BAŞBAKAN SANER, AZERBAYCAN MİLLİ MECLİSİ DIŞİŞLERİ VE PARLAMENTOLAR ARASI İLİŞKİLER KOMİTESİ HEYETİNİ KABUL ETTİ

Başbakan Ersan Saner, Azerbaycan Milli Meclisi Dışişleri ve Parlamentolar Arası İlişkiler Komitesi heyetini kabul etti. Saner, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte, milli davada Kıbrıs Türk halkına destek olacağına inanç belirtti.

Başbakan Ersan Saner, Başbakanlık Şeref Salonunda, Samed Seyidov başkalığındaki Azerbaycan Milli Meclisi Dışişleri ve Parlamentolar Arası İlişkiler Komitesi heyetini kabul etti. Heyette, Azerbaycan Milletvekilleri Asim Mollazado, Erkin Gadirli, Nigar Arpadarai ve Nasib Mahamaliyev yer aldı.

Görüşmede ilk sözü alan Azerbaycan Milli Meclisi Dışişleri ve Parlamentolararası İlişkiler Komitesi Başkanı Samed Seyidov, Avrupa Konseyi’nde Kuzey Kıbrıs’ın haklarını ve adaleti müdafaa edeceklerini belirtti.

SEYİDOV: “KIBRIS MESELESİNDE AZERBAYCAN’DA İKTİDAR İLE MUHALEFET YOK”

Azerbaycan’ın Milli Meclisi’nin hem iktidarı hem muhalefeti hem de bağımsızlarının KKTC’ye gelen heyette bulunduğunu aktaran Seyidov, Kıbrıs meselesinde Azerbaycan’da iktidar ile muhalefetin bulunmadığını vurguladı.

Heyet olarak Türkiye’den sonra Kuzey Kıbrısa geldiklerini anlatan Seyidov “Bu da bizim toprağımız. Türk dünyasının Türkiyesi var, Türk dünyasının Azerbaycanı var, Türk dünyasının Kuzey Kıbrısı var” dedi.

Seyidov, KKTC ziyaretlerini 16-19 Temmuz tarihleri arasında planladıklarını ancak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz’da Kuzey Kıbrıs’ta olacağı bilgisini alınca ziyaretlerini uzatmaya karar verdiklerini ve 20 Temmuz’da kendilerinin de adada olacağını belirtti.

Azerbaycan’dan Kuzey Kıbrıs’a “ilk kez” siyasi bir heyetin geldiğini ancak bundan sonra ziyaretlerin devamının olacağını kaydeden Sayidov, “Biz isteriz ki Kuzey Kıbrıs güçlü olsun. Türk dünyası yükselecek. Bunun için Türkiye Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs birlikte olmalı” ifadelerini kullandı.

SANER: “MİLLİ DAVAMIZDA BİZİMLE BİRLİKTE OLDUĞUNUZ VE BİZLERE DESTEK VERDİĞİNİZ İÇİN SİZLERE YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Azerbaycan Heyetini kabulünde konuşan Başbakan Ersan Saner,  Azerbaycan’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin yanında, özellikle Avrupa Konseyi’nde Kıbrıslı Türklerin mücadelesine katkı sağladığını anlatarak, “Milli davamızda bizimle birlikte olduğunuz ve bizlere destek verdiğiniz için sizlere yürekten teşekkür ediyorum” dedi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kıbrıs meselesinin 1974 yılında başladığı yönünde bir algı yaratmaya çalıştığını kaydeden Saner, şöyle konuştu:

“Kıbrıs Barış Harekatı bizim açımızdan bir sebep ilişkisi değil, sonuç ilişkisidir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi hiç çekinmeden Kıbrıs’ta bir işgal olduğunu söylüyor. Halbuki esas işgal 1963 yılında Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin tek yanlı olarak Cumhuriyeti işgali ile başlamıştır. Kıbrıs’taki bütün kayıp sorunları da 1963-1974 arasındadır ve buradaki kayıplar ağırlıklı olarak Kıbrıslı Türklerdendir. Hatta bizim kayıp parlamenterimiz bile vardır.”

“KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NİN STATÜSÜ HERGÜN DAHA İLERİYE GİTMEKTEDİR”

Kıbrıs Türk halkının, iki eşit egemen devlet temelinde bir çözüm için Cumhurbaşkanlığı seçiminde iradesini ortaya koyduğunu ve Ersin Tatar’ı Cumhurbaşkanı olarak görevlendirdiğini anlatan Saner, Hükümet olarak da Ulusal Birlik Partisi olarak da, iki eşit egemen devlet statüsünde çözümün gerçekleşmesi için Cumhurbaşkanının arkasında olduklarını, ona sonsuz destek sunduklarını vurguladı

“İnanıyorum ki, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin de bizlere bu konuda önümüzdeki süreçlerde Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte desteği olacaktır” diyen Saner, Crans Montana ve Cenevre’de gerçekleşen toplantılarla ilgili bilgi verdi.

Son olarak Cenevre’de Rum zihniyetinde herhangi bir değişiklik olmadığını gördüklerini ve bu zihniyet devam ettiği sürece bir anlaşmaya varmanın mümkün olmadığını belirten Saner sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kıbrıs’ta barış vardır, eksik olan sadece anlaşmadır. Bizler barış içerisinde yaşıyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin statüsü hergün daha ileriye gitmektedir.

Bu yıl 47’ncisini kutlayacağımız Barış ve Özgürlük Bayramı Kurban Bayramına denk geliyor. Dolayısıyla iki bayramı birlikte idrak edeceğiz. Sizin vasıtanızla tüm Azerbaycan halkının da Kurban Bayramını kutlarım.”