25 Aralık 2024
  • Lefkoşa11°C
  • Mağusa13°C
  • Girne17°C
  • Güzelyurt10°C
  • İskele13°C
  • İstanbul11°C
  • Ankara10°C

CİNAYET Mİ? KAZA MI?

Taner ULUTAŞ

19 Aralık 2014 Cuma 10:53

Mağusa’da meydana gelen ve Atilla Eyice’nin hayatını kaybetmesi ile neticelenen trafik kazasında Eyice’nin ailesi cinayetten şüphelendiğini açıkladı. Atilla Eyice’nin kardeşi Halil Eyice, kardeşinin trafik kazasından önce bir bankadan 40 bin TL borçlandığını ve kredi çektikten sonra kendi motoru ile geldiği Lefkoşa’dan geri döndüğü Mağusa’da kaza esnasında motorunun kaza mahalinde bulunmayarak hala daha kayıp olduğunu belirtti. 40 BİN TÜRK LİRASI KREDİ ALMIŞTI Halil Eyice yaptığı yazılı açıklamada, ben Halil Eyice, Pazartesi günü meydana gelen trafik kazasında vefat eden Atilla Eyice’nin kardeşiyim. Abim Atilla Eyice, bu olaydan 2-3 gün önce bankadan 40 milyar (40 Bin TL) kredi çekti. Pazartesi günü kendi motoru ile Lefkoşa’ya gitti. Devamında saat 18:50 de Mağusa’da kaza geçirip vefat etti dedi. KAZA YERİNDE MOTOR YOKTU MOTOR KAYIP Halil Eyice açıklamasına devamla bu olay esnasında yanında motoru yoktu. Bu adam o saate motorsuz kaza yerinde ne işi vardı? Ve motoru ilginçtir kaza gününden sonra son 2 gündür hala bulunmadı ve karadeşimin kayıp motorunu henüz polis de bulamadı. Biz kardeşimin borçlandığı bankayı arıyoruz. Banka bize kredi ile ilgili herhangi bir bilgi vermiyor ifadesinde bulundu. KAZA SIRADAN BİR TRAFİK KAZASI DEĞİL Kardeşim parayı ne zaman çekti. Kaza anında para üzerindeymiydi bunlar hiç bilinmiyor. Sonuçta Polis hala soruşturma yaptığını belirtirken kardeşime çarpan kişinin zengin olduğunu Almanya’da eğitim gördüğünü söylüyor ifadesinde bulunan Halil Eyice bu kaza sıradan bir trafik kazası gibi gösterilmeye çalışılıyor. Ben açıklığa kavuşturulması gereken konular varken bu duruma inanmak istemiyorum dedi. KUŞ UÇMAZ KERVAN GEÇMEZ YERDE NE ARARDI?  Halil Eyice açıklamasına devamla kardeşim parasından dolayı cinayete mi kurban gitti? Yoksa gerçekten bir trafik kazası mı diye bunu Polis Genel Amirliğine bir şikâyet dilekçesi ile bildirdik. Kaza ile ilgili durumu dolayısıyla su anda geniş bir araştırmaya aldılar. Kardeşim bu saate kuş uçmaz kervan geçmeyen yerde, o akşam karanlığında tek başına ne işi vardı? Her yere gittiği motor 3 gündür bulunmadığı için bu durum şaibelidir dedi.


Sahibine Mesajlar Sayın Ünal Üstel bizim Minik Kuşlar sizin kolları sıvadığınızı ve gez, göz arpacık diyerek UBP Başkanlık koltuğunu target yaptığınızı söylüyor. Bu konuda da ağır ağır kulaklara kar suyu kaçırarak ben de varım mesajları vermeye başladığınızı öğrendik. Tabi belki siz  umursamaz ve aldırmayıp bakmazsınız ama o koltuğa ağız suları akarak bakanlar vardır. Sayın Üstel bugün göz yumduklarımız, yarın bize göz açtırmayacak olanlardır. ** Sayın Derya Doğuş, bir off çektiniz belki karşıki dağlar değil ama bu ülkede Milliyetçilik kitabını yazdım diyerek çürük raporu ile askerliği kaytaranları yıktınız. Sen savaşların kötü olduğunu ve tecavüzlere bile zemin olduğunu söylerken KAZ’ı koz anlayanlar küfürlü hicaz faslından beste ve güfte yazmaya başladılar. Sevgili Derya büyüklerimiz çocuklarınıza zengin olmayı değil dürüst ve yağdanlık olmamayı öğretin. Böylece hayatları boyunca sahip oldukları şeylerin fiyatını değil kıymetini bilirler dedi. Ama sanırım bu sözleri insanlar için söylediler. Bilmem anlatabildi mi? ** Sayın Nazım Çavuşoğlu, Kargalarımız sizin UBP başkanlığı için hazırlık yaptığınızı söylüyor. Tabi İçişleri Bakanlığında sürekli off – side’a düştüğünüzü, seçim savaşlarını hep kaybettiğinizi hatta kendi kalesinize sürekli gol attığınızı da söylüyor. Bakın Waterloo’da Napolyon İngiliz Welington’a karşı nasıl yenildiyse, sizde Büyükkonuk Meydan savaşında Ahmet Sennaroğlu karşısında nasıl bozgun yaşadıysanız, bukez de muhtemel başkan adayları Hüseyin Özgürgün, Ünal Üstel, Sunat Atun, Tahsin Ertuğruoloğlu ve bir ihtimal Ahmet Kaşif karşısında da ayni mağlubiyeti yaşayacaksınız deniyor. Sayın vekil,  bir gönülde bir çiçek olmayı yeğleyip birçok gönülde buket olmayı beceremeyenler kaybetmeye mahkumdur. ** Sayın Nidai Güngördü, Girne’de kolları sıvadığınızı ve Mahalle Mahalle. Sokak sokak.  Dükkân dükkan dolaşarak yasa dışılıkları yasal hale getirmeye çalıştığınızı öğrendik. Özellikle masaj adı altında Anagini naganigi oyunu oynanan salonu kapattığınızı ve oyunu oynatan meşhur turisti de paket yaptırdığınızı öğrendik. Babamın adı hıdır, elinden gelen budur diyen ve yan gelip yatan bazı başkanlara  yok gardaş ona öyle demezler hellim ekmek yemezler münasip yerini koltuktan kaldırmazsan halktan oy beklemezler dedin ** Sayın Şafak Öneri, bu ülkede düzenlenen tüm anketlerde en güvenilir kurum olarak Mahkemeler gösteriliyor. Bir süre öncesine kadar bende  en güvendiğim kurum olarak Mahkemeleri işaret ediyordum. Ancak ne yalan söyleyeyim bu konudaki fikrim değişti. imza karşılığı kişiye tebliğ edilmesi gereken celpnameler kapı önüne atılıyor. Sonrasında yağmurdan ıslanıp yırtılan veya rüzgar ile uçan celpnameler şahsın eline geçmediği için haklarında derdest çıkıyor. Duyarlı ve yıllarca hukuk denilen şeyi yutan değerli bir Mahkeme Başkanı olarak bu duruma sessiz kalmanız halinde bu ülkede hukuk maalesef guguka dönüşecek.  Ülkenin bugüne kadar bacası eğri de olsa sizlerin sayesinde dumanı doğru çıkıyordu. Ama duman evin içine dolmaya başladı haberiniz olsun. ** Sayın Lika Şemmedi, vallahi ne yalan söyleyeyim Kıbrıslı olup da Kıbrıs Sendromu hastalığına yakalanıp çevresine duyarsız kalanlara çok iyi örnek oluyorsunuz. Sükut altındır ve idrardan gelir diyenlere yok gardaş vurduğun yerden ses getireceksin. Eğilde gulle geçsin değil, vurda ses getirsin imasında bulunman senin yüreğinin çok büyük olduğunu gösterir. Keşke Kıbrıslılar senin kadar ülkelerine sahip çıkabilse. Allah diline ve kalemine güç ve kuvvet versin. [caption id="attachment_44274" align="alignleft" width="650"]Günün Fotoğrafı Günün Fotoğrafı[/caption]

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.