KKTC’nin eski Ankara Büyükelçisi Ahmet Zeki Bulunç, Türkiye'nin Kıbrıs'ta KKTC’nin varlığının tanınması temelinde bir strateji izlemesi gerektiğini belirterek, "Adada iki devletli bir yapı olmadığı sürece, Türkiye'nin ada üzerindeki hak ve statülerini sürdürmesi lazım." dedi.

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM), "Çarşamba Konferansları" kapsamında Ankara'da, "Kıbrıs Görüşmeleri ve Doğu Akdeniz’deki Gelişmeler" başlıklı bir konferans düzenledi.

KKTC’nin eski Ankara Büyükelçisi Ahmet Zeki Bulunç, konferansta yaptığı konuşmada, Doğu Akdeniz'in jeopolitiğinin değiştiğini belirterek, özellikle ABD ve İsrail'in yürüttüğü emperyalist politikalarla bölgede Türkiye ve KKTC’nin etki alanını sınırlamaya çalıştığına dikkat çekti.

Doğu Akdeniz bölgesindeki aktör sayısının arttığına vurgu yapan Bulunç, özellikle son yıllarda Rusya ve Çin gibi küresel aktörlerinde de bölgeye müdahil olmaya başladığını söyledi.

Bulunç, ABD öncülüğünde yıllardır Kıbrıs'ta bir barış görüşmelerinin yürütüldüğünü belirterek, son olarak bu görüşmelerin İsviçre'nin Crans-Montana kentinde yapıldığını kaydetti.

Crans-Montana'daki Kıbrıs Konferansı'nda daha önce tartışılmayan konular tartışıldığını ifade eden Bulunç, "Karartılmış bir görüşme süreciyle sanki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum lider Nikos Anastasiadis bütün konularda anlaşmış gibi gösterilmiştir." dedi.

Bulunç, görüşmelerin başarıya ulaşamadığını belirterek, bu süreçte 1974 Barış Harekatı'nın ne kadar doğru ve yerinde bir hamle olduğunun ortaya çıktığını söyledi.

Siyasi eşitlik anlamında Kıbrıs Türk halkının Rumların gölgesinde bırakıldığını dile getiren Bulunç, Türk halkının üniter bir yapı içinde azınlık pozisyonuna düşürülmek istendiğini söyledi.

"YÜRÜTÜLECEK STRATEJİNİN TEMELİNDE KKTC’NİN VARLIĞININ TANINMASI OLMALI"

Bulunç, Türkiye'nin artık daha farklı stratejiyle ortaya çıkması gerektiğini belirterek, "Yürütülecek stratejinin temelinde KKTC’nin varlığının tanınması olmalı. Adada iki devletli bir yapı olmadığı sürece, Türkiye'nin ada üzerindeki hak ve statülerini sürdürmesi lazım. Aksi halde 1974 Barış Harekatı kazanımları dahi sıfırlanacak." ifadesini kullandı.

Bölgedeki zengin hidrokarbon kaynaklarının bölge ülkelerine refah getireceği tezini inandırıcı bulmadığını kaydeden Bulunç, bunun Türkiye ve KKTC’ye karşı tezgahlanmış bir strateji olduğunu ifade etti.

Bulunç, konferansın son bölümünde, Türkiye'nin Doğu Akdeniz üzerindeki yetki alanıyla ilgili haklar ve korunması gereken bölgeler hakkında harita üzerinde değerlendirmelerde bulundu.

Konferansa, ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve davetliler katıldı.