Uzm. Dr. Aydın Nadir, “Vejetaryen diyetler, doymuş yağ içeriği yüksek olan hayvansal kaynaklı gıdaların (sığır, kuzu, kümes hayvanları vs.) tüketilmemesi esasına dayandığı için kalp-damar hastalıkları riskini azaltmaktadır. Vejetaryen diyette, sebze, meyve ve kuru baklagiller gibi posa içeriği yüksek bitkisel besinler yer almaktadır. Bu yönüyle de kan basıncının düzenlenmesinde etkili mineralleri içermesi nedeniyle hipertansiyon riskini düşürmektedir” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Pesketaryen ise et ürünleri yemeyip deniz ürünlerini tüketen kişilerdir. Pesketaryen beslenme tarzı, Akdeniz diyeti gibidir. Bol sebze, meyve ve deniz ürünlerini içerir. Pesketaryen beslenme ve Akdeniz diyeti, vejetaryen beslenmeye göre daha avantajlıdır. Çünkü vejetaryen beslenenlerde eksik alınan B12 vitaminini balıktan alabilirler. Bu diyetin en önemli yararlarından biri, kalp hastalıkları riskini azaltmak için yeterli miktarda omega-3 sağlaması, LDL (kötü) kolesterolü azaltması ve HDL (iyi kolesterolü) korumayı sağlayan bol miktarda sağlıklı yağlar içermesidir.”

Uzm. Dr. Aydın Nadir, “Kardiyovasküler sağlık düşünüldüğünde, vejetaryen bir diyete geçiş kendi başına bir amaç olarak görülmemeli, ek diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri ile birlikte düşünülmelidir” dedi ve belirli periyodlarla egzersiz yapmayı ve oruç tutmayı alışkanlık haline getirmeyi önerdi.

DENİZ ÜRÜNLERİNİ ÖLÇÜLÜ TÜKETİN

“Sığır eti gibi kırmızı etler, protein açısından iyi kaynaklar olmasına rağmen, deniz ürünleri ve bitki bazlı kaynaklardan protein almak sağlık açısından daha iyi bir seçimdir” diyen Uzm. Dr. Nadir, “Kırmızı et tüketilecek ise de kavurma ve kızartmalardan kaçınılmalıdır, haşlama ve buğulama şekli tercih edilmelidir” diye konuştu.

Bazı diyet çeşitlerinin sağlık açısından birtakım riskleri de olabileceğini belirten Uzm. Dr. Nadir, “Pesketaryen beslenme şeklini tercih eden kişiler, balık ve deniz ürünlerini sık tüketmektedir. Bu durumun avantajları kadar dezavantajları da bulunmaktadır. Pesketaryen beslenmenin temel besini balık olduğu için, düzenli olarak balık tüketmek aşırı cıva alımıyla ilişkili sağlık risklerini arttırabilir” dedi ve balık tüketimi ile ilgili uyarılarda bulundu: “Yüksek miktarda balık yerken cıva zehirlenmesi riski her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle kılıç balığı, köpek balığı, kral uskumru, ton balığı yemekten kaçınılmalı. Bunun yerine düşük cıva seviyelerini ihtiva eden somon, sardalye, alabalık gibi balıklar tercih edilmeli. Haftada en fazla iki kere balık yenilmesine dikkat edilmelidir.”