CİNAYETİN ARKASI

[caption id="attachment_24474" align="alignleft" width="100"] OSHAN SABIRLI[/caption] Daha gece kulüpleri ile ilgili yazdığım yazının üzerinden 24 saat geçmeden hunharca iki kişinin öldürüldüğünün haberi geldi. Olay mekanı bir kez daha gece kulübüydü. Sabah saatlerinde silah sesinin duyulması ile telefonum çaldı. Yine para alış verişinin yapıldığı, saatlik ve gecelik gibi pazarlıkların olduğu mekanların birisinde daha gece kanlı bitti. Olayın iç detayları, iki kişinin ölümü ile sonuçlanan gelişmeler zinciri basitliklerle dolu. Kadın cinayetlerini verirken çok daha dikkatli olmak gerekiyor. Bu haberi bir kadın muhabirin yapması çok daha anlamlıydı belki de. İnsan ticaretinin parçası olan, seks kölesi olarak kullanılan kadınlardan birisi ve yine ayni işyerinde garson olduğu söylenen muhtemelen güvenlik gibi işlere de bakan toplamda iki kişi artık aramızda bulunmuyor. Cinayeti işleyen kişi ise bir gece önce seks pazarlığı yapan, para karşılığı tüm gece bir kadın ile birlikte olan ve sanırız “gece boyunca geçirdiği zaman yetmeyen” maalesef bir askeri görevli karşımıza çıktı. Seks kölesi olarak kullanılan bu kadınların zührevi hastalıklara karşı ne kadar büyük bir tehdit ile karşı karşıya kaldığını bıraktım, işin içinde şiddetin, sadistliğin hatta cinayetin olabildiği bir batakta yaşıyorlar. Ayni zamanda para kazanmaya çalışıyorlar. Devlet çaresiz gibi dururken, bu konu ile ilgili yasal mevzuatı kılıfına uydurmayı bildi. Sözde garsonluk yapan “bu kadınların mesai saati sonrasında kiminle birlikte olacağına kendisinin karar verebileceği” boşluğu yaratılıp seks baronlarına gün doğdu. Artık fuhuş baskını yapılmıyor. Patronlar bu kadınların kiminle yattığı kendi özel hayatı diyerek sıyrılıyor işin içinden. Bu kadınların güvenliklerinin sağlanamadığı bu cinayet ile ortaya çıktı. Üstelik bu kadın cinayetine bir de gece kulübü çalışanı eklendi. *** Cinayeti olağanmış gibi göstermek kabul edilemez. Bu gibi haberlerde kullanılan bazı cümleler, işi basitleştirmekten, “kötü kadınların” öldürülmeyi hak ettiği, aşkın ölüm getirebildiği tarzında yorumlar yapılıyor. İşi basitleştirmek maalesef medyamızda da tiraj yükseltmek için önemli bir malzeme gibi görülüyor.   *** Tüm dünyada bireysel silahlanma ile ilgili farklı kampanyalar düzenleniyor. Tabanca kullanımının, kayıtlı tabancaların bu kadar çok olması sizi ürkütmüyor mu? Üstelik av tüfeklerinin neredeyse her evde olması hayatlarımız için büyük tehdit değil mi? Bu uzman çavuşun veya subayın rütbesi her ne olursa olsun, bölüğü dışında silah taşımasına gerçekten ihtiyaç var mı? Açıkçası ciddi şüphelerim var. Sevgili Teberrüken Uluçay’ın bir an önce bu konuda daha şeffaf olması ve elini vicdanına koyup, hem bireysel silahlanma hem de gece kulüpleri ile ilgili yüreklerimizi serinletecek açıklamalar yapması gerekiyor.

GÖZE ÇARPANLAR Sayın İlyas Bozkurt, dün yaşanan cinayet olayında ismi geçen şahsın maalesef bir ordu mensubu olması bizi daha da üzdü. Ordu mensuplarının bölükleri dışında silah taşıması ile ilgili yeni ve ciddi bir düzenleme yapılması şart oldu. Allah size sabır versin. Sayın Ayşemden Akın, kendinizi bizim kızlarla birlikte İstanbul’da gezmeye verdiğinizi gördük. Giderken haberimiz olmadı ama dönerken midye dolma getirmenizi dört göz ile bekliyoruz. Sayın Özkan Yorgancıoğlu, Ercan’ın VIP salonu yerine vatandaşların giriş çıkış yaptığı salonları kullanmanız topluma biraz olsun moral verdi. Umarız havaalanındaki reklam tabelalarına da dikkat etmişsinizdir. Bu reklamlar tepki toplamaya devam ediyor. Sayın Orhan Tolun, anlaşılan yaşanan olumsuz gelişmelerden turizmciler de büyük oranda etkilendi. Biz yorumlarınızı turizmdeki gelişmelere bağlamak istiyoruz. Çocukluk ve gençlik üzerine uzun uzun düşünmeye başladığınıza göre iyiden iyiye yaşlandığınızı hissetmeye başladınız galiba. Sayın Serap Turan Evran, medya patronlarına oldukça içerlediğinizi gördük. Aslında medya çalışanı olmak yerine çiçekçi olmak ve çiçeklerle uğraşmak çok daha keyifli olurdu diye biz de düşünmüyor değiliz hani. Allah sabır versin. Sayın Arslan Mengüç, anlaşılan sizin kitap işi biraz uzadı. Mücadelenin Kadınlarından sonra Kıbrıs’ın kadınları kitabını merakla bekliyoruz. Umarız yaşanan kaynak sıkıntılarını aşmanın bir yolunu bulmuşsunuzdur.  

  GÜNÜN RESMİ [caption id="attachment_33199" align="alignleft" width="252"] Bu fotoğraf Ercan’da çekildi. Her ne kadar vatandaş gibi muamele görmek istediğini iddia etse de vekiller, havaalanında başta Başbakan olmak üzere tüm polis teşkilatının ve yetkililerin alarma geçtiğini düşünüyorum. Vekillerin bu gibi görüntüleri daha sık yaşatmasını arzuluyoruz.[/caption]      

NOSTALJİ

[caption id="attachment_33200" align="alignright" width="251"] Sınır kapıları ile ilgili farklı polemikler yapıırken gözümüze Mağusa Kapısı takıldı. Lefkoşa’da bu kez Mağusa Kapısı’nın açılacağı günü heyecan ile bekliyoruz.[/caption]