ÇOCUĞUNUZ ÇIĞLIK ATIP TEKMELESİN, DİKKATİ ÜZERİNE ÇEKSİN
Melin ULUÇ
07 Şubat 2017 Salı 08:00
Cinsel istismar kavramı yıllardan beri farklı şekillerde ve farklı şiddetlerle karşımıza çıkmaktadır. Bu durum özelde çocuk ve ailelerin genelde ise toplumun psikolojik işleyişine ket vurmaktadır. Konuya öncelikle istismarın kapsamlı biçimde tanımını yaparak başlamayı uygun buluyorum. Cinsel istismarı, sadece cinsel ilişkiye girmek anlamında yorumlamamak gerekir. Çocuk hiçbir şekilde kendisine yapılacak olan cinsel içerikli eylemlerin manasını yorumlayacak durumda değildir. Savunmasızdır. Bu nedenle çocuğa yapılacak her türlü, çocuğu soyunurken gözlemlemek, bunu kaydetmek, öpmek, cinsel içerikli söz söylemek, cinsel organına dokunmak, yetişkinin kendi cinsel organına dokunmasını istemesi, yetişkin cinsel eylemlerinin seyrettirilmesi, kucaklanması…vb. hatta normal gibi gelen bir çok yetişkin davranışı, cinsel istismar kapsamına girmektedir. Bir yetişkin, ergenlik çağındaki genç, bir kadın, bir erkek, aile bireyleri, bir yabancı, aile dostu, komşu, akraba, hatta öz anne baba bile cinsel istismar yapabilmektedir. Tüm bunları düşündüğümüzde, “ÇOCUKLARIMIZI BU TEHLİKEDEN NASIL KORUYACAĞIZ?” başlığı altında birçok kaygı ve düşünce sağdan soldan üzerimize doğru hücum etmektedir. Öncelikle insanları kötüleyerek, çocuğun çevresindeki herkese güvensizlik ve korku geliştirmesini sağlayarak, gözümüzün önünden ayırmayarak, sürekli başına bir şey geleceğinden endişe ederek ya da cinselliği kötü bir şey olarak ilan ederek bu işi başaramayız. Bu çocuğun ilerideki cinsel hayatını ve insanlara, ebeveynlerine olan güvenini olumsuz etkileyecek ve daha olumsuz sonuçlara yol açacaktır. Aslında yapılması gerekenler basittir ve aşağıdaki gibidir.
Bağlanma dönemine dikkat!
Bu dönemde bebek birincil ebeveyne doğru bir yönelme ile sosyalleşmeye başladığından ebeveynin direktifleri çok önemlidir. ‘’Aa çok tatlı’’, ‘’bir kez öpebilir miyim’’, ‘’ne tatlı yanakların var senin’’ gibi söylemlerle yanaşıp çocuğunuzu sizin yanınızda dahil öpmeye, sıkmaya çalışanları kibarca reddedin ve uzaktan sevmelerini rica edin. Çocuk böylece sınır koyabilmeyi öğrenerek, çemberini daraltacaktır.
Sırdaş olun, ‘’hayır’’ diyebilmeyi öğretin
Çocukla sırdaş olmalısınız ki ona doğru gelmeyen şeyleri size söyleyebilsin. Bu nedenle otoriter ve cezalandırıcı ebeveyn tablosu oluşturmamalısınız. Çocukların her zaman abartılı söylemleri olabileceğini düşünün ama söylediklerini mutlaka araştırın ve kulak arkası etmeyin. İstemiyorsa birinin onu öpmesi veya sevgi göstermesi için zorlayıcı olmayın. Çocuk evde 'hayır' diyemiyorsa, 'hayır' demesine izin verilmiyorsa dışarıda da bu sözü söyleyemeyecektir. Çocuk evde düşüncelerini özgürce söyleyebilmeli. Özgüven sahibi, düşüncelerini rahatlıkla dile getirebilen çocuklar yetiştirmek önemli. Bunun için de sağlıklı aile ve çevre gerekli. Bu yolla yetişkinlere de hayır diyebilmeyi ve bundan suçluluk duymamayı öğrenecektir.
Aşırı korumacı olmayın
Aşırı koruyucu ortam çocuğun kendine güven duygusunun gelişmesini engeller ve fazlaca bağımlı olmasına yol açar. Başkasına bağımlı bir ruhsal yapı da kişilere sürekli yanaşma ve aldanma meyilinden dolayı yine istismara açık olmak demektir. Aşırı koruyuculuk toplumumuzda "iyi ebeveynlik" olarak algılanabiliyor. Ancak aşırı koruma ve kontrol; bağımlı, talepkar, doyumsuz, tatminsiz, çabuk mutsuzolan, kırılgan ve hassas bir çocuk olmasına yol açar. Bu çocukların başedebilme yetileri gelişmediğinden bu tür tehlikelere açık duruma gelirler.
Sağlıksız aile yapısı risk faktörüdür
Çocuk istismarını önleme ve koruma çalışmaları gösteriyor ki aile işlevsizliği, yani sağlıksız aile yapıları istismar ihtimalinin artmasının başlıca nedenlerindendir. Ailenin çocuğa bakım ve koruma sağlayacak fiziksel ve ruhsal ortamı sağlayamadığı koşullarda çocuklar istismara açık hale geliyor. Toplumsal, ekonomik ve ailesel bazı özellikler ne yazık ki çocuk istismarını kolaylaştırıyor. Ekonomik sorunlar, barınma koşullarındaki yetersizlikler, düşük eğitim seviyesi, çocuğa ve kadına şiddeti onaylayan sosyal çevre, erken yaşta evlilik, cinsiyet ayrımcılığı gibi kültürel özellikler istismarı kolaylaştırıyor. Yasal sınırlamalar kadar koruyucu ve önleyici çalışmalar da önemlidir.
Farkında olun
Çocuk gelişiminde ciddiye alınması gereken 3 davranış vardır. Tuvaletini kendi başına yapması, yalnız uyuması ve kendi başına yemek yemesi... Kendine güven açısından da erken çocukluktan itibaren temel gereksinimlerini yalnız başına yapmayı öğretin. Çocuğunuzda herhangi bir şekilde davranış bozukluğu, bir değişiklik sezdiğinizde üzerinde durun ve izleyin. Özellikle içe kapanma, suskunluk, yalnız kalma isteği veya aşırı sinirlilik ve öfke, gece işemeleri, uyku ve yeme bozuklukları, sebepsiz korku atakları varlığında mutlaka profesyonel yardım isteyin ve bu davranışlarının nedenini araştırın
Çocuklarınızı güvende tutun
Konuşmaya başladıkları yaşlarda çocuklara tüm vücut parçalarının adı öğretilirken, göz, kulak, burun gibi “özel bölgeleri”nin de adları öğretilmeli. Bu bölgelerin anatomik olarak düzgün isimlerinin öğretilmesi ve “takma” veya “oyun” isimler kullanılmaması çocuğun bir sorun yaşadığında yardım istediği yetişkinlerle doğru anlaşabilmesi için önemlidir.
Herkesin olduğu gibi onların da bazı “özel” vücut bölgeleri olduğu, bu bölgelerin adlarının ne olduğu, buralara kimlerin ne şartlarla nasıl dokunabileceği anlatılmalı ve bu sınırları korumaları için yüreklendirilmeliler.
Çocuğunuzun size ya da güvenilir başka bir yetişkine nasıl ulaşabileceğini bildiğinden emin olun.
İsmi, adresi ve telefon numarası ile okulunun, akrabalarınızın isim, adres ve telefon numaralarını öğretin.
Kiminle nerede, nasıl zaman geçirdiğini bilin.
Tüm muhtemel bakıcılar ile mülakat yapın ve onlardan referans isteyin.
Çığlık atıp tekmelesin,dikkati üzerine çeksin
Bedensel dokunmaları ayırt etmeleri için yaşına uygun şekilde farkındalık eğitimini ihmal etmeyin. Çocuğunuzu her zaman gözetim ve kontrol altında tutun. Çok iyi tanımadığınız kişilerin evine göndermeyin. Unutmayın ki cinsel istismar genellikle sakin görünümlü ve dışarıdan bakınca anlaşılmayan herhangi bir kişi tarafından gerçekleştirilebilir. Kimseye güvenmemek daha iyi olacaktır. Evde bakıcınız varsa kamera sistemi kullanılabilir. Okula giden çocuklarınızda öğretmenin uyarılarına kulak verin. Davranış değişiklerine dikkat edin. Anne-babaların çocuğu her zaman gözetim ve kontrol altında tutması gerekmektedir. Tanımadığı birisi dokunmak veya elini tutmak isterse bağırmasını, tekmelemesini tembihleyin böylece ilgi çekecek ve olası bir vakayı engelleyecektir.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.