Aytaç Çaluda, jet kriziyle birlikte parti ve koalisyon arasında yaşananları aktardı.

Gelen jetin ülkeye kaçak yollarla girmediğini bakanlar kurulundan izinli geldiğini aktardı ve ‘jet olayında art niyet olduğunu söyledi.

Turizm ve Çevre Bakanı’nın bu konuda en az sorumluluğu olan bakan olduğunu iddia eden Çaluda, UBP’nin HP tarafından tehditleriyle karşı karşıya kaldığını kaydetti. 

Çaluda, jetle gelen heyetle birlikte gece onlara eşlik eden bir bakan olduğunu da iddia etti ve “halk adına soruyorum o bakanı çıkıp açıklasınlar” dedi.

Hükümetin küçük ortağına bağlı bakanlarında jet krizinden sorumlu tutulması gerektiğine dikkat çeken Çaluda, “Bana göre HP’nin de bu işin içinde parmağı var. Bakacak olursak bu olayda en az 5 bakan sorumludur ve 3 bakan da tamamen kendi uhdesinde olan işlemlerdir” diye konuştu.

Çaluda şu şekilde devam etti:

“En az sorumluluğu olan Turizm Bakanı’nın bir anda hedef gösterilip, bir anda görevden alınması ve Genel Başkanımızın da Cumhurbaşkanlığı adaylığından da geri çekilmesi gibi propagandalar yapması, bu bize bir art niyet olduğunu göstermektedir.

Bunlar kendilerine göre siyaset yapmaya çalışmışlardır. Partimize, ya o gün ikiye kadar görevden alır ya da bu hükümet bozulur diye tehditle karşı karşıya kalınmıştı.”

Aytaç Çaluda, yaşanan bu süreçte UBP’nin ülkesini düşündüğünü ve bu yüzden taviz vermek zorunda kaldığını da kaydetti.

Çaluda sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

“Özgürgün olduğu sürece biz kahve içmeyiz demişti HP o dönem.

Hükümet kuruldu, Çaluda varsa ben yine kurulmam dedi biz yine sineye çektik. Arada bir sürü tavizler istendi verildi bu nereye kadar?

Son jet olayında da sorumluluk hepsine aittir. Çıksınlar açıklasınlar herhalde raporlar alınmıştır o günden bugüne kadar. 

Misafirlerin geldiği gece bir de bakanın bulunduğu söyleniyor hani nerede o bakan? Halkın adına soruyorum buradan o bakan çıkıp açıklansın artık.”