24 Aralık 2024
  • Lefkoşa16°C
  • Mağusa14°C
  • Girne17°C
  • Güzelyurt14°C
  • İskele14°C
  • İstanbul12°C
  • Ankara10°C

BİZ ONLARI, HAYALLERİNE TAŞIDIK…

Ayşegül Garabli

04 Şubat 2016 Perşembe 09:05

Öncelikle, Türkan’ı kutlayarak başlamak isterim yazıma. Hiç kimse, sesinin güzelliğini ve müzik konusundaki yeteneğini inkar edemez. “O Ses Türkiye” yarışmasında da, bunu gayet güzel gösterdi. Aslında Türkan, Kıbrıs’ta keşfedilmeyi bekleyen onlarca cevherden biri. Kıbrıs’ta fırsat bulamadığı için, kendisine gelecek hazırlamak üzere, Türkiye’de fırsat arayan bir yetenek. “O ses Türkiye” yarışması da, bu fırsatlardan birisiydi ve bence Türkan da, bu fırsatı, gayet iyi değerlendirdi. Evet, yarışmada birinci olmak belki önemliydi, ancak ilk hedef değildi. İlk hedef, bu yeteneği sergilemek ve sesini duyurabilmekti. Bunu da başarabilmiş olmalı ki, finale kadar çıkıp, üçüncü olabildi. Oylamada herhangi bir şike var mıydı, yok muydu bilmem. Sonuçların açıklanmasında, bir oyun döndü mü, onu da bilmem. Bunu zaten, hiç birimizin bilmesi mümkün değil. Ama Türkan’ın kendisini, Türkiye halkına da sevdirdiği ve beğendirdiği kesin. Yoksa, bir avuç Kıbrıslı desteği ile, milyonlarca Türkiyelinin destek verdiği bir yarışmada, üçüncü olamazdı. Bunu, Kıbrıslıların desteğini küçümsemek için söylemiyorum, sayısal orandan söz ediyorum. Kaldı ki, sosyal medya üzerinden onlarca kişi, Türkan’a olan desteğini belirtti. O yüzden, sonucu, “Türkiye- Kıbrıs” ayırımına çekip, başarıyı gölgelemeye gerek yok. “O ses Türkiye” sadece bir yarışma. Oldu ve bitti. Bir müddet sonra, yarışmayı da, katılanları da, herkes unutacak. Hatta, kimlerin, kaçıncı olduğu bile hatırlanmayacak. Ama, bu yarışmadan dolayı, milyonlarca kişi, Türkan’ı dinledi ve tanıdı. Bunların içerisinde, müzik camiası da vardı ve eminim ki; Türkan onların da dikkatini çekti. O yüzden, Türkan, bu vesileyle hedefine, bir adım daha yaklaştı. Evet, belki GSM operatörleri ve Acun Medyanın servetine, servet kattık ama bu vesileyle Türkan’ı, hedefine yaklaştırdık; hayallerine taşıdık. Buna değmez miydi? Bence fazlasıyla değerdi. Elbette ki, Türkan’ın da hayalinde birinci olmak vardı, ancak ben sonuca üzüldüğünü sanmıyorum. O, geleceğine aralanan bu kapıdan içeriye girip, hedefine ulaşacak kadar zeki ve azimli bir genç kız. Oysa biz, birinci olmadığı için üzüldük. Kahrolduk. Küstük. Türkiye’ye kırıldık. Hatta işin boyutunu o denli büyüttük ki; sonucu,“ Kıbrıslı birini, birinci yapmazlar” haline bile getirdik. Çünkü, biz başarılarımızın onaylanmasına ve dünyanın bizim farkımıza varmasına, o denli susamışız ki; birincilik dışındaki başarıları görmüyoruz bile. Türkiye Hükümeti tarafından o kadar aşağılanmışız ki; her sonuca, “bizi sevmiyorlar” boyutuyla bakıyoruz. Oysa ki, o yarışmaya katılan her genç, kendi tarzında bir yetenekti. Onların da destekleyen bir çevresi vardı. Son günlerde yaşanan Türk-Kürt ayrışımından dolayı, Emre’nin tarzı, Kürtler arasında büyük destek buldu. Hadise’nin, hiç şampiyon olmadı algısı, yarışmacısına destek olarak döndü. Yarışmada, ajitasyon yapıldı. Şu oldu. Bu oldu. Birisi birinci, diğeri ikinci, öbürü de üçüncü oldu. Ama sonucun dışında bakarsak, hepsi de kendi tarzında, yetenekti. Ve biz, ya da diğer yarışmacıların destekçileri, tüm bu yapılanlara rağmen, kandırılmadık. Biz, çocuklarımızı, hayallerine taşıdık. Yolları, aydınlık ve açık olsun.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.