BİNDİK BİR ALAMETE !...
Taner ULUTAŞ
16 Mart 2015 Pazartesi 08:10
Kalkınma Bankası ile ilgili geçen gün yaptığım bir haberde ‘Polis Kalkınma Bankasını’ bastı başlığını kullanmıştım. Haberin içeriğinde, Kalkınma Bankasında çalışan bir memurun birisine keşide ettiği söylenen çekin, karşılığı olmadığı gerekçesi ile geri dönmesinden sonra Polisin devreye girdiği ve soruşturma başlattığı vardı. Eski bir dost Emete İmge Hanım ile bu konuda bilgi alış verişinde bulunduk. Emete hanım, Kalkınma Bankasında çalışan bir memurun ekonomik durumunun bozulduğunu ve bu nedenle birisine keşide ettiği çekin geri döndüğünü, çeki kestiği şahıslar tarafından gönderilen kişiler tarafından rahatsız edildiği gerekçesi ile Polise şikâyette bulunduğunu belirtti. Kısacası Mafya devreye girmişse ve Kalkınma Bankasına gitmişse bu durum daha vahim bir durum arz eder kanaatindeyim. Neyse iyi giden bir Kalkınma Bankası var. Bankanın Genel Müdürlüğünü, Kalkınma Bankası kurucularından Salih Coşar’ın kızı Fatma Kınış yapıyor. Fatma Kınış, ABD’de University of North Corolina- Chapel Hill’i şeref derecesi ile bitirdi. Bilkent Üniversitesinde lisans eğitimi, Ankara’da Uluslararası İlişkiler konusunda da yüksek lisans yaptı. Yani, Yannisi Nikolisi yok. Genel Müdürün dağarcığı dolu ve alt kademelerde yetişerek üst kademelere kadar gelen bir üst düzey bürokrat. Kısacası Genel Müdürü ve yönetim kadrosu ile iyi giden bir Kalkınma Bankasının bu tip şeyler ile anılması hoş bir şey değil. ** Dün bir vatandaşımızdan bir mesaj aldım. Mesajda, KKTC’nin artık bir köle pazarı konumuna dönüştüğü iması vardı. Yani bir iş yerinde çalışanların anası ağlarken patron geride play back yapıyor deniyordu. Mesajda, Güzelyurt’ta Zafer Niyazi’nin fabrikası var. Ama işleten bir Türkiyeli ve adı da Yaşar Polat. Yaşar Polat hep namazdan Müslümanlıktan bahseder ama kul hakkı yemeye gelince hiç sorun olmaz para parayı çekermiş. Sabah saat 8 de iş başı yapılır. Ama akşam kaçta bırakılır Allah bilir. Her gün bir çeyrek yada yarım saat fazla çalıştırılır ve insanların fazla çalıştırma paraları ödenmez. Bazen akşam 7:30 bazen 8 de paydos edilir. İşçiler sorun edince de adam sizi durdururum Türkiye’den işçi getiririm diyor. Herkes mecbur susuyor. Kadınlar gününde Derviş Eroğlu ve birkaç Bakan ve Milletvekili fabrikaları gezdi. O zaman işçiler şikâyetçi oldu. Yaşar Polat işçilere malımı alırım giderim başka fabrikaya siz işsiz kalırsınız dedi Sabahtan akşama kadar 64 TL’ ye çalışıyorlar. İşçiler cenazeye gidince 20 dakika işe geç geldiler diye paralarını kesti Yaşar Polat. Birde bağırması çağırması çok ve kimse sesini çıkaramıyor. Bu hafta 8 tane kadın getirdi Türkiye’den çalışmaları için. Bizim ülkemize gelmiş bize tafra yapıyor yazıyor. Ekonomi dibe vurdu. İşsizlik diz boyu. Ekmek aslanın ağzında tamamda bunu fırsat bilenler insanların ensesinde boza pişirmemeli, pişirmeye kalkışanlardan da hesap sorulmalı değil mi? Sayın Polat tek gönülde bir çiçek olacağına birçok gönülde buket olmayı gururundan veya havasından denemiyor. Peki denemiyorsa onu bukete dönüştürecek bir yetkili veya bürokrat da mı yok? Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirlerini yemeye devam ediyor. Ancak insanlar bir birlerini yerken bakan, bakmayan, vekil, mekil, bürokrat, idareci, yetkili, metkili nerelere kayboldu dersiniz? Bindik bir alamete gidiyoruz felakete dedik de bu felaketi önleyecek birileri yok mu? Sanırım varda onlarda Cumhurbaşkanlığı seçim sandığına gömüldüler. Sandığın kapağı açılamadığı için garipler kapağı açmak ile meşguldürler. Onlar için halk ölmüş ve mahvolmuş. Vız gelir tırıs gider. Onların tek bir felsefesi var o felsefe ise ölenle ölünmez ancak mirasına konulur. Miras da oy olunca Edip Akbayram’ın değme benim gamlı yaslı gönlüme şarkısı ne güzel dinlenilir değil mi? ***** Sanayi Bölgeleri dökülüyor Bir zamanların üretimin can damarı olan Haspolat Sanayi Bölgesi’nde yer alan birçok fabrika hurda ve atıl durumda bulunuyor. Haspolat Sanayi Bölgesi’nde yer alan ve devlet tarafından kiralanan birçok fabrika Özal’ın orta ölçekli sanayi yerine turizme yönelin söyleminden sonra kapanmıştı. Kira sözleşmeleri devam ettiği için yeni yatırımcılara kiralanamayan fabrikalar hurdaya dönerken yılanlara ve farelere yuva olmuş durumda. Haspolat Sanayi Bölgesi’nde 1974 ile 1980 yıllarında faaliyette olan birçok iş yeri kapandıktan sonra kira işlemleri devam ettiği için başka bir işletmeciye de kiralanmadı. Haspolat Sanayi Bölgesinde faaliyet gösterirken farklı nedenlerle kapanan Ceka Plastik, İcel Asprin, Hayran Tex, Koza Ltd., Seda Plastik, ALPAN Ltd., Ramtex Ltd., Alba Holding, Reis Mobilya ve For Miks Ltd. gibi iş yerleri halen kapalı dururken, birçok fabrikanın depo olarak kullanıldığı gözlemlendi. 1974’ten 1980’li yılların başına kadar Türkiye, Almana ve İngiltere’ye ihraç edilen birçok ürünün üretildiği fabrikaların büyük bölümü Haspolat Sanayi Bölgesi’nde bulunurken, binlerce kişinin bu fabrikalara çalışarak evine ekmek götürdüğüne vurgu yapılıyor. Birçok fabrikanın bakımsızlıktan harabeye döndüğü Haspolat Sanayi Bölgesinde hükümetin bu yönde hiçbir girişimde bulunmadığı öne sürülüyor. Haspolat Sanayi Bölgesinin yanı sıra Alayköy Sanayi Bölgesinde de KKTC ekonomisine katkı koyması için dağıtılan arazilerin esnaf yerine bakan oğullarına, milletvekili yakınlarına ve parti ileri gelenlerine dağıtıldığı öne sürülüyor. Torpil ile dağıtılan birçok arazi halen boş olarak bekletilirken birçok esnaf işini yapabilmek için sanayi bölgesinden kendilerine arazi verilmesini beklediğine vurgu yapılıyor. Lefkoşa Sanayi Bölgesinde ‘Yeşil Alanların’ bile yandaşlar ve akrabalara dağıtılmasının yanısıra iş yerlerine sonradan ilave edilen derme çatma yapıların da tehlike arzettiği ileri sürülüyor. Bakımsızlıktan hurda dönen iş yerleri için hükümetin girişim yapması ve iş yerine ihtiyacı olanlara dağıtılması gerektiği belirtiliyor. ***** [caption id="attachment_56167" align="alignleft" width="640"] Yazık Hüseyin Luricinalı’ı kaybettik[/caption]
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.