CEVAP HAKKI
Oshan SABIRLI
12 Şubat 2016 Cuma 09:38
Abesle iştigal deyimini Türk Dil Kurumu tarafından, “yersiz, yararsız işlerle vakit öldürmek” şeklinde tanımlıyor. Tam da bu doğrultuda bir açıklama ile buluştum geçtiğimiz günlerde. Üstelik bu yöndeki açıklamayı yapan Tüketiciler Derneği başkanından şahsıma bir de eleştiri, hatta gazetecilik dersi geldi. Aşağıda bu yorumu da basın meslek ilkeleri çerçevesinde cevap hakkı olarak yayınlıyoruz. Gelen eleştiride bilgisizlikle suçlanmamı geçtim, basına gönderilen bir basın bildirisi ile ilgili yapılan yorumda “SİZİ İLGİLENDİRMEYEN BİR BASIN BİLDİRİSİ” ifadesine rastlarken, eğer basın bildirisi bir basın mensubu olarak beni ilgilendirmiyorsa sevgili Yılmazışık’a ne yorum yapmalıyım diye de uzun uzun düşündüm. Sayın Hasan Yılmazışık, eş zamanlı birçok kurum kuruluşun sözcülüğünü veya başkanlığını yaparken, sanıyorum o günkü ruh haline göre, canı çektiği gibi vermek istediği mesajı, farklı kurumsal kılıflara uydurarak yayınlıyor düşüncesini taşıyorum. Yani İnsan Hakları Derneği Başkanı veya Tüketiciler Derneği Başkanı veya Bağımsızlık İttifakı Sözcüsü veya Tüketici Örgütleri Konfederasyonu Sözcüsü olarak basın bildirisi yayınlamak sureti ile vatandaşlara ulaşıyor Yılmazışık. Bunun garip olduğunu veya bir yerlerde ciddi bir yanlış yapıldığını sanıyorum sizlerde fark edebilirsiniz. Domuz Gribi ve Zika Virüsü nedeni ile sınır kapılarının kapatılması talebinin bir an gerçekleşecek olduğunu varsayacak olursak, bu sayede tüketicinin koruncağı palavralarına beni kimse inandıramaz. Ülkenin deniz ve hava limanları sonuna kadar açıkken böylesi bir talebin siyasi hedef güdülerek yapıldığını ve böylesi bir olayın bedelinin, çözüm arayışları olan bir ortamda çok ağır sonuçlar vereceğinin böylesi bir dernek tarafından görülmeyişinin kabul edilemez olduğu fikrini taşıyorum. Yukarıda belirttiğim kurum veya kuruluşların yaptığı abesle iştigal olmayan işlerine sözüm yok. Ancak işin içine ucundan siyaset bulaştırılacaksa bunun yerinin farklı olması gerektiği düşüncesindeyim. Sayın Yılmazışık yemek teklifinize de teşekkür ederek, “en kısa zamanda” diye eklemem gerek. Saygılarımla **** Sayın Oshan Sabırlı, Bir basın mensubunun en önemli özelliği araştırıcı ve bilgi edinmesindedir. “TÜKETİCİ HAKLARI VE KAPSAMINI” bile bilmediğinizi ve ne ilgisi olduğunu anlamadığınızı bizzat ifade ederek tüketicilere hakkı ile hizmet edilebileceği sanısı veya yanılgısı içerisinde olabilirsiniz. Bu bizim ile ilgili olması nedeniyle muhakkak ki size de yardımcı olmak bizim ahde vefa görevimizdir. Biz hizmete hazırız sizin uygun zamanda temas ve bizimle dialog kurmanız halinde görevimizi biz de siz de yerine getirmiş olacaksınız. Aşağıdaki görüşmemize vesile olan yazınızdaki hususlar belirtilmiştir. 5 Şubat, 2016 tarihli yazınızdan iktibas ettiğim bazı hususlar beni Doğrusu hayrete düşürmüştür. Önce Domuz giribi ve zika virüsünden söz ederken “Dün okuduğum basın bildirisi beni gerdi. Tüketiciler Derneği, Domuz Gribi ve Zika Virüsü Alarmı” nedeniyle, hükümetin, Güney Kıbrıs’a geçişleri durdurmasını istedi. “İşin enteresan yanı konunun Tüketicilerin hakları ile ne alakası olduğunu açıkçası anlamadım.” Daha sonra BAĞIMSIZILIK İttifakı’nın Kıbrıs konusunda yapılan açıklamalarından iktibas ettiğiniz hususlardan sonra “Sizi bilmem ama bana bu açıklamaların tümü kasti ve farklı amaçlar güdülerek yapılıyor şeklinde hissettiriyor.” “Tamamen abesle iştigal açıklamalar olduğunu birleştirince çok net görebilirsiniz” Demiş olmanızı da doğrusu ben anlayamadım. Bu konuda neyin “tümü kasti ve farklı amaçlar” güttüğü neyin ve neden “Abestle İştigal”olduğu hususunda beni lütfen aydınlatırsanız çok sevineceğim. Saygılarımla, Hasan Y. Işık Not. Gerekirse bu konuda sizi bir öğle yemeğinde misafir etmekten memnun olacağım kadar görevim olduğunu da bilmenizi rica ederim XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX Derneğimiz her gün gelen onlarca TÜKETİCİ ŞİKAYETİ ile uğraşırken, yıllarca çözmüş olduğu binlerce TÜKETİCİ ŞİKAYETİ şahsen beni germedi! SİZİ İLGİLENDİRMEYEN BİR BASIN BİLDİRİSİ SİZİ GERDİ ise bir BASIN MENSUBU’nun bu durumuna şaşmak mümkün değil. İlk kez bir basın mensubu böyle bir serzenişte bulunduğuna şahit oluyorum................ “Domuz Gribi ve Zika Virüsü Alarmı” nedeniyle, hükümetin, Güney Kıbrıs’a geçişleri durdurmasını istedi. Aşağıdaki yazınızı ilgi ile okudum. Özellikle aşağıdaki cümlede sizin bile bir basın mensubu olarak kapsamını bilmediğiniz anlaşılan bir konuda Tüketiciler Derneği’nin yaptığı reformların ancak bir “DEVRİM” düzeyinde Olabileceği tescil edilmiş olması gerekir. Derneğimiz kurulduğu yıldan beri tüm basın mensubları ile Görüş ayrımı gözetmeksizin dialog ve işbirliği içerisinde hareket etmiştir. Biz de bir insanız hatamız olabilir, eliştiriye de açığız! Anladığım kadarı ile ülkemizde her düzeyde insanlarımız “Tüketici hakları” ile Yeterince bilgi sahibi değildir. En büyük zorluğumuz esasen bu. Biz buna rağmen etkin çalışmalar İle “EVRİM” yapa yapa yasaların çıkarılmasını sağlamış bir örgütüz.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.