BAŞBAKAN ÖZGÜRGÜN NOKTAYI KOYARKEN!
Derviş DOĞAN
29 Temmuz 2016 Cuma 08:15
Başbakan Hüseyin Özgürgün Ankara dönüşü birçok açıklamada bulundu ziyaretine dair.
Dinledik.
Şimdi bekleyip göreceğiz..
Ve Fakat bu ziyaret sonrası yaptığı bir açıklama vardı ki, bunun Ankara’da yaptığı temaslar içerisinde yer alıp almadığı tartışılmalı.
Sayın Özgürgün; yıl sonuna kadar bir anlaşma sağlandı sağlandı, sağlanmadı Kıbrıs Türkü kendi yolunu çizer dedi.
Bu yolun ne olduğunu bilmiyorum.
Hoş 40 yıldır gittiğimiz yolun devamı ise, ki kuvvetle muhtemel öyledir vay halimize demekle birlikte Sayın Özgürgün’ün bu düşüncesine saygı duyuyorum.
Ve/fakat Sayın Özgürgün’ün bu ülkenin Başbakanı sıfatı ile yaptığı bu açıklamanın arkasında nelerin olduğu tabi ki önemli.
Böyle bir açıklamayı yapmasında ki nedenler de öyle.
Bunun Ankara ziyareti sonrası ortaya atılması ve bizzat Başbakan Özgürgün tarafından dillendirilmesi, bir yana Türkiye Cumhuriyeti CumhurbaşkanıErdoğan başta olmak üzere Başbakanı Yıldırım’ın Kıbrıs’taki çözüm istençlerini bir kez daha dillendirmeleri ve çözüme destek verdikleri yönündeki açıklamalarına rağmen KKTC Başbakanı Özgürgün’ün son derece iddialı olan bu açıklaması, yıl sonuna kadar çözüm olmazsa kendi yolumuzu çizeriz söylemi nasıl izah edilebilir?
Bu konu Ankara’da mı konuşuldu ve böyle bir görüş birliğine varıldı?
Yoksa bu konuyu Sayın Özgürgün’ün kişisel düşüncesi olarak mı almak lazım.
İşte bunu bilemedim.
Fakat bunlardan hangisi isterse olsun, Sayın Özgürgün bu ifadeleri bu kadar rahat kullanırken halkı nereye koydu?
İrade dediğimiz demokratik olguyu nasıl değerlendirdi ki böyle bir kanıya vardı kendisi!
Böyle bir yetkiyi Sayın Özgürgün’e kim vermiş olabilir eğer halk değilse?
Peki halk böyle bir yetki vermiş mi Sayın Başbakan’a?
Görünen o ki hayır.
Sayın Başbakan halkın iradesi dışında bunları ifade etmiş.
Zira henüz çözümle alakalı herhangi bir metni halkın önüne koymuş değiller.
Ha o gün gelir ve bu halka sorulursa ve halk çözümü reddeder, ve Sayın Özgürgün hala Başbakan’dır, işte o zaman Başbakan olarak Hüseyin Özgürgün’ün de halkın bu tercihine sahip çıkması elzem olur.
Ha yok tam tersi olursa ve halk çözümü destekler, o zaman da Sayın Özgürgün’e düşen sorumluluk halkın bu yöndeki talebine sahip çıkmak olur.
Lakin öyle anlaşılıyor ki, halkın iradesi ortada yokken, Sayın Başbakan böyke bir süre biçmiş görüşmelere.
Açıkçası 2016 yılı sonuna kadar bir çözümün ortaya çıkması çoğunlukta arzumuz.
Biliyoruz ki bu görüşmeler sonsuza dek sürdürülemez.
Ve/fakat böyle bir ihtimal var mı?
Var dersem buna ben de inanım.
Çok düşük bir ihtimal bu.
Ve bunu herkes biliyor çoğunlukta kabul ediyor.
Şimdi hal böyle iken Başbakan olarak Hüseyin Özgürgün’ün bu denli kesin ifadeler kullanmasının arkasında olan nedenler hükümetine ait ya da tamamen kişisel düşüncesi ise ne ala, ha yok bu Ankara’nın düşünceleridir ve Sayın Özgürgün’de bu doğrultuda bunları dillendirmişse, işte o zaman Ankara’nın Kıbrıs’ta olası bir çözüme destek verip vermediği konusunda ikilemde kalırız.
Bu da bizim çözüm motivasyonumuzu engellemeye yönelik bir politika girişimi olur.
Ve belirsizliğe doğru iyice sürükleniriz.
Bundan Kıbrıslı Türkler olarak bir kazancımız da olmaz.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.