30 Kasım 2024
  • Lefkoşa11°C
  • Mağusa10°C
  • Girne15°C
  • Güzelyurt10°C
  • İskele10°C
  • İstanbul9°C
  • Ankara-2°C

"ÇOCUĞUNUZ EKRANA BAKMA SENDROMU'NA YAKALANABİLİR"

Özellikle pandemi döneminde artan 'Ekrana Bakma Sendromu'nun belirtilerine işaret eden Doç. Dr. Demirci, şöyle devam etti: Computer Vision Syndrome terimini dilimize uyarlarsak en ideali bence 'Ekrana Bakma Sendromu' olarak isimlendirmek uygun olacaktır.

"Çocuğunuz Ekrana Bakma Sendromu'na yakalanabilir"

16 Eylül 2020 Çarşamba 22:25

Pandemi döneminde çocuklarda 'Ekrana Bakma Sendromu'nun arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Göktuğ Demirci "Bu sendromun en önemli belirtileri kuru ve tahriş olmuş gözler, göz yorgunluğu, baş ağrıları, kelimelerin ekranda hareket etmesi ile sırt, boyun ve omuz ağrısıdır.Pandemi döneminde çocuklarda 'Ekrana Bakma Sendromu'nun arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Göktuğ Demirci "Bu sendromun en önemli belirtileri kuru ve tahriş olmuş gözler, göz yorgunluğu, baş ağrıları, kelimelerin ekranda hareket etmesi ile sırt, boyun ve omuz ağrısıdır. Ayrıca bu dönemde hem miyopi hem de mavi ışığa maruziyet artıyor. Bu nedenle çocuğuna bilgisayarı yasaklamayın, doğru şekilde kullanmasını öğretin" dedi. 

Medipol Üniversitesi Vatan Kliniği Göz Hastalıkları Bölümünden Doç. Dr. Göktuğ Demirci, koronavirüs pandemisinde çocukların bilgisayar ve telefonlarla çok fazla zaman geçirdiğine dikkat çekerek bu durumun göz sağlığına etkisi üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Demirci, çocuklar ve teknolojinin bugünlerde ayrılmaz ikili olduğunu belirterek "Çocuklar gerek eğitim faaliyetleri, gerekse eğlence için zamanlarının büyük bölümünü LED ekranlar karşısında geçiriyor. Bir araştırmaya göre 8 yaş altı çocuklar 2 saatten fazla zamanlarını ekran karşısında geçiriyor. 8-10 yaş ise bunu üçe katlıyor ve 6 saatten fazlasını ekran karşısında geçiriyor. Daha büyük çocuklarda da 9 saatin üstünde olmazsa anormal bir durum oluyor. Bu kadar uzun süre ekrana bakmak göz sağlımıza zararlı mı sorusunun cevabı ise büyük bir evet" dedi. 

EKS'DE KAPLUMBAĞA DURUŞUNA DİKKAT 

Özellikle pandemi döneminde artan 'Ekrana Bakma Sendromu'nun belirtilerine işaret eden Doç. Dr. Demirci, şöyle devam etti: Computer Vision Syndrome terimini dilimize uyarlarsak en ideali bence 'Ekrana Bakma Sendromu' olarak isimlendirmek uygun olacaktır. Adından da anlaşılacağı üzere uzun süre ekran karşısında yaşayanların şikayetleri olarak özetlenebilir. Ekrana uzun süre bakmanın neden olduğu veya kötüleştirdiği görme ve göz sorunları bulanıklaşan görme, kuru ve tahriş olmuş gözler, göz yorgunluğu, baş ağrıları, kelimelerin ekranda hareket etmesi ile sırt, boyun ve omuz ağrısı en önemli belirtilerdendir. Bakış Pozisyonu Problemi'nde uzun süre bir bilgisayar veya dijital cihaz kullanırken, öne doğru eğilmeye başlamak, sırt ve omuzları yuvarlamak ve ardından kafayı geriye doğru eğmek ve çeneyi öne doğru uzatmak yaygındır. Bu doğal olmayan ve sağlıksız duruş 'kaplumbağa duruşu' olarak adlandırılır ve 'Ekrana Bakma Sendromu'nun pek çok görsel olmayan semptomuna yol açar. 

MİYOPİ VE MAVİ IŞIĞA MARUZİYET ARTIYOR 

Doç. Dr. Demirci, ekran bağımlılığının başta miyopi olmak üzere birçok soruna yol açtığına dikkati çekerek uyarılarını şu şekilde sürdürdü: Araştırmacılar, çocuklar arasında artan ekran süresinin miyopi yani uzağı görememe probleminin gelişimi ve varolan miyopinin ilerlemesi için önemli bir risk faktörü olduğuna inanıyor. Miyopi prevalansı son 10 yılda önemli ölçüde arttı ve bu eğilim, çocuklar tarafından bilgisayar ve dijital cihazların artan kullanımıyla örtüşüyor. Pandemi döneminden önce Uzakdoğu'da zaten yüzde 90 olan miyopi oranı bazı bölgelerde yüzde 97'ye ulaştı. Afrikada ise bu oran hala yüzde 10 seviyesindedir. Öte yandan mavi ışık olarak adlandırılan yüksek enerjili görünür ışık, bilgisayarların, tabletlerin, akıllı telefonların ve diğer dijital cihazların LED ekranlarından yayılır. Mavi ışığa maruz kalmanın en önemli kaynağı doğal güneş ışığı olmasına rağmen, birçok araştırmacı ve göz doktoru özellikle akşam güneş battıktan sonra bilgisayarlardan ve dijital cihazlardan eklenen mavi  ışığa maruz kalmanın, bir kişinin yaşamının sonraki dönemlerinde katarakt ve makula dejenerasyonu gibi yaşa bağlı göz hastalıkları riskini artırabileceğinden endişe duyuyor. 

20-20-20 KURALINA TEŞVİK EDİN 

'Ekrana Bakma Sendromu'nu önleme ve tedavi etmeye yardımcı olmak birçok yol olduğuna değinen Doç. Dr. Demirci, şu tavsiyelerde bulundu: "Yasaklamayın kullanıcıyı eğitin. Çocukların modern teknolojiyi kullanmayı bırakacağını düşünmek çok gerçekçi olmayacaktır. Ancak, çocuğunuzun uzun süreli bilgisayar ve dijital cihaz kullanımından kaynaklanan göz ve görme sorunları riskini azaltmak için yapabileceğiniz bazı kolay şeyler var. Mesela mola vermesini teşvik edin. Çocuğunuzun dijital göz yorgunluğu riskini azaltmak için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri, "20-20-20" kuralına uymalarını sağlamaktır: Her 20 dakikada bir, gözlerinizi ekrandan ayırın ve en azından bir şeye bakın. En az 20 saniye boyunca 20 metre uzakta. Bu basit mola, göz odaklama kaslarını gevşeterek dijital göz yorgunluğunun birçok belirtisini azaltır. 20-20-20 kuralı ayrıca miyopi ilerleme riskini azaltabilir. Bazı araştırmalar, fazla yakına odaklanmanın miyopinin başlaması ve ilerlemesi ile ilişkili olabileceğini öne sürüyor. Ayrıca göz kırpmayı teşvik edin. Uzun süreli ekran kullanımında gözleriniz dijital ekrana bakarken farklı yönlere odaklanarak baktığı için daha fazla çalışır. Göz kırpma oranımız hemen hemen yarıya iner ve bu da göz kuruluğuna neden olur. Göz kırpmak gözlerinizi nemli tutar ve göz kuruluğu ihtimalini azaltır. Bir başka tavsiyem ise sık sık oturma pozisyonunu düzeltmesini teşvik edin. 20-20-20 kuralına uymak için geçen süre, dik oturmak ve baş, boyun ve omuzları yeniden hizalamak için de iyi bir zamandır. Başı yavaşça sağa ve sola ve ayrıca yukarı ve aşağı hareket ettirmek, gergin kasları rahatlatabilir ve yorgunluğu azaltabilir. Mümkünse, ekrana bakma sendromunun vücut ile ilgili semptomlarını riskini azaltmak için tüm vücut olarak yürümek ve kasları germek de iyi bir fikirdir." 

"ÇOCUKLARINIZIN GÖZLERİNİ MAVİ IŞIKTAN KORUYUN" 

Doç. Dr. Demirci, şöyle devam etti: Çocuklarınızın gözlerini mavi ışıktan koruyun. Bugün için, bilgisayar ekranları ve dijital cihazlar tarafından yayılan mavi ışığa maruz kalmanın zamanla bir çocuğun gözlerine ne kadar zarar verebileceğinden kimse emin değil. Araştırmacıların bunu çözmesi onlarca yıl alabilir. Bu arada, çocuğunuzun gözünü hem güneş ışığından hem de dijital cihazlardan gelen mavi ışıktan korumak akıllıca olacaktır. Dış mekanlarda, polarize güneş gözlükleri, güneşin zararlı mavi ışığının yaklaşık yüzde 90'ını veya daha fazlasını engelleyerek parlama ve mavi ışıktan en iyi korumayı sunar. İç mekan kullanımı için, entegre mavi ışık filtreli gözlük camları iyi bir seçimdir. Farklı gözlük camı şirketlerinin mavi ışık filtreleme özelliklerini farklı şekilde ölçebileceğini ve en etkili mavi ışık filtrelerine sahip camların bu camların görünümünü etkileyecek bir renk tonuna sahip olduğunu unutmayın. Rol model olun ve siz de koyduğunuz kurallara uyun. Aile olarak çocuklarınızla bağlarınızı kuvvetlendirmek için bu zamanı kullanın. Son olarak, unutmayın, gözlerimiz bizim için çok çalışıyor; bu yüzden kendinize ve çocuklarınıza verimli ve sağlıklı gözler için gerek duyulan dinlenme ve desteği sağlayın." 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA