CADILAR VE KÖTÜ RUHLAR…
Ayşegül Garabli
31 Ekim 2016 Pazartesi 08:19
Çok merak ediyorum, harıl harıl cadılar bayramına hazırlananlar, ya da çocuğunu o garip kıyafetlerin içerisine sokup, yüzünü gözünü, kan rengine boyayanlar, “Cadılar Bayramını” niçin kutladıklarını biliyorlar mı?
Onlar için bir eğlence mi, yoksa amacını bilerek mi kutluyorlar?
Gerçi Cadılar Bayramı, kökeni antik Britanya olan, yazın bitişinin ve kışın başlangıcının kutlandığı bir Hıristiyan geleneği ama benim, vurgu yapmak istediğim kısım, dini inanç kısmı değil.
Herkesin inancına da, inancını yaşama şekline de saygı duyarım.
Benim karşı olduğum nokta, hem böyle bir geleneğin Kıbrıs kültüründe olmayışı ve bundan dolayı kültür yozlaşmasının yaşanması, hem de kutlanan bu bayramın amacı.
Zira bu bayramı kutlayanlar, yazın bitip kışın başlamasıyla birlikte, kötü ruhların evlerine döndüğüne inanıyor ve tanınmamak için de, korkunç kıyafetler giyerek, kötü ruhları ürkütüp kaçıracaklarını düşünüyorlar.
Böyle bir kültürün, çocuklarımıza benimsetilmesinin ne gibi bir amacı olabilir ki?
Belki bu gün anlamadan eğlence niyetine giyiyorlar, ya amacını öğrenseler?
Bu garip kıyafetleri, kötü ruhları kovmak için giydirildikleri yerleşirse akıllarına.
Bu çok mu sağlıklı olur?
Çocuğun psikolojisini bozacak bir etkinlikle mi çocuklarımızı eğlendireceğiz?
Peki ya büyüklere ne demeli?
Bas bas, kültürlerinin yok edildiğinden ve asimile edildiklerinden söz eden büyüklere?
Bu da bir tür kültür yozlaşması değil midir?
Bu da başka kültürün, öz kültürü bastırarak asimile etmesi değil midir?
Şimdi bir çoğu, “biz bunu eğlence için yapıyoruz” diyecektir.
Ancak ne yazık ki, sigaraya başlayanlar da eğlence amaçlı başlıyor ve her ne kadar kendini “ben istediğim zaman bırakırım” düşüncesiyle kandırsa da bırakamıyor.
Yani zevk veren şeyler yavaş yavaş alışkanlık haline geldiğinde, kolay kolay bırakılmıyor.
Yarattığı olumsuz etkiler de cabası.
Ama asıl üzüldüğüm nokta ise, bir çok gencin, amacını bilmeden, sırf eğlence olsun diye böyle bir kutlama yaptığı.
Yani sorgulama yeteneğini yitirmiş bir nesil yetiştirdiğimizin en güzel örneği.
Sorgulamadığı gibi, gençlerin tek amacı, sorumsuzca alkol tüketip, sahte bir mutluluk yaratmak.
Ne acı değil mi?
Demek ki gençlerimiz aslında mutsuz.
Eğlenecekleri ve gerçekten mutlu olacakları çok fazla alternatifleri yok.
Uğraşacakları ciddi anlamda üretecekleri ortamları yok.
Zaten olması da istenmiyor.
Eğer ki, sorgulayan ve üreten bir gençlik olursa, yönetenlerin başına bela olur.
O yüzden, sahte ortamlar yaratılıp, sorumsuz ve sorunsuz gençlik yetiştirmeleri lazım.
İşte bu yüzden kızıyorum bu tür etkinliklere.
Sadece bu değil, dini sohbetlerle gençlerin kafasının yıkanmasına ve sahte bir İslam anlayışı yaratılmasına da aynı derecede karşıyım.
Yani bu bayram da, tüm dinlerde olduğu gibi, dinin afyon etkisinde kullanılmasının bir başka türü.
O yüzden çocuklarınızı, cadı kıyafetlerine büründürüp, ruhsal yapısını etkileyecek etkinliklere gönderirken bir daha düşünün derim.
Hiçbir şey göründüğü kadar masum olmayabilir…
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.