BREZİLYA'DA POLİS ŞİDDETİNİ ELEŞTİREN SİYASETÇİ ÖLDÜRÜLDÜ, ON BİNLER SOKAĞA ÇIKTI

Çarşamba akşamı şoförüyle birlikte aracında silahla öldürülen 38 yaşındaki Rio de Janeiro Konseyi Üyesi Franco aynı zamanda bir kadın hakları savunucusuydu.

Cinayetin ardından Rio'daki Belediye Tiyatrosu önünde yapılan protesto gösterisine on binlerce kişi katıldı.

Sao Paolo ve diğer kentlerde de gerçekleşen protestolara sendikalar, kadın örgütleri, siyasi partiler ve gecekondu mahallelerinde yaşayanlar destek verdi.

Franco'nun üye olduğu Sosyalizm ve Özgürlük Partisi (PSOL) Facebook sayfasındaki paylaşımında "Seni gömmek istediler ama bir tohum olduğunu bilmiyorlardı. Artık sokaklarda binlerce Marielle var" paylaşımında bulundu.

Brezilya Devlet Başkanı Michel Temer de cinayetin demokrasi ve hukukun üstünlüğüne yönelik bir saldırı olduğunu açıkladı.

'Barbarca bir suç'

Kamu Güvenliği Bakanı Raul Jongmann, federal hükümetin elindeki tüm araçları kullanarak katili ortaya çıkarmaya çalışacağını söyledi.

Düzenlediği basın toplantısına "Başkan Temer'in talebiyle buradayım" diye başlayan Jungmann, "Marielle'in arkadaşları ve yakınlarına sorumluların bulunacağı ve bu barbarca suç için cezalandırılacaklarının sözünü vermek istiyorum" dedi ve ekledi:

"Adalet yerini bulacak."

Franco Çarşamba akşamı şoförüyle birlikte siyah kadınlara yönelik bir etkinlikten dönerken, Rio'nun kent merkezinde yanlarına yanaşan bir araçtan dokuz el ateş edildi.

Franco ve Gomes'in yaşamını yitirdiği saldırıda arka koltukta oturan Franco'nun basın sorumlusu da yaralandı.

Polis yetkilileri Franco'nun bilinçli olarak hedef alındığını söylüyor.

Açılan dokuz el ateşin dördü Franco'nun kafasına, üçü de Gomes'e isabet etti.

Kent konseyine 2016'da seçilen Franco geçen ay da Rio'nun gecekondu mahallelerindeki güvenlik güçlerini denetleyen komisyonun sözcüsü olarak seçilmişti.

Şubat ayındaki karnaval sırasında yaşanan şiddet olayları nedeniyle Devlet Başkanı Temer Rio'da askerleri görevlendirmişti.

Brezilya'da Kongre'nin onayladığı bu hamle, kötü muameleden şikayetçi olan bazı mahalle sakinlerinin tepkisini çekmişti.

Franco asker ve polislerin bölgeye gönderilmesine karşı çıkıyordu.

Salı günü Twitter'da bir paylaşım yapan Franco, Manguinhos mahallesinde 23 yaşındaki Matheus Melo'nun öldürülmesinin ardından bir paylaşım yapmış, "Bir başka genç daha askeri polisin ölüm listesine eklenmiş olabilir. Matheus Melo kiliseden çıkıyordu. Bu savaş bitene kadar daha kaç kişi ölecek?" demişti.

Bir başka paylaşımda da Acari mahallesiyle dayanışma göstermişti:

"Acari'de yaşananlar absürt! Askeri polisin 41. taburu ölüm taburu olarak biliniyor. Halkı bu kadar ezdiğiniz yeter! Gençlerimizi artık öldürmeyin".

Paylaşımdaki görselde "Hepimiz Acari'yiz, bizi öldürmeyin" ifadelerine yer vermişti.

İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan Birlemiş Milletler İnsan Hakları Ofisi "ünlü insan hakları savunucusunun şok edici bir şekilde öldürülmesini" kınamış, "kapsamlı, şeffaf ve bağımsız bir soruşturma" çağrısında bulunmuştu.

Uluslararası Af Örgütü de soruşturmanın, cinayetin "bağlam ve nedenlerine odaklanmasını" talep etmişti.