Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sürerken, geçtiğimiz hafta yoğun çatışmalara sahne olan Çernobil nükleer santrali ve çevresinin kontrolü Rus birliklerine geçmişti. Birkaç gün önce de Avrupa'nın en büyük nükleer santrali Zaporijya Rus birliklerinin kontrolüne geçti. İki nükleer santralde de çalışan Ukraynalıların rehin alındığı ve zorla çalıştırıldığı biliniyordu. Ancak burada yaşananlar ve Rus askerlerinin uyguladığı bir nevi işkenceler gün yüzüne çıktı.

Birleşmiş Milletler’in nükleer gözlemcisi, dün gece, Rus kontrolü altındaki Çernobil ve Zaporijya nükleer santrallerini işletmek zorunda kalan rehine işçilerin korkunç çalışma koşullarına ilişkin endişelerini dile getirdi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ayrıca Rusların her iki bölgede de hayati iletişim kanallarını engellediğini söyledi.

SINIRLI GIDA VERİLİYOR

Bölgedeki personelle sağlıklı iletişim kurulaması sonrası endişeler artarken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kuvvetleri birliklerinin ele geçirdiği bölgelerde görevli personelin sınırlı gıda ile aşırı çalıştırılmasından endişe ediliyor.

UAEA Genel Müdürü Rafael Grossi, “Bu gelişmelerden son derece endişeliyim. Güvenli ve emniyetli bir şekilde çalışabilmek için, yönetim ve personelin hayati görevlerini müdahale veya baskı olmaksızın istikrarlı koşullarda yerine getirmelerine izin verilmelidir.’ dedi.

Ancak bölgeden gelen haberler bu durumun aksine işaret ediyor. İngiliz Daily Mail gazetesi Çernobil’de rehin tutulan çalışanların içerisinde bulunduğu zor şartları haberleştirdi.

BİR ÖĞÜN YULAF LAPASI

Habere göre, Çernobil’de rehin tutulan işçiler günde sadece bir öğün yulaf lapası yiyor ve günde en fazla iki saatlik uykuyla çalışıyor. Personelin santrale el konulduğu ilk günden beri burada mahsur kaldığı belirtilirken, bugün işçiler zor koşullar altında 12’nci günlerine girdi. İngiliz Daily Mail gazetesi, işçilerin işgalin 12’inci gününde ‘açlıktan bitkin ve depresyonda’ olduğunu belirtti.

Tarihin en kötü nükleer felaketinin yaşandığı bölgede rehin tutulan çalışanların, sürekli olarak çalışmaya zorlandığı, eskiden yattıkları yerler yerine masalarda uyudukları belirtilirken, ‘Uyuyacak hiçbir yeri ve battaniyesi olmayan çoğu kişi, masalarında ya da yer bulabilecekleri her yerde sadece iki ila dört saat uyuyor.” ifadelerinde bulundu.

‘ÇOK ZOR BİR DURUMDALAR’

Konuyla ilgili İngiliz Daily Mail gazetesine konuşan bir kaynak, “Çok zor bir durumla karşı karşıyalar ve aç, bitkin ve depresyondalar” dedi.

Burada rehin tutulan işçilerin sınırlı sayıda yiyeceğe sahip olduğu ve sadece günde bir öğün yulaf lapası yiyerek hayatta kaldıkları belirtildi.

Öte yandan, Çernobil ve Zaporijya nükleer santralinin Rus birliklerinin eline geçtiğinin açıklanmasının ardından endişe verici raporlar da gündeme gelmişti.
Yetkililer, atık depolarının zarar görmesinin tüm Avrupa'ya radyoaktif toz bulutu yayabileceği konusunda uyardı. ABD Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki de “Rus askerlerinin şu anda Çernobil santralinin personelini rehin tuttuğuna dair güvendirici raporlar bizi öfkelendiriyor. Nükleer atık tesislerini bakımını sağlamak ve korumak için gereken rutin kamu hizmeti çabalarını sona erdirebilecek bu yasadışı ve tehlikeli rehin alma, açıkçası inanılmaz derecede endişe korkutucu ve büyük ölçüde endişe vericidir. Bunu kınıyor ve serbest bırakılmalarını talep ediyoruz” ifadelerinde bulunmuştu.