26 Kasım 2024
  • Lefkoşa9°C
  • Mağusa7°C
  • Girne12°C
  • Güzelyurt7°C
  • İskele7°C
  • İstanbul8°C
  • Ankara-1°C

​BİZE HEYECAN LAZIM

Oshan SABIRLI

26 Nisan 2016 Salı 08:10

Fırtına öncesi sessizliği gibi ülke.

Açıkçası DP’den istifalar ile başlayan sürecin sonunda, düşen bir hükümet. Sonrasında azınlık hükümeti ile sahneye çıkan UBP-DP koalisyonu.

Tuğrul Türkeş’in adaya ziyareti.

Maaşların sorunsuz ödeneceği haberi.

Güven oylaması ve meclisin tatile gidiş yolculuğu.

Diğer taraftan Kıbrıs’ın güneyinde gerçekleşecek seçim.

Anketler ile sandıktan birinci çıkacağı görülen DİSİ.

Müzakerelerin yeniden hareketlenmesi olasılığı ve yaz sıcakları.

Böylesi bir atmosferde bir anda Asil Nadir’in adaya gelişi gündemi değiştirdi. Bu gelişin ülkeye çok büyük getirileri olur mu bilinmez ama bilinen bir gerçek Nadir’in 1-2 cümlesi vatandaşı mutlu etmeye yetti.

Görünürde o eski imparatorluktan eser yok belki ama yaptığı açıklama yüreğimize bir nebze olsun su serpti.

Sözler özetti; “Kıbrıs'ın onurlu mücadelesine çok güzel katkılarımız olacak. Birbirinizi 

sevin, sıkı durun her şey çok iyi olacak”  dedi. Altı dolu muydu bu lafların? Çok güzel katkılar yapacak gücü, parası, enerjisi, etkisi var mı hala Asil Nadir’in?

***

Bakanlıklarda koltuk kavgası başladı.

Görevden alma ve atamalar yeniden alevlendi.

Üstelik müdür veya müsteşar olmak isteyenler yeniden aracıları devreye koyuyor.

Diğer yandan nisap sancılarında yeni bir meclis gündemi var yaşanan.

Bal tutanın parmağını yaladığı bu ülkede kısır döngüler içerisinde yeni bir güne uyanışı yaşıyoruz.

Kıbrıs’ın tarihi yıldönümleri arka arkaya bizimle buluşuyor.

Sınırların karşılıklı geçişlere açılması.

Referandumun yıldönümü.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin 1’nci ve 2’nci turlarının yıl dönümü ve dahası.

Tünelin ucunda ışık görüyor musunuz?

Yoksa tünelin ucunda gördüğümüz ışık üzerimize gelen trenin ışığı mı?

Sokaktaki vatandaşın ilk kez bu kadar umarsız olduğunu görüyorum.

Ne suyun gelişi ve tartışmalar, ne de ekonomik protokol vatandaşın umurunda.

Karpuz, hellim, çilek, babutsa, portakal festivalleri de neşe vermiyor artık. Fado, Futbol ve Fiesta misali Franco’nun taktikleri bile artık tatminsizliğin yerini doldurmuyor.

Bize heyecan lazım.

Aslında adeta sinirlerimizi almışlar bizim. Ayni döngülerde inançsızlığın tavan yaptığı bu coğrafyada ne sağ, ne sol ne de futbol mutlu edemiyor.

Akdeniz insanının geniş yürekliliği, Kıbrıs adasının kuzeyinde daha da genişlemiş durumda. Bir de yaz sıcakları başlayınca umudu keseceğiz her şeyden.

1-2 başarı öykümüz olsa, siyasiler 1-2 başarı öyküsü ile topluma dokunsa her şey değişecek. Moral bulacağız sanki.

Ben hala ümitliyim.

Bu gariban halkı görecek bir siyasi çıkar elbet yakında…

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.