ÇIRAKOĞLU: ‘’POLİS YASASI YENİDEN ELE ALINMALIDIR’’

Çırakoğlu, yaptığı açıklamada 5184 Sayılı Polis Teşkilat Yasası’nın yeniden ele alınması gerektiğini dile getirerek, yasanın artık sürdürülebilir olmadığını savundu

37 yılından beri artan nüfusun ve araç sayısının da dikkate alınması gerektiğini dile getiren Çırakoğlu, polisin 2 bin civarında bir sayı ile çalıştırılmaya mahkûm edildiğine vurgu yaptı.

Çırakoğlu yaptığı açıklamada çok önemli noktalara değindi.

‘’YASALAR İVEDİ ŞEKİLDE ELE ALINMALIDIR’’

Yıllardan beridir siyasi iktidarlar polise gereken önemi vermedi. Annan Planı sonrası sınır kapıları açılmış ve buralarda kurulan barikatların yansıra emekliye ayrılan Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar için de polisimiz takviye verilmektedir. Dolayısı ile polis sayısında azalmalar olmuştur. Polisin araç gereç ve teknik cihaz sayısında ciddi sıkıntıları var. Polis teşkilatının ve bizim de yıllardır talep ettiğimiz bazı yasalarımızın yeniden gözden geçirilmesi ivedi şekilde ele alınmalıdır.

Gösteri ve Yürüyüşler Yasası, Uyuşturucu ve Mücadele Yasası ve daha bir çok geçirilmesi gereken yasa raflarda beklerken maalesef hiçbiri dikkate alınmadı . 3 yıl önce uyuşturucu için Denetimli Serbestlik Yasası adı altında bir yasa geçirildi. Bu yasanın geçmesi ile hem polis teşkilatımız hem de dernek olarak bizler bir çok görüş ortaya koyduk. Böyle bir yasanın geçmesinin ülkemiz için erken olduğunu dile getirdik. Bugün uyuşturucu suç oranının arttığını görüyoruz. Bu yasadan dolayı cezalar verilmiyor. Bu yasanın yeniden ele alınarak, daha doğru şekilde yapılması gerekiyor. Bugün uyuşturucu içen bir kişi ceza almadığı gibi siciline bu durum suç olarak yazılmıyor fakat kavgaya karışan bir kişinin sicilinde ölene kadar kavga ettiği suç olarak yazılı kalıyor. Ayrıca uyuşturucu içen kişi Denetimli Serbestlik Yasası’ndan yararlandığı gibi, bu kişiye temiz kağıdı da verilmektedir. Meclisimiz bunu ivedi şekilde ele almalıdır. Polisten ve uzman kişilerden görüş alınarak, bu yasa yeniden düzenlenmelidir. Bilişim Suçları Yasası geçirildi. Fakat bu yasa tamam değildir, yarımdır. Polis içerisinde uzaman kişilerden görüş alınarak bunu yeniden ele alabilirler. Gösteri ve Yürüyüşler Yasası’nda önceden Kaymakamlık ve polisten izin alınmak şartı ile bildirilen eylemler, eyleme dönüşebilirdi. Fakat şimdi öyle değil ve biz bunun için de mücadele verdik. Bugün araçları ile eylem yapan hayvancılar veya çiftçiler araçlarını ana caddelere bırakarak tüm kenti felç ederek, demokrasiye aykırı davranabiliyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde meclisin belli bir metre yakınına gösteri amaçlı yaklaşılmazken bizim burada meclisimizin içerisine girebiliyorlar. Bu yasanın da ivedi şekilde değişmesi gerekiyor.

‘’POLİSİN KADROLARI AZALDI’’

Pandemi süreci boyunca ülke olarak büyük sıkıntı yaşadık ve halen yaşıyoruz. Son bir aydan beridir yaşanan sorunlar var. Sağlık Üst Kurulu kapanalım derken hükümet kanadı açılalım diyor. Söylenilenler vatandaş tarafından anlaşılmıyor. Ciddi bir şekilde karar alınmalıdır. Bu böyle devam edemez. Polisin personel azlığına rağmen, canla başla bu süreçte görevini yapmaktadır. Kısmı ve genel kapanma ile polisin yüzde 80’i sokakta görev aldığı için gündüz çalışan kadro sayısında azalma yaşanmıştır. Birçok polis arkadaşımız (70 -100 arası) temaslı olarak karantinaya alınmıştır. Biz dernek olarak aşılar geldikten sonra çağdırda bulunduk. Önce sağlık çalışanları sonra polis mensuplarımız aşı olsun dedik. Şu an alınan karar (polislerimizin temaslı olmasından sonra) iş işten geçtikten sonra alınmış bir karardır.

‘’POLİSİMİZİN TAKDİR EDİLECEĞİ YERDE SORUŞTURULMASI İSTENİYOR’’

Sokağa çıkma yasağı içerisinde, bir de firarinin Merkezi Cezaevi’nden kaçmasını yaşadık. Halk 2’ye bölündü. Cezaevinden kaçan Rus vatandaşı Aleksander Satlaev, KKTC’ye Güney’den gelmiş, Rusya’da çeşitli suçlara karışmış azılı bir suçludur. Bizde de tecavüz, taciz ve gasp suçlarından tutuklu hükümlü olarak cezaevinde bekliyordu. Merkezi Cezaevi’nin yapılış tarihi ve mevcut konumu herkes tarafından bilinmektedir. Yeni cezaevi bitmiştir fakat içerisindeki eksiklikler tamamlanmasının ardından ülkemiz yeni cezaevine kavuşacaktır. 8 Şubat’ta Merkezi Cezaevinden firar eden Rus asılı şahsı polisimiz 3 gün 3 gece çok zor şartlarda, hava ve kara operasyonu dahil olmak üzere geniş çaplı operasyonlar yürütmüştür. Üzücü taraf, herkesin buna memnun olması gerekirken medyada yakalanan şahsın yakalanma esnasında çekilen görüntülerinin yayınlanması ile 5 tane dernek, polisin soruşturulmasını talep etmiştir. Öncelikle Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Zorlu Toplaoğlu’na, Polis Genel Müdürü Ahmet Soyalan’a, polisimizin diğer görevlerde bulunmasından dolayı operasyona katılan Özel Harekat Birliği’nin başındaki isim Kasım Kuni’ye ve emeği geçenlere teşekkür ederiz ve onların yanlarında olduğumuzu belirtmek isteriz. Polis, yasaların kendilerine verdikleri yetki ile hareket ederek, halkın can ve mal güvenliğini sağlamakla görevleridir. Vatandaşın ve art niyet taşıyan insanların bilmesi gereken önemli şey, insan hak ve hürriyetlerinin sınırı aşıldığı zaman polisin görevi başlar.

‘’3’ÜNCÜ DÜNYA ÜLKESİ VATANDAŞLARI ÜLKELERİNDE YARGILANSIN’’

Bugün ülkemizde 3. dünya ülke vatandaşlarının suç oranlarında artış gösterdiği gözlemlenmektedir. Bir yasa ile 3. dünya ülkesi vatandaşların işledikleri suçlardan dolayı, ülkelerine gönderilmeleri daha uygun olacaktır.