“CEZAEVİ İFLAS ETTİ”

Kamu-Sen, DP Ulusal Güçler Genel Sekreteri Hasan Taçoy’u ziyaret etti

“Cezaevi iflas etti”

Taçoy, cezaevi dışında bir çocuk ıslahevi yapılmasının şart olduğunu söyledi

Kamu-Sen, yetkili bulunduğu Merkezi Cezaevi’nin sıkıntılarını aktarmak üzere, Demokrat Parti-Ulusal Güçler’i ziyaret etti.

DP-UG’den yapılan yazılı açıklamaya göre, dün sabah saat 10.00’da DP Ulusal Güçler Genel Merkezi’nde, Parti Genel Sekreteri Hasan Taçoy ile görüşen sendika yetkilileri, Taçoy’a 6 ana başlık altında topladıkları konuları aktardı.

Türkmen: Cezaevi  tüm organları ile iflas etti

Kamu-Sen Örgütlenme Sekreteri İzzet Türkmen, Cezaevi’ndeki kronik yapının iyileştirilmesi için Hükümet ortağı DP-UG’den destek istediklerini söyledi.

Cezaevi’nin tüm organlarıyla iflas ettiğini kaydeden Türkmen, mevcut durumun çalışanların sağlığına zarar verecek boyuta ulaştığını anlattı.

Taçoy: “özel olarak hazırlanacak bir yasaya ihtiyaç var”

DP Ulusal Güçler Genel Sekreteri Hasan Taçoy ise, Cezaevi’ndeki sorunları yakından takip ettiğini belirterek, Kamu Reformu Yasası’nın hayata geçmesiyle birlikte, kamuda tüm yapılması gerekenleri yerine getireceklerini söyledi.

Cezaevi’nin eksiksiz bir yapıya kavuşturulabilmesi için özel olarak hazırlanacak bir yasaya ihtiyaç duyulduğunu anlatan Taçoy, “Orada psikolojik bir durum var, buna odaklanılmalıdır” dedi.

“Çocuk ıslah evinin yapımı da acil ihtiyaç”

Mevcut Cezaevi binasının da artık ne çalışana ne de mahkûmlara hizmet edebildiğini kaydeden Taçoy, yeni bir Cezaevi binasının yapımının elzem olduğunu belirtti.

DP Ulusal Güçler Genel Sekreteri Hasan Taçoy, Cezaevi binası dışında bir çocuk ıslah evinin yapımının da acil ihtiyaçlar arasında bulunduğunu dile getirdi.

Dipnot:

Detay, 24 Mart tarihli sayısında çocuk mahkumların durumunu manşet haberinde irdelemiş ve yetişkin mahkumlarla bir arada kalan çocuk mahkumların her türlü istismara açık olduğunu vurgulamıştı. Sayın Taçoy’un çocuk mahkumlar için alternatif arayışı olumlu bir adım ama modern dünyanın çoktan terk ettiği ıslah evleri yerine  bu tür mahkumlara yönelik “çocuk eğitim kurumları” düşünülemez mi?