz ki, yukardaki rezillikleri biz Kıbrıslı Türkler mi yaptık yani!!!
Yok canım, zaten ben da yaptınız, ya da en azından hepsini yaptınız demiyorum, amma ve lakin, bal gibi çanak tuttunuz ve bu ülkede babası tarafından tecavüz edilip de döve döve başı ezilerek öldürülen küçük Mustafa’cıktan tutun da k…çına soda şişesi sokulan ve kırılan ve bu pis dünyada yaşamak için bir günde sayısız kez “gönüllü tecavüze” uğramak zorunda kalan o adsız zavallı kadınlara kadar bu ülkede yaşanan her türlü pislikten doğrudan doğruya sen sorumlusun diyorum…
Bir üyesi olmaktan artık utandığım, hatta tiksinme noktasına geldiğim, sayende kendimi kimliksiz sayacak noktaya kadar geldiğim Kıbrıs Türkü, evet sorumlusun, hem de baş sorumlusun…
Çünkü hiçbir maddi veya manevi değerine sahip çıkamadığın, her türlü maddi ve manevi değerini yerle bir ettiğin, yerle bir edilmesine göz yumduğun, sahiplenmediğin, ite kopuğa kaptırdığın bu  ülke, senin ülken…
Ve işte sen busun diye Rum seni adam yerine koymuyor, kendini adam yerine koyduramıyorsun…
Ve işte bu yüzden, “Rum kardeşleriniz” bizim içine düştüğümüz rezillikleri gördüğü için habire silahlanıyorlar, belki birgün fırsat bulurlar da biz “Kıbrıslı Türk kardeşlerinin” k…çına süngüyü geçirirler ve bizi denize dökerler de bu iş kökten biter…

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.