CTP GENÇLİK ÖRGÜTÜ'NDEN BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNE DESTEK

Açıklamada, "Boğaziçi Üniversitesi gençleri ve öğretim görevlilerinin diz çökmemesini en içten duygularımızla selamlıyor, en içten dayanışma duygularımızı iletiyoruz" ifadeleri yer aldı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Gençlik Örgütü, Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan öğrenci ve öğretim görevlisi hareketinde yaşananlardan ve maruz kalınan şiddetten dolayı derin üzüntü duyduklarını duyurdu.

CTP Gençlik Örgütü'nden yapılan açıklamada, “Halkı nefret ve kin söylemleriyle hem öğrencilere, hem LGBTI+ bireylerine karşı kışkırtıp, toplum içinde bölünmelere sebebiyet veren bu tutum kabul edilemezdir. İnsan haklarına saygılı bireyler olarak hatırlatmak isteriz ki LGBTI+ bireylerin maruz kaldığı hitaplar ve suçlamalar bir insanlık suçudur” denildi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

"Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan öğrenci ve öğretim görevlisi hareketinde yaşananlardan ve maruz kalınan şiddetten dolayı derin üzüntü duymaktayız.

Halkı nefret ve kin söylemleriyle hem öğrencilere, hem LGBTI+ bireylerine karşı kışkırtıp, toplum içinde bölünmelere sebebiyet veren bu tutum kabul edilemezdir. İnsan haklarına saygılı bireyler olarak hatırlatmak isteriz ki LGBTI+ bireylerin maruz kaldığı hitaplar ve suçlamalar bir insanlık suçudur.

LGBTI+ bireylerinin hak ve özgürlüklerini yok sayan, yaşam haklarını tehdit eden ve hedef gösterilmelerini sağlayan, toplumla gençleri karşı karşıya getiren bir ortam yaratılmıştır. Gösteri ve eylem hakkı cinsel yönelimler üzerinden değerlendirilmemelidir. Boğaziçi Üniversitesi siyaset üstü bir eğitim kurumudur.

Boğaziçi Üniversitesi öğrenciler ve öğretim üyelerinin haklı itirazları ve protestolarına karşı yapılan müdahaleler demokrasiyi bir kez daha zedelemiştir. Protestolara engel olmak için uygulanan fiziksel ve psikolojik şiddet bizlere otoriter ve baskıcı uygulamaların çirkin yüzünü yeniden göstermiştir. Anayasa tarafından güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlali, baskıcı, anti-demokratik ve otoriter uygulamaların yansımaları olarak değerlendirilmelidir.

Eğitim kurumları topluma faydalı, kendi ayakları üzerinde durabilen bireyler yaratmakla sorumludurlar, baskılamak veya susturmakla değil. Hakkını aramaktan korkan bir nesil yetiştirilmesi, baskıcı, otoriter ve anti-demokratik tutumun negatif sonuçlarını doğuracaktır. Unutulmamalıdır ki, öğrenciler ve gençler ülkelerinin geleceğidir.

Her rengi eşit gören, rengarenk enerjileri ile düşünce ve özgürlüklerini savunan, haksızlıkların, tehditlerin ve nefret söylemlerinin karşısında, Boğaziçi Üniversitesi gençleri ve öğretim görevlilerinin diz çökmemesini en içten duygularımızla selamlıyor, en içten dayanışma duygularımızı iletiyoruz.

Bu duruma karşı direniş gösteren, ayrımcılık ve nefret nedir bilmeyen, rengarenk gülen bütün direnişçilere büyük bir sevgi ve saygıyla selam eder ve bir kez daha güneş ışığının satılık olmadığını bütün dünyaya duyururuz."