BAŞLIKSIZ BİR YAZI

Doğduğum gün kimliğime beni tanımlamak için şu bilgiler yazıldı.

Adı, Baba adı, Anne adı, Milliyeti, Dini…O gündür bu gündür benim kimliğim bu.

İşte bu kimlik nedeniyle başta Türk olan ve milliyeti Müslüman olan ülkelerle kendimi yakın ve onlardan biri gibi hissettim.

Ancak ne var ki ergen olduğum dönemden başlayan bir süreç içinde özellikle Müslümanların dost olmadığını gördüm.

Şeriat adına kendilerinden olmayanı bırakın kendilerinden olanın da katlini vacip gören bir zihniyetin geliştiğine tanıklık etmekteyiz.

Karşınıza bir video çıkıyor siyah çarşafa bürünmüş bir kadın yolda yürüyor. Ayaklarında bir rahatsızlığı olduğu için terlik giymiş, onu yolda bir grup erkek durduruyor ve Müslümanlık adına ayağı çıplak göründüğü için başın silah dayanılarak infaz ediliyor.

Müslüman kabilelerin, devletlerin birbirleri ile veya başka milletlerle savaşmasına da cihad deniyor. Ve Allah adına yapılan bir eylem olarak görünüyor.

Batıda yani Müslüman olmayan ülkelerde ise eskiden var olan dinsel kavgaların artık son bulduğunu ve rekabet olarak geliştiğini görmekteyiz.

Müslüman olmayan ülkelerin neredeyse tümünde idam cezası yoktur. Türkiye’de de idam cezası kaldırılmıştır. Ancak İran gibi ülkelerde yere gömülüp sadece başı dışarıda kalan biri taşlanarak başı ezilerek katledilmekte, Başka Müslüman ülkelerde cihadcılar Allah-ü Ekber narası ile kafa kesmektedirler. Yani Allah’ın verdiği canı almaktadırlar.

Bize öğretilen dinin Allah ile kulu arasında olduğu. Şartlarının iyi huylu ve yardımsever insanlar yetiştirme adına uygulandığı şeklindedir.

İşte bana günden güne dinin Müslüman ülkelerde gerçek şekli ile yaşanmadığını öğretmektedir.

Eğer bu taşlanarak baş ezilen, Kara çarşafa bürünüp sadece rahatsızlığı nedeniyle ayağı göründüğü için yol ortasında infaz edilen,Allah-ü ekber nidası için kafa kesilen,Üzerlerine benzin dökülüp infaz gerçekleştirenler Müslüman ise ben değilim..

Türkiye’de de gelişen olaylar her geçen gün şeriat uygulayan ülkelerde uygulananlara benzer duruma gelmektedir.

Gün geçmiyor ki Allah adına canlı bombalarla katliamlar gerçekleşmesin.

Eskide bu olaylara PKK terör örgütünün işidir diye bakanlar bu gün farklı bir bakış açısını topluma yaymaktadırlar. Bunları yapan FETÖ’cüdür.

Bir süre önce Darbe kalkınması adı verilen bir girişim meydana gelmiş ve Gülen cemaatinin Türkiye’de ihtilal yapma girişimi olduğu halka anlatılmıştır.

Sonucunda yüzlerce okul, üniversite kapatılmış, binlerce vatandaş tutuklanmış veya görevlerinden alınmıştır. Yüzlerce iş adamı tutuklanıp mal varlıklarına el konulmuştur.

Ancak bir bakıyorsunuz bu girişim olduğu iddia edilenin öncesinde Türkiye’yi yönetenlerin neredeyse tümü bu örgütün başı hoca efendiye methiyeler düzmekte ve onu korumaktaydılar.

Netice itibarı ile Darbe girişimine maruz kalan da girişimi yapan da Müslüman yani iki Müslüman tarafın birbirlerine karşı açtıkları cihad.Şimdi Türkiye bu açmazın içinde gün geçmiyor ki bu işe taraf olamayan masum kişiler öldürülmesin.

Yeni yılda en büyük dileğim Türk ve Müslüman nüfusun yaşadığı KKTC topraklarında bunları yaşamayalım.