BELEDİYE MÜHÜRLEDİ BAKANLIK KIRDI

Mehmetçik Belediyesi, tarafından insan sağlığını ve çevreyi olumsuz yönde etkilediği için mühürlenen Bafra Turizm Bölgesi Pis Su ve Kanalizasyon Arıtma Tesisinin mührü, Turizm Bakanlığının direktifi ile kırıldı. Alınan numune örneklerde 1100 e-koli 2400’ün üzerinde de koliform bakteriye rastlanan Artıma Tesisinin mührü kırıldıktan sonra katı atık ile atık suyun ağaç altlarına ve denize boşaltıldığı öne sürülüyor. Denize boşaltılan atığın ise borularda kırılma olduğu nedeni ile 25 metre yerine su seviyesine boşaltıldığı belirtiliyor. EYLEMLER OLMUŞTU Açıldığı ilk yıllarda, içme suyu kalitesinde su üreten ancak, son yıllarda bazı teknik sorunları nedeniyle çalışmayan, ancak atık sularını çevreye boşaltan arıtma tesisİ, bilindiği üzere bölge halkının da tepkisini çekmiş ve bir dizi eylemlere neden olmuştu. PABUÇLAR İLE KATI ATIK İÇİNDE ÇALIŞIYORLAR Mehmetçik Belediyesi tarafından mührü kırılmak suretiyle yeniden açılan Arıtma Tesisinin katı atık boşaltma işleminin devam ettiği öğrenildi. Tesisteki katı atıkları ayaklarındaki pabuçlar ile boşaltmaya çalışan işçilerin kovalar ile aldıkları katı atıkları ağaç diplerine boşalttıkları ileri sürülüyor. TURİZM BÖLGESİDİR BANA AİTTİR Mehmetçik Belediyesi Başkanı Cemil Sarıçizmeli yaptığı açıklamada, Serdar Bey, kendisi ile yaptığım görüşmede tarafımızdan mühürlenen Arıtma Tesisi Turizm Bakanlığına aittir. Burada belediyenin hiçbir yetkisi yoktur. Arıtma Tesisi belediyenin yetki sahası dışındadır ve Arıtma Tesisini mühürleyemez ifadesinde bulundu. Benim kriz yaratma gibi bir düşüncem yok. Ancak ben halkın sağlığını düşünüyorum. Bu Tesis içinde bulunduğu durum nedeni ile hastalık yayıyor. Bende halkın sağlığını düşünen bir Belediye Başkanı olarak bu duruma itiraz ettim dedi. HALKIN SAĞLIĞI SÖZ KONUSU AMA BANA YETKİN YOK DENİYOR Arıtma Tesisi içerisindeki katı atıkları orada çalışan insanlar pabuçları ile atıkların içine girmek suretiyle lengerler ile boşaltmaya çalışıyor. Bu katı atıkları ağaç altlarına döküyorlar. Halk sağlığı umursanmıyor diyen Cemil Sarıçizmeli, bana yetkin yok deniyor. Zabıtam orada nöbet tutuyor. Tesisin her türlü kontrolünü belediye sağlıyor. Buraya bir çevre mühendisi dikmişler halkın sağlığı söz konusu ama bana senin yetkin yok deniyor. Burada halkın sağlığı söz konusu olursa belediyenin yetkisi de var ifadesinde bulundu. GİRNE’YE DE ATIK BOŞALTILIYOR NE OLMUŞ!.. Cemil Sarıçizmeli açıklamasına devamla, biz yalnız sokakları süpürme işi ile mi ilgileneceğiz? Halkın sağlığı belediyenin uhdesinde olmayacak ve bu konuda biz sorumluluk taşımayacağız öyle mi?  Arıtma Tesisi mevcut durumu nedeniyle hastalık yayıyor ve halkın burada sağlığı söz konusudur dedi. ATIKLAR SU SEVİYESİNE BOŞALTILIYOR Denize boşaltılan atıklar su seviyesinde boşaltılıyor. Borular hasarlı olduğu için 25 metreye atıklar boşaltılamıyor. Bu atıkların su seviyesine boşaltılması da ayrıca çevre felaketine neden olacak. Sürekli olarak denize boşaltılan atık, denizi büyük oranda kirletecek diyen Sarıçizmeli, burası bir Turizm kentidir ve denizi bitirecekler. Sayın Serdar Denktaş’a bu durumu söyledim. Ancak atıklar Girne’de de denize boşaltılıyor. Ne olmuş yani cevabı ile karşılaştım. Bu noktadan sonra benim söyleyecek bir şeyim yok. Halk ve sendikalar ile sivil toplum örgütleri de değerlerine sahip çıkması gerekir ifadesinde bulundu.

  SAHİBİNE MESAJLAR Sayın Aziz Kaya, gözden uzak olan gönülden uzak mı olur? Lefke merkezden uzak olunca ne hal ise memleketi idare ettiğini zanneden efendiler iki gözünün bir tanesi olsa bile oralara soğuk bakar.  Çık Lefke Belediyesine başkan ol dediler. Kimseyi kırmadın ve çıkıp vura vura belediyeyi teslim aldın. Birileri ağzı dola dola Lefke’deki kaleyi yıktık teslim aldık dediler. Ama sonrasında da sana ne halin varsa gör dediler. Başkan galiba halkın kapsama alanına girdin ama bu beyefendilerin kapsama alanından çıktın. Ne diyorsun? ******* Sayın Şener Levent, Afrika Gazetesinin manşet haberindeki ‘Şükran Sofrası ‘başlıklı haber ile tırnak kontrolü yaptırmak için sıralanan siyasilerin görüntüsünü yansıtan fotoğraf bizi yönettiğini zanneden iktidarda iktidarsızlık yaşayan siyasilerimizin çok ‘Gücüne’ gitmiş. Biz o an şükran çekmiyorduk. Biz o işi tırnak kontrolünden sonra yapmıştık. Masada Sayın Davutoğlu’nun yemeğe başlayabilirsiniz ‘Komutunu’ bekliyorduk. Şener Levent yemek masasında tırnak kontrolü yaptırtmayacağımızı o işi ‘Dikili Taş’ altında yaptırdığımızı bilmeliydi. Bundan sonra haber yaparken daha dikkatli olsun dediler. Şener’im elçiye zeval olmaz. Bana ilettiler bende sana iletiyorum. ******** Sayın Sıdıka Elbasan, Kıbrıs ile Adana arasında hava köprüsü kurmuşsun.  Bizim Minik Kuşlar Adana’nın kebabı ile  kokereç derken bu damak tadından vazgeçemiyormuşsun diyor. Bugün bir kez daha aynı derin acıyı hisettik. Bir kez daha yandı içimiz. Seni çok özledik babacım. Sen bize öyle güzel dostlar bırakmışsın ki her geçen gün bunu daha çok hisediyoruz. Yokluğunda varlığnı hisederek yaşıyoruz. Bugün Tahsin Mertekci ile andık seni diyorsun. Mertekçi taşınacak silahtır. Baban ile de dürüstlük yolunda birlikte çok yürüdü. İnan babanın gözü sizin gibi evlatlar yetiştirdiği için hiç arkada kalmadı. Ve ne mutlu sizlere ki, böyle bir babaya sahip oldunuz. Işıklar içinde yatsın.   ******** Sayın Ahmet Sennaroğlu, Suphi Coşkun geçtiğimiz günkü fotoğrafta birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için diyordunuz. Cemil Sarıçizmeli’ye yönelik akıl almaz bir uygulama yapılırken sizin birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için sloganı nerde kaldı dersiniz?  İyi gün dostu her yerde var. Mühim olan kötü gün dostu olmaktır. İnsanlar çalışmayan ama inat ile mührü kırılarak açılan Atık tesisinin yaydığı katı atık sonrasında hastalık riski ile karşı karşıya kalırken sizin olayları seyretmeniz ve arkadaşınızı yalnız bırakmanız doğrumu? Hani önce Athos, Porthos ve Aramis ile 3 silahşörler olarak anılan ancak  aralarına yeni katılan Dartanyan ile dört kişi olan o birliktelik ruhu bittimi dersiniz?   ********* Sayın Lapta halkı, eşeğini dövemeyenler şimdi semerini dövmek için ellerinde odun ha bire senin başkana dolayısıyla de size bu değdiydi bu değmediydi diyerek vuruyor. Pandoranın seçim kutusunda kalanlar devir bizim devrimizdir diyerek atını nallayarak sizin belediyeye saldırıyor. Bakın onlar  suyunuza vurdukça olanlar sizin Anaokuluna giden sabilere oluyor. Bu küçükler okula gidince tuvalet ihtiyacı sonrasında ellerini ne ile yıkayacaklar? Hijen o okullarda nasıl sağlanacak? Küçücük çocuklarınız hasta olursa bunun bedelini kim ödeyecek dersiniz? Halkın kapsama alanından çıkanlar, kapsama alanında kalan Fuat Namsoy’u ve dolaylı olarak da sizleri hedef almış durumda. Ya karnı ya sırtı demenin zamanı gelmedi mi?   ******* Sayın Hamit Bakırcı, sizin Turizm Bakanlığına ait Arıtma tesisinin mühürü bugün kırılmış. Ustan biz katı atık matı atık tanımayız diyormuş. Bandoflalar ile katı atık denilen ……… denizinde yüzüyormuş. Bu atıktan ağaçlarda nasibini almış. Dipleri  şeyden geçilmezmiş. Denizin yüzeyi de atıklardan dolayı foseptik çukuruna benzetilmiş. Belki ustana söz söyleyemezsin ama bir çevreci olarak bak usta artık ayıp oluyor da diyebilirdin. Bu süretle bir gönülde bir çiçek olacağına birçok gönülde buket olurdun bakanım.  

GÜNÜN FOTOĞRAFI