Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB) Yönetim Kurulu, gazeteciler ve yayın organlarının, aleni ya da gizli raporlarla fişlenmesini, kategorize edilmesini ve hedef gösterilmesini esefle kınadıklarını açıkladı.

Konuyla ilgili KTGB’den yapılan açıklamada, Türkiye’de 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi sonrasında Türkiye’de başlatılan ve yürürlüğe giren Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasının da verdiği imkânla genişletilen “cadı avı”nın KKTC’ye de sirayet ettirilmek istendiği kaydedildi.

Açıklamada, son günlerde gerek TV ekranlarından, gerekse sosyal medyadan Kıbrıs Türk medyası ve gazetecilere yönelik “karalama kampanyaları” yürüten ve kendisini ‘TC Dışişleri görevlisi’ diye lanse ettiği söylenen kişinin “cadı avının Kıbrıs bacağında görev üstlendiği” değerlendirmesinde bulunuldu.

KTGB’nin geçmişten bugüne gerek askeri, gerekse sivil makamların “basın özgürlüğü, demokrasi, hukukun üstünlüğü, söz ve ifade özgürlüğüne karşı tutum ve davranışları” karşısında dik durduğu ifade edildi.

Açıklama, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği olarak, Türkiye’nin yetkili makamlarına hatırlatmak isteriz ki burası Türkiye değildir. Burada OHAL de yoktur. TC Dışişleri’nin ya da bir başka makamın bizim ülkemizde, bizim insanımızı ve bizim gazetecimizi soruşturma, hakkında rapor verme hak ve yetkisi hiç yoktur.

Ozan Ceyhun ya da bir başkası Kıbrıs’ta görev yapan TC görevlileri için rapor tutmak üzere yollanmışsa, bunu bir yere kadar anlamak mümkündür. Ama Kıbrıslı Türkler hakkında ‘Şu FETÖ’cüdür’, ‘Bu vatan hainidir’ gibi yakıştırmalarda bulunulması asla kabul edilemez.
TC Dışişleri’ne ve Lefkoşa Büyükelçiliği’ne alenen soruyoruz: Ozan Ceyhun gerçekten de ‘resmi’ görevli midir? Kıbrıs’a ‘FETÖ’cüleri tespit’ için mi yollanmıştır? Eğer böyleyse, sorumluluk TC’ye aittir. Yok, eğer böyle bir görevlendirme yoksa TC makamlarının bunu da kamuoyuna açıklaması şarttır. KTGB olarak gazetecilerin ve yayın organlarının aleni ya da gizli raporlarda fişlenmesini, kategorize edilmesini ve hedef gösterilmesini esefle kınıyoruz”

KTGB, hükümete de, “kendi ülkesinde kendi gazetecileri ve yayın kuruluşlarına dönük bu hukuksuz, ahlaksız, haddini aşan tavırlar karşısında sessiz kalmama” çağrısı yaptı.

Açıklamanın sonunda, KTGB’nin konunun yakından takipçisi olacağı ifade edildi.