BAŞKA İZAH TARZI YOK!..
Taner ULUTAŞ
11 Eylül 2014 Perşembe 13:02
[caption id="attachment_24477" align="alignleft" width="100"] TANER ULUTAŞ[/caption] Bugüne kadar birçok yolsuzluk ve suiistimal haberi aldık. Bunların birçoğunu belgeler ile halkın öğrenmesi için gazetelerimizde yansıttık. Emin olmamıza karşın belgesi olmayanları ise maalesef dava riski ile karşıya kalmamak için sineye çekmek durumunda kaldık. Bizim, gazeteler arasında traj yönünden en yüksek tiraja sahip ‘Fısıltı Gazetesini’ sollayan Face Book Mesaj kutumuza geçtiğimiz gün bir mesaj düştü. Mesajın tam metninde, nüfus kayıt dairesinde yolsuzluklar oluyor ve bakan dâhil üstünü örmeye çalışıyorlar. Parasını memura veren vatandaşa makbuz verilmiyor, kimlik kartı çıkartılıyor ve vatandaşa veriliyor. Ancak, parayı alan ilgili memur aylarca parayı vezneye yatırmıyor... Bu tespit edilip Sayıştaylık denetlemeye geliyor ve bulgular sabit oluyor. İlgili memurun babası CTP örgüt başkanı olduğu için sadece uyarma cezası veriliyor ve devlet adına tahsil edilmesi gereken, ancak memur tarafından gasp edilen paranın aylar sonra vezneye yatırımı yapılıyor... Usulsüzlük tespit edilmişken sadece uyarı cezası veriliyor ve konunun üstü bakan ve CTP yetkilileri tarafından örtülüyor deniyor. Kısacası birileri soldan gelerek sağdan dönerken bir diğeri de sağdan gelerek sola doğru dönüyor ve neticede ayni noktada buluşuyorlar. Sayıştay birçok olayda geliyor, denetliyor ve suçu tespit de ediyor. Ancak birçok olay hasıraltı edilerek susma tercih ediliyor. Ceza? O da Allah’a havale ediliyor. İçişleri Bakanlığına bağlı Kimlik Dairesinde de sonuçta ayni şeyler yaşanıyor. Hükümetin büyük ortağı CTP’nin örgüt yöneticilerinden birisinin oğlu olduğu için eğil de gulle geçsin moduna geçilerek üç maymunun görüntüsünden yansımalar sergileniyor. Bu ülkede ‘Balı tutan değil, parmağı uzun olan balı yiyor. UBP geliyor 7-8 yıllık çalışanı kapının önüne koyuyor ve kendi yandaşlarını işe yerleştiriyor. CTP geliyor plağın ters yüzünü çevirerek ayni şarkının bir başka versiyonunu dinlemeye başlıyor. Gidenlerin bazıları bazı şeyleri götürdüğü gibi gelenlerde onların eksiklerini tamamlamaya çalışıyor. Sonra da ismini KKTC olarak koyduğumuz ve sonuna da For Ever diye ilave ettiğimiz toprak parçasına bizden devlet dememizi istiyorlar. Diyelim de hırsızların cirit attığı, devlet malını yemeyene aptal gözü ile bakıldığı, ihale zenginlerinin türediği ve en önemlisi yapanın da yanına kar kaldığı bu toprak parçasına nasıl devlet diyeceğimizi de birileri bize izah etsin. 30 yaşına gelen ancak hala daha anasının altını temizlediği bir Prematüre bebek görüntüsü veren KKTC’nin bence sonundaki TC’yi sileceksin. Geriye kalan Ka Ka işte o devleti yiyip bitirenlerin bıraktığı artıklardır. Ya o artıkları temizleyeceksin yada Ka Ka’nın kokusundan burun direğinin kırılmasına razı olacaksın. Bunun başka bir izah tarzı da sanırım yok.
Sahibine Mesajlar Sayın Turgut Çalıcı, ailen gibi gördüğün ve canından çok sevdiğin CTP’ deki görevlerinden istifa ettiğini öğrendik. Birçok genç gibi seninde partinin üst düzey yöneticilerinden memnun olmadığı söyleniyor. Ah be Turgut karpuzun için kırmızı ama kabaktan bozma olduğu için sarımtırak bir renk aldı. Dışı da yeşil. Bu renk cümbüşü arasında görsellik açısından bir al benisi yok. Gerçek kırmızıyı da dışlama uğraşı içerisinde olanlar parmaklarının birini ısırınca ayak parmakları da dahil 20’sinin acısını hissedecekler. **** Sayın Teyfik Gören, yeni makam araban hayırlı ve uğurlu olsun. Erenköy Sosyal hizmetler birimi olarak İskele ve diğer bölgeleri çalımlayarak hükümetten araba almak her babayiğidin harcı değil. Ancak bölge sorumlusuna makam arabası alan devletin sosyal yardıma muhtaç küçük bireylerini yatıracak bir yeri olmaması da bu işlere tam tezat teşkil ediyor. Dede erik yerken torunun dişi kamaşıyor misali siz makam arabasına kurulurken yardıma muhtaç çocukların da başlarını sokacak bir yerleri olmaması sanırım bu devletin bir ayıbı olsa gerek. ***** Sayın Can Yiğitler, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır diyorsun da sen ve senin gibilerin kan döktükleri, kahramanlık destanları yaratarak sahip çıktıkları bayrağa şimdiki bazı yeni yetmeler ‘Şafak Nöbeti’ Bayrak Nöbeti’ diyerek laga luga yaparak şov yapıyor. Yumurtadan daha dün çıkanlar ve buralarda eline tüfek alıp bir mermi bile sıkmayanlar en büyük kahramanlar olarak kendilerini lanse etmeye çalışıyorlar. Bende bu duruma bakarak gel de içme diyorum. Eee hade o kahramanların şerefine ‘Fon deep’ yapalım. Şerefe Gumandan ****** Sayın Ümit Bahşi yeni bir parti kuruluyor ismini siz bulun diye halka çağrıda bulundunuz. YDP diye de tüyo verdiniz. Gönderilen isimler arasında Yeni Ya Dutarsa Partisi, Yemeyen Domuz Partisi, Yeni Düzen Partisi, Ya Dibelik Partisi isimleri ön plana çıktı. Ancak şimdi partiler mamur etti de gelenler daha mı mamur edecek diye sorsam. Büyüklerimiz çakallar, kuzunun bol olduğu yerleri değil sahip sahipsiz kaldığı yerleri arar der. Yani eski partiler oy için kuzunun bol olduğu yerleri mesken tuttular. Şimdikiler de acaba sahipsiz kalanları mı toplamak istiyor? Ne dersin? ****** Sayın Alev Uluğ, Küçükçekmece’de durumlar nasıl? Seni yerinden yurdundan edenler senin Küçükçekmece’de ömür törpülemen sonrasında şimdi kına yaksınlar. Sen ve senin gibi bu ülkenin kök insanın köküne kibrit suyu dökerek kurutmak isteyenler, günün sonunda yaptıklarının hesabını verecekler. Tavuk ve Penguen’in uçamadığını ancak halk olarak insanımızın Penguen gibi kutuplarda yüzdüğünü çıkarından başka bir şey düşünmeyen bazı siyasetçiler gibi burunlarının bal çukurundan çıkmadığını bir gün anlayacaklar. Ama geç kalacaklar. ***** Sayın Beşer Kişmir, 1993 yılında işçi olarak girdiğin Belediyede Sendika Yönetim Kurulu üyeliğine aday olmuşsun. Ah Beşer, Lefkoşa Belediyesinde çalışanlar senin gibi dürüst ve adam gibi adam birisini seçmezlerse zaten çok büyük yanlış yaparlar. Canı kaymak isteyen yanında manda taşır. Belediye çalışanı da kendisine sahip çıkmasını isteyecek bir sendikacı isterse banko seni seçer. İşte bu kadar Beşer’im ******** Sayın Armağan Desem Karaman insanoğlunun geldiği durumdan bütün kadınlar sorumludur derken o insanları doğuran analardır ve o nedenle sorumludur dersen ağzımdaki zipi kapatırım. Ama yok başka bir şey kast edersen bu dünyada erkek hegemonyası var. Başkanlıklar, Müdürlükler ve üst düzey yönetimler genellikle erkeklerin elinde. Yeğenim bu nedenle insanoğlunun başına ne gelirse bence erkeklerden gelir. ***** Sayın Hüda Avşaroğlu yeni işin ve görevin hayırlı ve uğurlu olsun. Ercan Hava Alanında Free Shop’ta iş yapmak zor. Viskiye bakarsın o da sana bakar. O an için gider. Açayım kapacığını bir dublecik fon deep yapayım dersin yapamayınca için cız eder be Hüda. Hadde işin rast gelsin be abim.
GÜNÜN FOTOĞRAFI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.