BENCE GÜNÜN HABERİ

Gerek Rum gerekse Türk basınında Akıncı –Anastasiyadis görüşmeleri ile ilgili birçok şey spekülatif olarak sayfaları süslemektedir. Gerek köşelerinde yazanlar gerekse Radyo ve TV ekranlarında söyleşiye katılanları da iki kategoride toplayabiliriz. Görevleri olumsuz yorum yapmak olanlar: Bu arkadaşlar hep varsayımlardan hareket ederek ne kadar olumsuz sonuç çıkartabilirlerse o sonuçları çıkarmak.Görevleri bu hak vermek lazım. Ortaya gerçek yorum yapacak metin çıkmadan tartışmayı uygun görmeyen ve ortaya bir metinin çıkmasını bekleyenler. Bütün bunlar gelişirken de siyasal partilerimiz da kendilerini yenilemek diye bir içeriye girdiler. Yenileme çalışmaları önce CTP’den başlamış ve Mehmet Ali Talat başkanlığında parti içi uzlaşma adına ciddi bir adım atmıştır.Ne kadar başarılı olduğunu sorgulayacak değilim ancak Kıbrıs’ta çözümün yanında yer alacağını toplantılar düzenleyerek duyurmuştur. Çözüm yanlısı olduğunu seslendiren TDP ise yenilenme sürecini 20 Aralık kurultayı ile başlatacağını duyurmuştur.Yenilenmede tek değişmeyecek duruş Kıbrıs konusunda çözümden yana olacağı duruşu olacağını da şimdiden ilan etmiştir. Yeni bir parti kuracağını açıklayan Kudret Özersay ise henüz kuruluşunu tamamlayamamıştır.Şimdilik ten söylemi ‘’Temiz toplum temiz siyaset’’ne ekonomik görüşünü nede Kıbrıs konusundaki duruşunu ortaya koyamamıştır. Değişim yönünde adım atmayan parti DPUG gibi durmaktadır.Şimdilik tek dillendirdiği her halukarda çözümden yana durmayacağını açıklayan görüşlerdir.Çünkü gerek parti başkanı gerek vekilleri hep varsayımlar üzerinden halka olumsuz mesaj vermektedirler. Değişim için ilk düğmeye basan parti UBP olmuş önce delege sisteminden vazgeçmiş,sonra cuk başkan adaylı bir kurultay yaşamıştır.Sistem değişse bile eski başkana karşı aday olan ve ikinci turda birliktelik deklere eden tüm adayları eski başkan Hüseyin Özgürgün yenmiştir.Bu yenilgiden sonra kaybedenler tarafından henüz bir gelişme yoktur.Eğer bir şeyler gelişecekse onu da bekleyip göreceğiz. Sürpriz değişim ise Özgürgün tarafında yaşanmaktadır.Kurultayda aday olan tüm başkan adayları kazandıkları takdirde hükümeti bozacaklarını açıklarken duruşunu devamdan yana sergileyen tek aday Özgürgün'dü.Her ne kadar seçimden sonra hükümeti bozmak yönünde adım atmasa da Bu gün öyle bir açıklama yapmış ve ‘’Akıncı’yı gerekirse görüşmecilikten alırız’’diye bir açıklama yapmıştır. Gerekçeler de ‘’Akıncı’nın UBP ile ilişkileri kopmuş ve Müzakerelerdeki gelişmeleri da açıklamıyormuş’’Amaç gösteri yapmak.. Bütün görüşme tutanakları mecliste,özel toplantılarda bunlar da anlatılıyor buna rağmen bir başkan böyle bir açıklama yaparsa bunun adı ne olur bilirmisiniz. Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı…..