Kuzey Kıbrıs Çevre Platformu, Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi içindeki kaçak yapılaşmayı ve bu yapılara elektrik bağlama girişimlerini eleştirerek, “Devlet eliyle yaslar delinmeye çalışılıyor” iddiasında bulundu.

Çevre Platformu bugün Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nde düzenlenen toplantıda, konunun Ombudsman’a taşınacağını ve gerekli tüm yasal prosedürlerin izleneceğini açıkladı.

Karpaz Milli Parkını Koruyalım İnisiyatifi Sözcüsü Umut Akçın, toplantıda Çevre Platformu adına yaptığı açıklamada, Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi içindeki kaçak yapıların bir kısmının yargıya taşındığını ve davanın Nisan ayından beri görüşüldüğünü hatırlattı.

Doğal ve Arkeolojik Sit alanına zarar verdiği gerekçesiyle suçlu bulunan yapı sahiplerinin suçlarının sabit olmadığından konunun Anayasa Mahkemesi’ne intikal ettiğini ifade eden Akçın, bu davanın halen sürdüğünü söyledi. Akçın, yine Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde büfe tarzı kaçak bir yapı hakkında İskele Mahkemesi’nin kaldırma kararı verdiğini ve 30 gün müddet tanıdığını anlattı.

Akçın, kaçak yapıların mahkeme süreci beklenmeden mevcut yasalar çerçevesinde İskele Kaymakamlığı tarafından mühürlenmesi ve kapatılması beklenirken, geçtiğimiz hafta sonu Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisindeki kaçak yapılara KIB-TEK tarafından elektrik bağlanmaya çalışılmasının “Devlet eliyle” yasaların delinmeye çalışıldığının açık bir kanıtı olduğunu kaydetti.

Akçın, Elektrik Kurumu’nun 22/93 sayılı kendi yasasının 16. maddesine dayanarak “Her hangi bir kurala bakılmaksızın (işgal edilen bir yer dahi olsa) başvuran kişiye elektrik bağlanmasına karar verilir” maddesine dayanarak, kaçak yapılara elektrik bağlamaya çalışmasının açık bir şekilde Çevre Yasası ve Eski Eserler Yasası’na göre suç olduğu belirtti.

Akçın, Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi ve doğal-arkeolojik sit alanını koruyan yasa ve maddeleri ise şöyle sıraladı:

“60/1994 sayılı Eski Eserler Yasası’nın 4. Maddesine ve Taşınmaz Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu kararınca Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi alanı ‘Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı’dır.

60/94 sayılı yasanın 11. Maddesine göre doğal ve arkeolojik sit alanı olarak koruma altında olan bir bölge içerisinde yapılacak her hangi bir fiziki müdahale ve/veya kazı ve benzeri faaliyetlerin yapılması yasaktır.

2004’te Karpaz Emirnamesi ile bu niteliklerin korunması gereği bir kez daha önemle vurgulanarak mutlak koruma alanı olarak sınırları çizilmiştir ve 1/2500 ölçekli gelişme kararları haritasında ‘Milli Park Sınırı’ olarak isimlendirilmiş sınır içerisindeki alanı kapsayan bölgede Eski Eserler Dairesi’nin, Anıtlar Yüksek Kurulu’nun, Çevre Koruma Dairesi’nin görüş öneri ve kararları ile Eski Eserler Yasası ve Çevre Yasası Esasları ve Kuralları geçerlidir bu kurallar dışında hareket edilmesi yasaktır.

18/2012 Çevre Yasasının 43’e 3. maddesine ve bu yasanın altında yapılan tüzüğün 4’e 1. maddesine göre bir Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde önemli etkisi olabilecek plan, proje veya faaliyet için Çevre Koruma Dairesi’nin olumlu Ekolojik Etki Değerlendirme görüşü alınması zorundadır ve sadece olumlu görüş alınması halinde ilgili faaliyete izin verilir.”

“BECERİKSİZLİK…”

Akçın, yasaların görmezden gelinmesine, başta Başbakanlık olmak üzere Bakanlar Kurulu’nun kayıtsız kaldığını ileri sürerek, bunu “Hükümet edenlerin beceriksizliği” olarak gördüklerini belirterek, “KIB-TEK’in diğer yasaları tanımaz tavrı ile çok net olarak işlediği bu suça kayıtsız kalan Başbakanlık ve ilgili tüm yetkililerin de bu suça ortak oldu” dedi.

“OMBUDSMANIN GÜNDEMİNE GETİRECEĞİZ”

Çevre Platformu olarak bu denli yasa ve hukuk tanımaz davranışları sergileyen hükümet ve kurum kuruluşlara karşı tahammülün kalmadığını kaydeden Akçın, “Yapılmaya çalışılan yasa ve hukuk dışı bu girişimleri Ombudsmanlığımızın gündemine getireceğimizi ve eylem dâhil tüm girişimleri gerçekleştireceğimizi kamuoyu ile paylaşırız.” ifadelerini kullandı.

SAHİR: “DEVLET BİR BÜTÜNDÜR. İCRAATLARIN BİRBİRİNİ TAMAMLAMASI GEREKİR”

Yeşil Barış Hareketi Yönetim Kurulu Üyesi Doğan Sahir de basın toplantısında yaptığı konuşmada, devletin bir bütün olduğunu ve yapılan icraatların birbirini tamamlaması gerektiğini belirtti.

Koruma alanı denilen dünya mirası bir bölgede, kaçak, izinsiz ve derme-çatma yapılar söz konusuyken, Bakanlar Kurulu’nun ödeneklerini de ödeyerek elektrik bağlanmaya çalışılmasının kabul edilemez ve anlaşılamaz olduğunu kaydetti.

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Nilden Bektaş da bölgenin orman, flora ve fauna bakımından zengin olduğuna dikkat çekerek, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilen yerde yapılaşmanın yasak olduğunu hatırlattı.

ÇEKOVA Mütevelli Heyeti Üyesi Abdülkerim Karamanoğlu da hiçbir hükümetin veya bakanın kanunlara aykırı faaliyet yapamayacağını hatırlatarak, bunun İyi İdare Yasası’na da aykırı olduğunu bildirdi. Karamanoğlu, yasa dışılıkla ilgili olarak ilgililerin mutlaka hukuk önüne çıkarılması gerektiğini de ekledi.

Lefke Platformu Sözcüsü Ediz Tuncel KIB-TEK’in ilgili yasa maddesinin “Hiçbir yasa tanımıyorum” anlamı taşıdığını ifade ederek, Devletin hiçbir kurumunun böylesi bir yasayla kendi başına hareket etme yetkisi olamayacağını belirtti.