24 Kasım 2024
  • Lefkoşa15°C
  • Mağusa17°C
  • Girne18°C
  • Güzelyurt14°C
  • İskele17°C
  • İstanbul5°C
  • Ankara1°C

BUZ TUTMUŞ ANILARIN MASALI…

Kıvanç BUHARA

09 Şubat 2015 Pazartesi 07:58

Geçmişi yazmak; Yaşanmış anıları, yeniden yaşanıyorlarmış gibi duyumsamak! Buruk bir gülümseme ile birlikte, Yüzümüzde şekillenen günahkar tikler, Yıllar öncesinde yanaklarımızda donup kalmış suçsuz mimikler… Önce gözlerimiz yaşlandı nedense! Ağlıyoruz, ancak gözyaşlarımız niçin akmıyor? Sonra beyazlandı saçımız sakalımız, Cildimiz neden bu kadar buruşuk, kırışık? Ne oldu bize birden bire? Daha düne kadar, biz değil miydik kış günü buz tutmuş denizlerde… Gençlik yılları… Önce gözlerimiz buluştu, Deli bir şimşek çaktı ruhumuzda, geldi geçti! Sonunda ayrılık olmayan aşk, aşk değil dendi; Kavuşamayanların aşkları roman oldu, Kavuşanlar unutuldu. Masallar anlatıldı uzun kış gecelerinde, Bacasız ocaklarda ne ateşler yakıldı… Yanık türküler söylendi yıllar boyu! O türkülerle birlikte, İçimizdeki isyan toprağa düştü… Geçmişin ayaza vurmuş karlı dağlarında, Sevdamız buz kesti, Tutkularımız üşüdü! Anı defterleri niye boş? Kim sildi kurşun kalemle yazılan hatıraları? Karadeniz ötesinde, siyah toprakların rutubetinde, Bir devrim çok çabuk unutuldu, her nedense? Söyle! Ey ellerimi tırmalayan dikenli Mormenekşe… Hangi nehir taştı, Ve hangi hain fırtına yıktı gökyüzünü? Hangi pis cadı kaldırdı, Dağların karlı beyaz örtüsünü? Söyle! Sarhoş gezdiğim bir gece gövdesine işediğim kestane ağacı… Söyle, Buz tutar mı Potemkin merdivenlerine bakan liman? Sen hala orada mısın?

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.