BİZ YARGILANMAYACAK MIYIZ?
Oshan SABIRLI
21 Ağustos 2015 Cuma 10:36
Bu ülke fıkra gibi bir ülke. Aslında siyasetimiz bile fıkra gibi. İnsan hakları, engelli hakları, kadın hakları derken nerden baksan tutarsızlık var. Moral bozmayalım diyoruz zaman zaman, moral bozmayalım derken aslında moral bulacak malzeme de yok gibi. Evimizin içi darmadağın, kırık, dökük, pislik içinde. Uyuşturucu almış başını gidiyor, silahlarla baskınlar yapılıyor, cinayet denen kelime hortluyor, mahkemeler yığınla davayı görüşüyor ama biz adam olmuyoruz, çözüm bulamıyoruz. “Bizi tsunami paklar” diye daha önce de yazmıştım. Ülkenin Facebook üzerinden kurtarılmaya çalışıldığını görüyorum. Yani iş icraata geldiği zaman ortada kimse yok. Kimse elini taşın altına koymak istemiyor. Gazetecilerin telefonları çalıyor ve “aman benden çıkmasın” diyenlerin sayısı o kadar çok ki. Öte yandan çalan telefonlar kaç kez “polisi aradınız mı?” diye sorduğumu inanın bilmiyorum. Polise mi güvenmiyor vatandaş? Yargı sisteminden mi endişeli? Yoksa gazetecilere mi çok fazla misyon yüklüyor? Mafyalar, baronlar, paşalar var çevremizde. Herkes bilir, herkes görür ancak kimse hiçbir şey yapamaz benim ülkemde. Çözüm bile keşmekeş gibi. Bir sınır kapısını açmak bile yılan hikayesine dönerken, biz aylar içinde çözümün olmasını arzuluyoruz sınırın öte yanına bakarak. Kimsenin elinde sihirli değnek yok, ötesinde yarın çözüm olsa, sihirli değnekler de bizi düzeltemez. Farkındayız bu realiteyi. “Eğitim şart” diye sürekli söylerken, dünyanın en eğitimli toplumu olarak istatistiklerde bulunabiliriz belki. Ancak eğitimin de bize bir faydasının olmadığını görüyoruz. Fıkra gibi bir ülkede yaşıyoruz. Yalanla gerçek arası gelgitlerimiz var. Kimliğimiz kimlik, pasaportumuz pasaport, malımız mal, mülkümüz mülk değil. Cebimizdeki paranın bile değeri yok. Eskilere imrenmemek elde değil. Çok dar bütçelerle nasıl olur da 8 çocuk büyütmüş eskiler? Anneler babalar nasıl olur da okutmayı başarmış tüm çocuklarını? İnsan büyüdükçe, çocukça dünyasının değiştiğini mi fark ediyor? Yoksa büyüdükçe masumiyet karnesinin yok olduğu gerçeği ile mi yüzleşiyor? Dün bir kez daha Mağusa’da yaşanan olaylar ile kendimize geldik. Tam sıcaktan mayıştık, ülke gündemi standart, rutin haberlere dönmüşken, yine 1 yıl öncenin trajik haberleri anımsandı tüm sıcaklığı ile. Ülkemiz banka soygunu filmlerde görürken, sahi ne oldu o mesele? Sahi poliste intihar eden yaşlı amcanın başına mı kaldı işlenen bir diğer cinayet? KTHY’nin zaman aşımında kapandı mı dosyası? Batık bankaların hikayesi de zaman aşımında yok mu olacak? Polis 1-2 gram uyuşturucunun peşine düşsün. Fişleyelim her uyuşturucu kullananı. Gençlerin hayatları kararsın bu yaptıkları hatadan. Peki ya biz? Biz yargılanmayacak mıyız sistemin bize uyuşturmasından, unutturmasından gerçek suçları, suçluları?
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.